Jungkook'un bebeği

1.8K 142 111
                                    

selllammmlllarrr

nabersiniz

hadi bölüme geçelim

hoşgeldinizz!!!

***

"Taehyung, içeri giriyorum! Eğer çıplaksan söyle de girey- ay girmeyeyim!"

Hoseok'un kapının ardından bana olan seslenişlerine karşılık gülerek "Gir!" diye yanıt verdim ve pat diye açılan kapıyla üzerimdeki gömleği iliklemeye devam ettim.

"Ooooo manzarayı kaçırmışız." dediğinde yakalarını düzeltmeye çalıştığım gömleğe boy aynasından bakmış, Hoseok'a "Sapıklaşma." diye de kızmıştım.

"Hadi inelim aşağı. Burnuma buram buram pahalı et kokusu geliyor." dediğinde sırtını duvara yaslamış ve kokuyu daha rahat alabilmek adına derin derin nefes almıştı.

"Tamam dur şunu düzelteyim." diyerek odama getirilen valizimden çıkardığım kıyafetlerimi üzerimde bir düzene oturtmaya çalışma çabalarıma devam ettim. Bu bir ev yemeğiydi fakat sanki iş görüşmesine gidiyor gibi hissettirmişti.

Gömleği nihayet düzelttikten sonra üzerine bir süveter geçirmiş ve kemerimi de ayarlayarak Hoseok'a dönmüştüm. "Oldu, gidelim. Bu arada Jimin nerde?"

"Odadalar, yiyişiyorlardır herhalde." diyerek yüzünü buruşturdu. Ben de kaşlarımı kaldırıp indirdiğimde odadan beraber çıktık ve alt kata inen merdivenlere yöneldik. Salonda gördüğüm birkaç hizmetçi kız ellerinde tabaklarla yemek odasına doğru yürüyorlardı. Üstü kapalı tabaklarda yukarıya dek Hoseok'un da dediği gibi et ve garnitür kokuları yayılıyordu.

"Kurt gibi açım." diyerek karnını ovalayan Hoseok dudaklarını ısırarak yemek salonunda görünen büyük ve üzeri çeşit çeşit yemekle dolu masaya bakıyordu. Basamakları bitirip de odaya girdiğimizde birkaç bakış üzerimize döndü ve yavaş adımlarla yanlarına doğru yürüdük.

"Hoşgeldiniz." dedi bay Min. Gülümseyerek kafamı salladığımda 8 kişilik masada Bay Min'in sağına denk gelen ikinci koltuğa oturdum. Jungkook onun hemen yanında, sol tarafında oturuyordu ve gözleri her adımımı takip ediyor gibiydi.

Hoseok benim yanıma oturmuştu ve gelen adım seslerinden Jimin ile Yoongi'yi kapı önünde gördük. Jungkook'un yanında Namjoon ve Seokjin oturuyordu. Hoseok Jungkook'un karşısına geçmişti ve Yoongi babasının tam karşısına oturduğunda Jimin de benim yanıma kurulmuştu.

Herkes pür dikkat masaya bakıp birbirine iyi akşamlar dilerken Bay Min konuşmaya başladı. "Sizin için özel olarak hazırlattım çocuklar. Güzelce yiyin."

"Hepsi çok güzel görünüyor." dedi Jimin gülümseyerek. Bunun kayınpederine yaranma çabası olduğunun Hoseok da ben de farkındaydık ama yapmasına gerek bile yoktu çünkü adam Jimin'i nerdeyse Yoongi'den çok seviyordu.

"İstediğiniz başka bir şey olursa çekinmeden söyleyin, Sarah sizin için hazırlayacaktır." diyerek kapı kenarında elinde bir tepsiyle durup hafifçe eğilen siyah örgülü saçlarıyla hepimize tek tek bakan kızı gösterdi.

"Hayır hayır, teşekkür ederiz. Bunlar yeterli." dedi Jungkook. Gözlerim ona kaydığında anında geri çekerek masadaki chopstickleri elime alarak tabağıma ortadaki yemeklerden garnitür doldurmaya başladım. Herkes yemeğe odaklıyken Bay Min ve Jeon, iş hakkında konuşmaya çoktan başlamıştı ve Namjoon da pür dikkat onları dinliyor, ara ara kendisine sorulan sorulara cevap veriyordu.

‡-C r i m i n a l-‡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin