sixteen

327 19 7
                                    

Yazarın anlatımından

Ağırca ayrıldılar birbirlerinden. Nefes nefese uzaklaştı Kyungsoo Jongin'in dudaklarından. "Bu-" diye başlayacağı sırada susturdu onu Jongin.

"Tek bir şans Kyungsoo. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Söz veriyorum." Kyungsoo titrek bir nefes çekti içine.

Kalbi aşkla atıyordu. Ama yapamazdı. Jaehyun devamlı peşinde onu takip ediyordu. Üstelik elinde bir çok koz vardı.

Kyungsoo eğer Jongin ile olursa, her şey mahvolurdu. "Yapamam." Diye mırıldandı zorulukla Kyungsoo. "Özür dilerim Jongin. Ben, yapamam."

Jongin bir kaç adım geri çekildi ağırca. "Sevmiyor musun beni?" Yutkundu Kyungsoo. Hiç bir şey söyleyemedi. Jongin bunu bir cevap olarak aldı.

Gözlerinin dolmasına engel olmadı. Hiç bir şey demeden çıktı Kyungsoo'nun evinden. Kyungsoo ise kendini koltuğa bıraktı sertçe. Jaehyun'da olan tüm kanıtları yok etmeliydi.

Ancak o zaman birlikte olabilirdi sevdiği adamla. Anca o zaman diyebilirdi bende seni seviyorum diye.

Jongin ise hayal kırıklığı ile yürüyordu geniş sokakta. Yurda ilerliyordu hızlı adımlarla. Ayıldığını, uyandığını hissediyordu.

Kyungsoo onu tamamen bitirmişti demek ki. Gözlerini kuruladı sertçe. Onu öptüğünde bambaşka şeyler hissetmişti Jongin.

Kyungsoo bunları hissetmemiş miydi? Onun da kalbi hızla atmamış mıydı aşkla? Yurda girdiğinde ağır adımlarla yürüdü odasına.

Herkes yatmıştı zaten. O yüzden sessizce girdi odasına ve yatağa bıraktı kendini. Dolu gözleri ile baktı tavana. Ağırca yutkundu.

"Geçmiş, geçmişte kaldı." Diye mırıldandı zorlukla. "Unutmalıyım." Hızla yüzünü kapattı elleri ile. Yatağında cenin pozisyonunu alırken göz yaşlarını akmasına izin verdi.

Ne zaman bu hale gelmişti? Ne ara bu kadar çok özlemişti Kyungsoo'yu?

Sabah olduğunda iki genç de birbirinden beter haldeydi. Jongin'in çekimleri vardı ama yatağından kalkacak hali yoktu.

Odaya gelen Sehun onu o halde gördüğünde şaşkınlık ile "neyin var? Hasta mısın?" Diye sormuştu. Jongin ise başını olumluca sallamış ve "kalkacak halim yok." Diye mırıldandınmıştı.

Kyungsoo ise sadece Jongin'i düşünüyordu. Kalbi kırılmış mıydı? Çalan kapı ile ağırca kalktı oturduğu yerden Kyungsoo.

Kapıyı açtığında karşısında gülümseyen bir Jaehyun görmeyi beklemiyordu. "Burada ne işin var?" Diye sordu şaşkınlıkla.

"Kahvaltıya geldim." İçeri girdi ve ardından kapıyı kapattı Jaehyun "gelemez miyim?" "Gelebilirsin." Diye mırıldandı Kyungsoo. "Gel, geç."

Birlikte salona geçtiklerinde Jaehyun aldığı çörekleri masaya bıraktı. "İyi misin sen? Halsiz görünüyorsun." Kyungsoo başını olumluca salladı "üşüttüm biraz. İyiyim ama."

Jaehyun yaklaştı ve ağırca tuttu yanağını. "Gözlerin neden bu kadar kırmızı?" Kyungsoo yutkundu sertçe. Jaehyun'un ona bu kadar yakın olmasını istemiyordu. "Gerçekten iyiyim." Diye mırıldandı zorlukla.

O anda hissetti sırtına dolanan kolları. Jaehyun ona sarılıyordu. "ben her zaman senin yanında olacağım. Her zaman seveceğim seni." Kyungsoo gözlerinin dolmasına engel olamadı.

Kendinden de Jaehyun'dan da tiksiniyordu.

Ayrıldıklarında gözlerinin dolu olduğunu gören Jaehyun'un kaşları çatıldı. Kyungsoo daha fazla durduramadı kendini. "Görmüyor musun? İstemiyorum, istemiyorum beni sevmeni."

"Neden yapıyorsun bana bunu? Neden zorluyorsun?" Sertçe kuruladı gözlerini. "Ben böyle yaşayamıyorum jaehyun. Kendime sana yalan söyleyerek olmuyor!"

Yükselen sesi ile bir kaç adım geriledi. "Lütfen anla beni artık! Zorlama bir şeyler için, lütfen." Jaehyun sertçe yutkundu. "Hiçbir zaman sevmeyeceksin değil mi beni?"

Koltuğa oturdu. Saçlarını ellerinin arasına aldı sertçe karıştırdı. "Neden sevmiyorsun beni! O var diye mi? Jongin, o hayatta diye mi sevmiyorsun beni?"

Hızla ayağa kalktı ve Kyungsoo'nun çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı. "O olmazsa sever misin beni?"

Kyungsoo'nun gözleri dehşet ile açıldı. "N-ne diyorsun sen? Saçmalama Jaehyun, sakın." Jaehyun titrek bir nefes verdi. "Ben sadece beni sevmeni istedim. Bu zor bir şey mi! Bu kadar mı sevilmez biriyim ben!?"

"Seni seviyorum zaten ama arkadaşım olarak! Daha fazlası olmuyor. Denedim tamam mı? Gerçekten denedim ama olmuyor. Yapamıyorum."

Jaehyun hızla çıkardı cebinden telefonunu. Hızla ses kayıtlarının olduğu uygulamaya girdi ve hepsini sildi tek tek. "Sildim. Benim için hiç bir zorunluluğun kalmadı Kyungsoo."

"Ben sadece senden beni sevmeni istemiştim. Bir gün senin de beni benim seni gördüğüm gibi göreceğini düşündüm. Yanılmışım."

Yaklaştı aralarında bir adımlık mesafe varken durdu jaehyun. "Sana bir kez daha sarıabilir miyim?" Kyungsoo başını olumluca salladı.

Jaehyun sıkıca sarıldı Kyungsoo'ya. Kyungsoo titrek nefesler çekti içine. "T-teşekkür ederim." Diye fısıldadı kulağına. "Beni zorlamadığın için teşekkür ederim."

Jaehyun hızla ayrıldı Kyungsoo'nun kollarından. Ve bir kaç saniye sonra ise evinden. Kyungsoo kendini koltuğa bıraktı rahat bir nefes alarak.

"Kurtuldum." Diye mırıldandı.

"Kurtuldum Jongin."

Instagram/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin