yarın edebiyat sınavı var ama ybye şimdi başlarsam haftasonuna yetişir herhalde (tmm kızmayın attım)evet
hoşgeldinizz!!!
***
Gökyüzü, parıltılı bir yas günündeymişcesine sıcacık enerjisini tüm yeryüzüne yaymıştı bu sabah. Erken saatlerde uyanmama rağmen içim üşümedi, dahası bir hırka bile almadan çıkabildim salona. Zayıf bağışıklık sistemine sahip birisi için bu kasabada tuhaf bir gün. Bir şeyler farklı gibi.
Herkes uyuyordu hala. Sessizliği sadece pencereden gelen kuşların ve yoldan geçen tek tük arabaların teker sesleri bozuyordu. Cam bardağı raftan alıp indirirken kuru boğazımdan musluğu açıp doldurduğum ılık suyu yavaşça geçirdim. Çok rahatsız uyumuştum dün akşam. Nedenini henüz bilmesem bile.
Derin bir nefes çektim bardağı tezgaha bırakırken. Gözlerim aydınlık camdan dışarıya, sessiz sakin caddeye kaydı ve karşı evden çıkan Hyunjin gözüme çarpıverdi. Bu hiç de garip değildi çünkü çok erken saatlerde kasaba dışındaki işlerini halletmeye giderdi. Birkaç kez daha karşılaştığım bu durum bana bu nedenle yabancı gelmedi.
Kulağına koyduğu telefonla konuşurken gözleri camda duran bedenime kayar gibi oldu. Hemen kafamı çevirip sanki başka bir şeyle uğraşıyormuş gibi yapmaya başladığımda gerilmiştim fakat bu mesafeden beni net göremediğine de emindim. Bir süre sonra gelen tekerlek sesleriyle de evden uzaklaştığını anlayarak rahatladım ve cama daha da yaklaştım.
Bu vakitleri seviyordum. Dünya sus pus iken çok güzeldi. Hava henüz tam aydınlanmamıştı ve güneş bulutların ardında olduğundan her yer gölgeydi. Henüz yüzümü yıkamadığım için gözlerim buruş buruştu. Bu yüzden bir elimin tersiyle göz kapaklarımı ovalarken az uyuyabildiğim için hafifçe esnedim. Gözlerimi yeniden araladığımda dışarıdan geçen postacının kırmızı kapaklı kutumdan günün gazetesini bıraktığını gördüm.
'Gazete mi?' dediğinizi duyar gibiyim. Kasaba hayatını seçme sebebim burada teknoloji ne derece gelişmiş olursa olsun insanlar huzur dolu o eski günlerden çok da kopuk yaşamıyordu. Yani evet, buralarda hala postacılar, her sabah posta kutularına gazete bırakmak için iş başında geziyordu.
Uykum olsa dahi sabahın tadını ve o temiz havayı daha rahat içime çekebilmek adına ayağımda pofuduk kahverengi ayı kulaklı terliklerimle adımlayarak dış kapıyı açtım ve biraz aralık bırakarak bahçeye çıktım. Kırmızı posta kutusuna yaklaşıp kapağını açtım ve az önce içine bırakılan gazeteyi aldıktan sonra geri kapatıp arkamı döndüm. Gözlerim yeni gazeteyi incelerken, kapıya doğru adımladım yeniden.
Ahşap merdivenleri çıkıp da içeri girdiğimde arkamdan kapattığım kapıyla gözlerim, gazetede büyük harflerle yazılı bir habere takıldı. Haber başlığı şu şekildeydi:
Son olarak bir benzincide görüntülendi!
Geçtiğimiz günlerde hapisten firar edip şimdi tüm Seul'de ulusal suçlu olarak aranan kayıp Jeon Jungkook'un önceki hafta kasabadaki bir benzincide görüntülendiği bildirildi. Kamera kayıtlarını inceleyen polisler bölgeyi aramaya başladı!Gözlerimi kaldırıp gazeteyi mutfak masasına bıraktığımda derin bir iç çektim. Arasalar da bulamayacaklardı onu şimdi. Çünkü gidiyordu. Polisten kaçıyordu ve kaçmaya devam edecekti.
Yeniden dudaklarıma yerleşen küçük bir esneme ile adımlarımı odama yönlendirdim. Biraz daha uyusam iyi olacaktı. Zaten sonrasında uyanıp kahvaltı edecek, sonra da Jungkook gittikten sonra Jiminlerin gelmesini bekleyecektim. Hayatım yine eski haline dönecekti. Pek bir değişiklik de yoktu gerçi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
‡-C r i m i n a l-‡
Losowe~Alışveriş için gittiği markette şehrin en azılı suçlularından birine denk gelen Kim Taehyung, hapishane kaçkını Jeon Jungkook tarafından esir alınır.~ ✓taekook ✓yoonmin ✓namjin #1 criminal✧ #6 fic Başlangıç: 23 Haziran 2022 Bitiş: 16 Nisan 2023