15.Bölüm~Pusu

197 20 105
                                    

                 No Clear Mind-A New Sun


PUSU

Avcılar avlarını yakalarken her zaman peşlerinden koşmazlardı. Peşlerinden koşmaları bir an geldiğinde kapana kısılmaya dönerdi. Av, avcının onu yakalayacağını bilirdi ama ona rağmen savaşmaya devam ederdi.

Bir süredir kovalanmam artık kapana kısılmaya dönüşmüştü. Bu süre, belki de ömrüm kadar uzun bir zaman dilimiydi. Hatta ömrümden önce başlamış bile olabilirdi.

Hayatların hep dönüm noktaları olduğuna inanıyordum. Bugün benim dönüm noktalarımdan birisi olacaktı.

Düşündüğüm tek şey kendimi savunmak zorunda olduğumdu. Kendimi savunmam çok zordu. Bunu biliyordum. Çok zayıftım. Hiç spor yapamamış, fiziki hiçbir kavgaya girmemiştim.

Kenan 'geliyorum' diyerek telefonu kapatmıştı. Karşımızda olan adamlara karşı kendimizi savunmamız imkânsızdı. Çevremiz on üç silahlı adamla çevriliydi. Bu bir pusuydu. Buradan geçmemizi beklemişlerdi. Fazlasıyla organize ve planlı hareket ediyorlardı.

Mutlu "Biz arabadan inip kapıları kilitleyeceğiz. Ne olursa olsun arabadan inmeye çalışmayın. Alas birazdan burada olur. O zamana kadar oyalamaya çalışacağız." Arkasını dönüp silahı uzattığında "Ben kullanamam." Dedim.

Emniyetini açıp hazırladığında "Sadece tetiğe basmanız yeterli. Eğer size yaklaşırlarsa bunu yapmak zorundasınız." Diyerek elime tutuşturdu. Gözlerini bana çevirerek "Eva, Alas gelene kadar onları oyalamak zorundayız. Kendine zarar verme ve eğer kullanman gerekirse bir saniye bile düşünme, onlar sana acımayacaklar. Buraya seni almak için geldiler." Ağırlığı altında elim sendelerken onu kullanamayacağımı bilmeme rağmen başımı olumlu anlamda salladım. Kol askısını çıkarttı.

"Dikkatli olun." Ağzımdan çıkan sözler onlara duyduğum endişeden kaynaklıydı. Birisi hayatını fedakarlıklarla geçirmiş diğerinin hakkında hiçbir fikrimin olmadığı, beni korumak zorunda olan iki adama duyduğum endişeydi.

Korkuyordum. Hem de çok korkuyordum.

Buradan sağ kurtulma imkânımız yok gibiydi. Diğer korumaların başına ne geldiği ise soru işaretiydi. Çevrildiğimiz için önü de arkayı da göremiyordum.

Hızlı bir şekilde arabadan inip kapıları kapattı. Clik sesini duyduğumda tüm vücudumdan ürperti geçti. Arabaya kısılmış bekleyecektim.

Silahlı adamlara karşı silahlarını yönlendirmişlerdi. Karşılıklı ölüm makinelerini andıran dev adamlar birbirlerine silahlarını doğrultmuşlardı.

Aralarında konuşma geçerken neler olduğunu anlayamadan Mutlu'nun silahı ateş alarak kurşunu hedefini buldu. Karşısında olan adamın silah tutan omzu kanla kaplanırken silahı yer düştü.

Aynı anda adamlardan dördü Mutlu'yu silahla vurmak yerine üzerine saldırdığında onu vurmadıkları için içim rahatladı.

Tek umudum kimse zarar görmeden buradan sağ kurtulmamızdı. İmkansız bile görünse defalarca dilimde aynı duayı döndürdüm.

İki adam diğer korumanın üzerine saldırdığında silahlarını ellinden aldılar. Büyük bir arbede yaşanırken Mutlu'nun insan üstü birisi olduğunu anlamıştım. Dört adamı da savuşturan güçlü yumrukları dikişleri iyileşmemesine rağmen silah kadar tehlikeliydi.

Hayatımda şiddete hiç şahit olmamıştım. Ses yükseltme bile çok üst gelirdi. Okulda şahit olduğum kavgalarda bile kafamı çevirirdim. O çocuk kavgalarının şu an gördüklerimle alakası yoktu.

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin