‡-C r i m i n a l-‡

Jack kutudan çıkar.

hi guysss

gecelim bolume evet hosgeldiniz hosgeldiniz sefalar getirdiniiiz eveeeett

***

"Ne konuştunuz?"

Odayı inceleyip de kenarda duran lacivert berjer koltuklardan birisine geçip oturduğumda arkamdan odaya giren Jimin sorduğum soruya karşılık kapıyı kapatarak cevap verdi.

"Jungkook'un iş arkadaşı olduğunu ve bunu Yoongi'ye söylemediği için üzgün olduğunu falan söyledi... Ayrıca illegal işler konusunda da sanırım eli ayağı var."

Jimin adımlayarak odanın ortasında duran beyaz çarşaflı yatağın köşesine oturduğunda iç çekerek yüzüne baktım. "Sonuç olarak ne olacak?"

"Bilemiyorum, sanırım burada kalacağız. Yani öyle söyledi. En güvenli yer burasıymış ve Jungkook ile işleri daha rahat yürütebilmek istiyor."

"Jungkook gideceğini söyledi."

"Ne?" dedi kaşlarını çatarak.

"Duydun işte. Busan'a gideceğini söylüyor. Burada kalmamızı istedi."

"Sikeyim!" diyerek sinirle güldü. "O halde neden geri dönüp bizi yanında götürebilmek için tehlikeyi göze aldı?"

"Çünkü onu ben aradım..."

"Cidden! Ben de bu çocuğa vahiy mi indi de polislerden hemen sonra birden evde belirdi diyordum. Kafayı mı yedin sen?"

"Çok korkmuştum! Ne bileyim böyle olacağını... Hem siz hala suçlusunuz, sakın bana kızma."

İç çekti ve göz devirdi. "Pekala, peki ya siz? Şu an tam olarak ne olduğunuzu öğrenebilir miyim?"

"N-ne anlamda?"

"Öpüştünüz amına koyayım. Hem de iki kere."

"Bekle, uyumuyor muydun?"

"O seste nasıl uyanmam sence?"

Kafamı koltuğa birkaç kez vurduğum sırada gözlerim tavanı buldu ve düşünmeye başladım. "Neyiz biz..." diye sayıkladım.

"Madem bilmiyorsun, niye adamın dudaklarına yapıştın?" diyip tek kaşını kaldırarak göğsünde kavuşturduğu elleriyle yüzüme baktı.

"Panikle oldu işte! Bilmiyorum tamam mı?"

"Hadi seninki panikle oldu, o da mı korkmuştu aptal?"

"Benim için korkmuştu işte..."

"Taehyung, salak mısın bilmiyorum ama ben bu zamana kadar hiç esir aldığı adam için endişelenen bir kaçak görmedim. Bilmem anlatabiliyor muyum?"

Ellerim yüzümü bulup sertçe sıvazlarken "Bilmiyorum Jimin bilmiyorum!" diye söylendim. "O an doğru gibi gelmişti işte."

İç çekerken başını iki yana salladı. "Pekala, bu böyle mi devam edecek? Üstelik adam gidiyor diyorsun."

"Bilmediğim sorular soruyorsun."

"Bir şeyi de bil!" diye bağırdı öfkeyle. "Sen de hem ayranım dökülmesin hem-"

"Kapa çeneni!"

"Ne oluyor amına koyayım?" diyerek içeriye giren Hoseok uzattığı kafasıyla kavga eden yüzlerimize baktı. Adımlayarak kapıyı ardından kapattı ve Jimin'in yanına doğru yürüyerek ayakta durup ikimize doğru "Ne için bağırıp duruyorsunuz?" diye sordu.