Gece' yi her ne kadar zorlayarak getirmiş olsam da sonunda eve geldik. Gece benden ayrılmadığı için yürümesine ben yardım ediyordum. Kapıyı bize babası açtı. Gece' ye kısaca baktı ama hiçbir şey söylemedi yana çekildi. Gece babasının varlığından haberdar bile değildi. Sızmak üzereydi. Gözlerini zor açık tutuyordu.
"Gece' yi yatırıp hemen yanınıza gelicem."dedim babasına minik bir tebessüm ile.
"Sorun yok. Hizmetçiler ayarladı bizim odayı. Biz geçer yatarız."
"Kusura bakmayın dağıtmış işte biraz."
"O sözün sahibi sen değilsin kendisine gelince o söyler."
Bu kez bir şey diyemedim sadece yukarıya yürüdüm. Benimde yürüdü Gece' de zorluk çıkartmadan zaten sessizleşmişti. Birkaç kez arkaya dönüp babasına baktı merdivenleri çıkarken ama yine tek kelime etmiyordu. Odaya girdik birlikte. Onu yatağa oturtup giyinme odasına doğru yürüdüm. Ama beni kolumdan tutup durdurdu. Geriye doğru kendisinin önüne çekti. Bana yaklaşıp belime sarıldı başını göğsüme koydu. Sıkı sıkı sarılıyordu. Dans ettiği kız gözümün önüne gelip durduğu için başta hafifçe ittirdim onu ama beni bırakmaya niyeti yok gibiydi. Sessizce ona sardım bende kollarımı.
"O kız değilim ben." dedim sessizce.
"İyi ki." dedi...
Sesi sarhoşmuş gibi gelmiyordu artık. Sadece üzgün geliyordu. Elimi simsiyah gür saçlarına koydum.
"Bir sorun mu var? Neden içtin bu kadar?"
"Kendimi öldürmek istiyorum Sanem."
İstemsizce kollarımı ona daha çok sarıyordum git gide.
"Saçma sapan şeyler söyleme. Ne bozdu moralini?"
"Niye geldiler biliyor musun?"
"Ailen mi? Seni özlemişlerdir. Bak annen de gelmiş hatta. Sarhoş hissetmiyorsan gidip görelim mi onları?"
"Benim için gelmediler Sanem. Abimin... ölüm yıldönümü. Akılları sıra yanımda oluyorlar acımı paylaşıyorlar işte."
Bir şey diyemedim bu kez. Gece' nin bacaklarının arasında duruyordum. Dizine oturttu beni. Kollarımı ona sardım bende. O gece aşağıya inmedi direkt uyudu.
Ertesi gün ben ailesiyle otururken sonunda ayılıp salona geldi. Gerçi hala uykulu duruyordu. Annesine gelip sarıldı.
"Leş gibi içki kokuyorsun hala." diyerek itti annesi onu.
Bie şey demeden babasına yürüdü bu kez. Ama sarılmadı elini uzattı. Babası da hiç umrunda değilmiş gibi sıktı. Koltuğa geçip oturdu.
"Hoşgeldiniz sayın ailem." dedi rahatça sırıta sırıta.
"Yok cidden senin aklın kendine yar değil artık. Abinin ölüm yıldönümünde nasıl böyle terbiyesiz bir hareket yapabilirsin ya sen." dedi babası.
"Tartışalım mı baba kim terbiyesiz."
"Saygısız."
"Öyleyimdir." dedi sadece.
Bir süre kimse konuşmadı sonra sessizliği annesi bozdu.
"Yine de öyle bir günde yakışmadı oğlum."
"Napıyım anne? Acımı nasıl paylaşıcam, kimle paylaşıcam? Sizinle mi? Anlıyor musunuz ki siz beni?"
"Deniyoruz izin vermiyorsun."
"Abim sizin yüzünüzden orda yatıyor. Sakın bana seni anlamaya çalışıyoruz falan deme anne. Siz bizi zamanında anlasaydınız iki oğlunuz da yanınızda olurdu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Mafya' sı KARO' ya Karşı
Genç Kurgu"Ölen ben olsaydım kimsenin zoruna gitmezdi."