Bildiğimiz çete lideri mi?

3K 243 468
                                    


hoşgeldinizz!!!

***

"Evet." dedi Hoseok salonda Jimin'in yanında durup, bir bana bir de yanımdaki yabancıya bakarken. "Bu kim ve nerden çıktı?" diye sordu yanındaki sarışın da.

Telaşla karışık sahte bir şekilde güldüm ve "Bu şey, bu... Bu benim arkadaşım!"

"Hadi ya, şaka yapıyorsun?" dedi tek kaşını kaldıran sarışın. Yanımızdaki yabancı ise hiç ses çıkarmadan onun hakkında konuşmamızı izliyordu.

"Oldukça ciddi görünüyor." dedi Hoseok kıstığı gözleriyle bana bakarken. İç çekerek elimi yanımdaki çocuğun omzuna attım ve, evet bunu oldukça çekinerek yapmıştım çünkü belindeki silahtan haberdar olan tek kişi bendim şu anda, "Onu markete giderken gördüm! İnanabiliyor musunuz ne büyük bir tesadüf bu? Sonra dedim ki eve gidelim ve, veee... Beraber kahvaltı edelim!" diyerek geveledim. Size yemin ederim ne dediğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çünkü ne akıl sağlığım ne de mental sağlığım hiç yerinde değildi bulunduğumuz anda.

"Yani kahvaltıya mi geldiniz?"

Hoseok sorduğunda ağzımı açmak üzereydim, fakat yanımda geldiğimizden beri ilk kez konuşan silahlı çocuk konuşarak hepimizi şaşırttı. "Evet, ve oldukça açım. Yiyebilir miyiz artık?"

Bunu beklemediğim için göz ucuyla ona bakıp elimi bulunduğu yerden çekerken boğazımı temizledim ve yeniden yapmacık bir şekilde gülerek "O haklı çocuklar sorgulamayı bırakın ve yemek yiyelim artık!" diyerek gergin adımlarla masaya yürüdüm.

"O halde ona da bir servis açayım." dedi Jimin tabakların bulunduğu dolaba ilerlerken. Rahat bir nefes vererek önümdeki masaya gözlerimi dikmişken masaya tabağı yerleştiren Jimin'in gözlerimin içine bakarak "Ondan önce biraz konuşabilir miyiz Taehyung?" diye sorması daha da gerilmeme sebep olmuştu. Hoseok çoktan yabancının karşısına oturmuş meyve suyunu yudumluyordu. Ben Jimin'e gülümseyerek bakarken "E-evet. Tabi, konuşalım." diye cevap verdim ve oturduğum sandalyeden kalkarak "Hemen gelirim." diyerek yanımdaki yabancıya haber verdim.

Eve aldığım suçluyla az sonra yemek yiyecektim. Komik olan adını dahi hala bilmiyor olmamdı. Üstelik onu arkadaşım olarak tanıtmıştım. Şimdi benim odama doğru yürüdüğümüz bu koridorda odada ne konuşacağımız hakkında hiçbir fikrim yoktu ve bir şeyi anlarlarsa diye ödüm kopuyordu. Açıkçası eve ilk girdiğimizde silahlı yabancı elindeki tabancayla, "Sizi rehin alıyorum." diyerek bizi korkutsaydı her şey daha kolay olabilirdi tabii. Fakat hiçbir şey olmamışcasına onu kahvaltıya oturtmuş, arkadaşlarımla tanıştırıyordum. Ne komedi ama!

Odaya girdiğimizde arkamızdan kapıyı kapatan Jimin'e gerginlikle baktığımda "Ne?" dercesine omuz silkerek ona baktım. Ellerini beline koyarak iç çekip yüzüme baktı sarışın. "Sorun nedir?" diye sorduğu sırada "Ne sorunu, sorun mu var?" dedim panikle.

"Evet var, ilaç almaya gitmemiş miydin sen? Bu çocuk da nerden çıktı?"

"Marketten- Ay yani şey işte! Yolda gördüm dedim ya. Hahah! Arkadaşım işte Jimin, ne olmuş? Sen de arkadaşlarını getiriyorsun. Bir kerecik kahvaltıya çağırayım dedim. Neden beni sorguya çekiyorsun ki?"

Cümleleri kurana kadar terlemiş ve nefes nefese kalmıştım. Uzaktan yakından yalan söylemeyi asla beceremeyen bir insan olduğumu çoğu kişi ilk görüşte anlayabilirdi. Tabii sabahki hırsız vakasını saymazsak...

"Sakin ol! Bir şey demedim ki. Sadece birden birisini eve getirince, hem de bu saatte, biraz şaşırdım. Her neyse... İsmi ne?"

Hayatta bazı anlar vardır ki sesiniz soluğunuz kesilir, nefes alamazsınız ve diyecek hiçbir şeyiniz yoktur. Elleriniz ve tüm bedeniniz birden titremeye başlar ya hani, çok gergin ve endişeli hisseder, çok fazla düşünürsünüz. Anksiyeteniz olabilir, bir psikoloğa gitseniz iyi olacak.

‡-C r i m i n a l-‡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin