Sandalyemi kendisine çevirdi. Telefonun şifresini açıp bana uzattı. Oraya baktım sakince. Telefonu almadım ama.
"Al bak ne arıyorsan. Aramızda oluşturmaya çalıştığım güveni ne kadar kolay parçalıyorsun ya sen."
"Ben sadece orda kalmasın diye cebime attım."
Elini arkamda kalan masaya vurarak bana doğru eğildi.
"Yalan söyleme Sanem bana."
Nefesimi tutmuştum anında. Bağırmıyor olabilirdi ama sesi o kadar korkutucu geliyordu ki bağırmasını tercih ederdim. Sıktığım gözlerimi araladım.
"Tamam dürüst oluyorum. Kıskanıyorum Gece seni. Kızlarla falan konuşuyor musun merak ettim işte. Bakmadım bile ama için rahat olsun."
"Kızlar mı? Sanem ne kızı benim gözüm senden başkasını görüyor mu güzelim ya."
"Özür dilerim." dedim fısıldayarak.
Gözleri yavaşça dudaklarıma indi. Sırıttı yandan.
"Affettir kendini."
Sırıttım bende anında.
"Tch sen cezalandır beni." dedim sırıtmam biraz daha büyürken.
Beni belimden tutup sandalyeden aldı direkt. Sandalyeyi bacağıyla yana itip masaya oturttu beni. Bacaklarımın arasına gelip dudaklarıma yaklaştı. Kana susamış bir vampir gibi öpüyordu. Başta sadece bekledim tadını çıkarıyordum ama sonra dudağımı ısırınca inlemeyle karışık kıkırdayıp karşılık vermeye başladım ona.
Ertesi gün gözlerimi araladığımda tek hatırladığım en son Gece'nin kemerini ve gömleğini açmaya çalıştığım anlardı. Belim felaket ağrıyordu. Acaba ne zaman öğrenecek Gece benim kendisi kadar güçlü olmadığımı. Gerçi pek şikayetçi sayılmazdım. Yan tarafa baktım esneyerek. Ama Gece yanımda yoktu. Direkt kaşlarım çatıldı doğruldum hızla. Lavaboya baktım.
"Gecee orda kısım aşkım!"
Ses gelmeyince nefesimi dışarı vererek çıktım yataktan.
Aşağıya indim sabahlığımı giyerek. Ama Gece orda da yoktu. Deniz ve Kerem oturmuş börek yiyorlardı. Ben salona girince bana baktı ikisi de aynı anda.
"Ooo günaydın prenses." dedi sırıtarak Deniz.
"Tek kelime etme vurdurturum seni Gece'ye."
"Tamam sustum. Gece nerde demek için geldin muhtemelen."
"Ay zeki şey seni. Nerde evet?"
"Arka bahçede. Güzel bir kızla kahvaltı yapıyor."
Kahkaha atarak mutfağa doğru yürüdüm.
"Aynen kesin güzel bir kı-... Deniz kim bu!"
Gece gerçekten de arka bahçede güzel bir masaya kurulmuş karşısında kızıl saçlı güzel bir kadınla kahvaltı yapıyordu. Deniz'in gülme sesi geldi salondan.
"Bilmem git sor yenge."
Oflayarak üstümü düzelttim hemen. Sonra da çıktım arka bahçeye bende. İkisi de bana baktı kafalarını önlerindeki kağıtlardan kaldırıp.
"Günaydın bebeğim." dedi Gece tebessüm ederek.
Kızı şöyle bir süzüp tebessüm ettim bende.
"Sana erken aymış anlaşılan beni bile beklememişsin kahvaltıya."
"Mehlika gelince onu bekletmek istemedim."
"Öyle mi? Ne hoş. Ee tanıştırmayacak mısın beni Mehlika ile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Mafya' sı KARO' ya Karşı
Teen Fiction"Ölen ben olsaydım kimsenin zoruna gitmezdi."