18.Bölüm~Paramparça

120 14 79
                                    

The Black Heart Procession-The Letter

Paramparça

Parçalanmaya müsait bir yapım vardı. Sanki ruhum ince bir camdan yaratılmıştı. Annem babamın darbelerine karşı büyüyene kadar ruhumu korumayı başarmıştı. Onun gitmesiyle savunmasız kalan ruhum, gelen diğer darbeleri ise ufak çatlaklarla atlatmaya çalışmıştı. Daha fazla darbeyi kaldıramayacağımı farkındaydım. Belki de bu yüzden şu an bu saçmalıkları kabul ediyordum. Parçalanmamak için.

Aradan çok zaman geçmeden kapı tıklatıldığında sessiz kaldım. Kimseyle konuşmak istemiyordum.

Tekrar tıklatıp kapıyı açmaya çalıştığında kilidiyle karşılaştı. "Eva, benim. Kapıyı açar mısın?" Kıvanç'ın yumuşak sesini duyduğumda isteksizce gidip kapıyı açtım. Elinde büyük beyaz bir kutuyla gülümseyerek bakıyordu. Kapıyı tamamen açıp geri çekildiğimde içeri girip kapıyı ayağıyla kapattı. Yatağın üzerine kutuyu bıraktığında arkasından ilerleyip soru dolu bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Dün söylediklerim için kusura bakma. Bir an Büşra'nın söyledikleriyle gaza geldim. Senden şüphelenmemeliydim. Seni kırmak istemezdim." Yüzü hüzünle gölgelenirken sesi pişmanlığını yansıtıyordu.

"Kırılmadım, sadece bir an böyle bir tepki aldığım için garip hissettim." Konuyu değiştirmek için "Bu kutu ne?" dedim. Yüzü tekrar aydınlanırken "Gelinlik bakmaya gitmek istemediğin için ben gidip almıştım. Sürecin bu kadar hızlanacağını düşünmemiştim ama yine de gelirken yanımda getirdim. Nikahımız bir kaç saat sonra kıyılacak. Umarım beğenirsin." Diyerek kutunun kapağını açtı.

İçinde tüle benzer ipek kumaştan hayatımda gördüğüm en zarif gelinlik vardı. Kumaşı yumuşacık duruyordu. Şaşkınlık dolu bakışlarım yüzünü geri bulduğunda beğenip beğenmediğimi tartıyordu.

"Beğendin mi?" Diyerek askı kısımlarından tutup gelinliğin tamamını dışarı çıkarttı.

"Bu çok güzel." Tereddüt dolu sesimden çıkarttığı sonuç neydi bilmiyorum ama panikle "Tek başıma seçtim." dedi. Lily'i işin içine karıştırmadığını belli etmeye çalışıyordu. Yumuşak kumaşa elimi değdirdiğimde kalitesiyle karşılaştım.

Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Ne ben ne de o, bu evliliğe hazır değildik ve istemiyorduk. Ama çok heyecanlı bir şekilde gösterdiği gelinlik bu evliliğe çok heyecanlı bir damatmış gibiydi. Babasının 'aşık etmeye çalış' sözcükleri hatıralarıma düşerken yumuşak kumaştan elimi çektim.

"Çok güzelmiş ama bu gerçek bir evlilik değil. İkimizin de istemediği bir evlilik için gelinlik giyerek hazırlanmak istemiyorum." Yanımda kimsemin olmadığı,istemediğim bir evlilik için bu saf gelinliği harcamak haksızlıktı. Gelinliği dikkatlice yatağın üzerine bıraktı.

"Daha kaç kere söylemem gerekiyor bilmiyorum ama bu gerçek bir evlilik olacak. İkimiz için de zorla kabul ediyorum. Ama hep mutsuz mu olalım? Herkesten uzakta bir aile kurmaya çalışırız." Sesinde ki samimiyetini yansıtması hayrete düşmeme sebep oldu.

"Sen, Lily'e aşık olduğunu defalarca bana itiraf etmedin mi? Kıvanç daha dün ona aşkını içinden atamayacağın söylüyordun. Üç kişilik saçma sapan bir evlilik yaşamak istemiyorum. Bu kadarcık kısa zamanda ne değişmiş olabilir?"

"Birbirimize şans vermek zorundayız. Birbirimizden başka kimsemiz yok Eva. Ailelerimiz fazla boktan, başka hayatlar yaşamamıza izin vermiyorlar. Bizim geleceğimiz birlikte yazılmış. Ben de uyum sağlamaya çalışıyorum." Birbirimize ait değildik. Onun yanındayken kendimi hep yalnız hissediyordum. Hiç kimsesiz olarak hissetmediğim tek yer Kenan'ın yanıydı.

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin