Yağız Akay

461 27 12
                                    

Bir kaç saat uyuduk birlikte daha doğrusu o uyudu ben onu izledim. Uyandırmaya gelen de yoktu arkadaş , bu adamın işi gücü de yok herhalde. Artık sıkılmaya başlamıştım kaçacak delik arıyordum. Yavaşça çekilmeye çalıştım önce ama uyurken de izbandut gibi davranabildiğinden hareket bile edemedim. Somurtarak yüzüne bakıyordum. Birden gülmeye başladığında tekrar gözlerim kısıldı. 

"Uyumuyordun dimi ?" dedim sinirli bir sesle. 

Boğazını temizledi önce. 

"Yok yok uyuyordum da kaçma çabaların yüzünden uyandım." 

"Sıkıldım napıyım."

"Tamam haklısın öğlen olmuş zaten."

"Hesap vermek için güzel bir vakit değil mi Gece'cim."

"Ney cinn ?" 

"Şşş kaynatma. Şimdi sana sağlamından bir kaç sorum var." 

"Severim gönder gelsin." dedi rahat bir tavırla. Hatta utanmasa sırıtacaktı. 

"Bir , neden benimle uyudun ? İki , neden öğlene kadar beni yatakta hapsettin ? Ve üç ki bu en önemlisi. Neden çıplaksın ?" 

Sessizce yüzüme bakıyordu. Kafasını yana çevirip uzunca esnedi.

"Yuh. Hala mı uykun var?" dedim büyük gözlerle.

"Bu da sorulara dahil mi? İlk üç yetiyor mu?" 

"İlk üçle başla söyliycem." 

"Bir , canım öyle istedi yattım. İki , seninle uyumak güzelmiş daha uzun sürsün istedim. Kalkınca da dünyayı kurtarmıyorsun sonuçta. Sonuncusu ki neden en önemli anlamadım. Dikkatini çekiyorum demek ki diye yorumladım sadece ve hoşuma gitti. Ben genelde böyle uyuyorum zaten. Sana özel yapmadım ama istiyorsan yapabilirim." 

Gözlerimi devirince kolumu tutup çekti. Yüz üstü yastığa düşmemle uzun bir çığlık koparmam bir oldu. Şerefsiz Gece neyden hoşlandı bilmiyorum ama keyifle gülüyordu. Tekrar doğrulup ona baktım. Dik dik bakıyordum. Elini yüzüme uzatınca geri çekildim. 

"Korkma gel." dedi hala uykulu çıkan sesiyle.

"Sen hayatımda gördüğüm en şerefsiz insansın. dedim burnumdan soluyarak.

"Sende benim hayatımda gördüğüm en tatlı mızırdanan insansın." dedi oda gülerek. 

"Bana bak yeter artık zaten öğlen oldu kalkıp duşa giricem sende aşağıya git kahvaltı hazırlamalarını söyle öğlen yemeği de diyebilirsin emin değilim. Ayrıca cezalısın öğlene kadar uyuyacak vaktin varsa madem evde kalacak kadar da vardır. Tek başıma sıkıldığım için uğraşabileceğim kişi olarak evde kalacaksın bu gün." 

Tuhaf bir yüzle bana bakıyordu. 

"Ne bakıyorsun?" 

"Balkonu da salona katayım mı?" 

"Ne ala- ya sen ne komik adamsın öyle. Bu esprileri çok düşünüyor musun? "

"Senin zeka seviyendekileri hayır." 

"Bak boğarım seni."

Gülmeye başladı yine sırıta sırıta. Doğrulup bana yaklaştı yanağımdan öptü. 

"Hoşuma gider." dediğinde direkt onu omzundan ittim. 

"Defol git ya." 

"Kal demiştin."

"Salona git."

"Emredersiniz matmazel ama başka zaman. İşlerim var gitmem gereken yerler var. Bu günlük kahvaltını tek yap. Yarın söz veriyorum eşlik edicem. " 

Karanlığın Mafya' sı KARO' ya Karşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin