"Oğlumun katil olup olmadığını merak mı ediyorsun? Bana sor."
Arkamı döndüm ve Erman beyle göz göze geldik. Bana resmen hala burda mısın dercesine iğrenerek bakıyordu.
"Geleceğinizi Gece bilmiyordu sanırım. Gitti çünkü."
"Evet haberi yoktu."
"Haberi olduğunda da sevineceğini sanmıyorum."
"Sevinecektir, annesini getirdim."
Gözlerim büyüdü hafifçe.
"Annesini mi?"
"Evet gel tanış."
"Ben..."
"Gel hadi." dedi ve önden yürümeye başladı.
Sessizce peşine takıldım bende. Salona girdiğimizde çok güzel bir kadın gözlerini bana çevirdi. Aklım Gece'nin annesi olduğuna asla ikna olmuyordu kadın o kadar zarif ve güzeldi ki... Tebessüm edip ona doğru yürüdüm. Ama kadın gülümsemedi hatta bana sert bile bakıyordu. Yine de kibarlığımı bozmadan nazikçe selamladım onu.
"Hoşgeldiniz. Emir yok ama ararım gelir. Bence sizi görünce çok mutlu olacak."
"Sanmıyorum ama." dedi.
Bu kez sessizce iç çekti. Belkide öfkesi bana değildi. Ben ailesiyle vakit geçirmeye çalışırken Gece' den haberim yoktu tabii. Akşama kadar defalarca kez aradım ama telefonlarımı açmadı. Ailesiyle birlikte yemek yedim , kahve içtim hatta artık uykumuz gelmişti. Ama Gece bey hala ortada yoktu. Ne o ne de Deniz etrafta gözükmüyordu. Babası yandan bana baktı en sonunda.
"Tekrar arasana bi şunu."
"Açmıyor ama peki."
Telefonumu aldım. Gece'yi aradım. Telefon hala çalarken Deniz salona geldi. Direkt bana baktı ama gözleri büyüyerek gözlerini Erman beye çevirdi.
"Erman bey hoşgeldiniz."
"Hosbuldum da Emir nerde?" dedi Erman gayet sinirli bir sesle.
"Geliyor ufak bir işi var Sanem hanımı yanına götürmeye geldim bende."
"Sanem'le ne işi varmış?"
"Bilemiyorum ben sadece isteneni yaparım."
Normalde bin tane soru sormadan bende kalkıp peşine takılmazdım ama çok sıkılmıştım oturmaktan ve Erman beyin bana dik dik bakan gözlerinden o yüzden hemen ayağa kalktım.
"Hadi gidelim." dedim.
Deniz bana bakıp Erman beye döndü. Başını eğip kaldırdı minik saygı dolu bir gülümseme ile. Sonra önden kapıya yürüdü. Bende minik koşar adımlarla peşinden gittim. Arabaya geçtik.
"Ne işi varmış benimle?"
"Onun bir işi yok da bizim başka çaremiz kalmadı. Ondan götürüyorum seni."
"O ne demek?"
"Gidince görürsün."
Nefesimi dışarı vererek başımı salladım. Şehrin çıkışında tenha bir yere geldik. Ama bir bar vardı ve müzik uzaktan bile duyuluyordu. Oraya bakıp gözlerimi Deniz'e çevirdim.
"Sorma." diyince susup indim arabadan.
O önde ben peşinden bara girdik. Önümden çekilince gördüğüm manzarayla gözlerim kocaman oldu.
Gece pistin ortasında dans ediyordu. Ceketi adamlarından birisindeydi gömleği yerdeydi. Elinde büyük bir şişe içki vardı. Kafası gayet güzeldi ve bunu baya belli ediyordu. İçkiyi biraz daha dikip dansına döndü. Oldukca da iyi dans ediyordu açıkçası. Bir elinde şişe diğer eli havada , önünde sarışın bir kız... kızın eli Gece' nin boynunda... birbirlerine sürtünerek dans ediyorlardı. Dilim yanağımda gezerken Deniz'e baktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Mafya' sı KARO' ya Karşı
Teen Fiction"Ölen ben olsaydım kimsenin zoruna gitmezdi."