BÖLÜM 2: KORKU

3.1K 301 53
                                    


İNSTAGRAM - TİKTOK: "aysegulkalayzengin"

TWİTTER: "aysegulkalay_"

*

Herkese selamlar!

Yeni bölümle karşınızdayım, umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar

***

BİR BUÇUK YIL ÖNCE

"İyi misin?" diye soran Jasmin'e, zoraki bir gülümsemeyle karşılık verdi. İyi değildi, hem de hiç iyi değildi.

Jasmin, onun Fransa'daki oda arkadaşıydı. Aynı bölümde okudukları için neredeyse tüm günü birlikte geçiriyorlardı. Tabi bu onların çok yakın iki dost olmasını sağlamıştı. Diğer yandan Jasmin, kendini sevdiren bir tipti. Kıvırcık saçları, hafif esmer teni ve iri koyu kahve gözleri dışarıdan bakınca ona kusursuz bir hava veriyordu. Kalkık burnu ise estetik çıkması gibi görünse de orijinaldi. Bu yüzden girdiği her ortamda hemen dikkat çekip, erkeklerin ilgi odağı oluyordu. Ama kendisi neredeyse erkeklerden nefret eden, iflâh olmaz bir feministti.

Hastaneden çıkıp yürümeye başladıklarında, gözlerinden istemsiz birkaç damla yaş aktı. Yaşadıkları onun için fazlasıyla ağırdı. Ne yapacağını, nereye gideceğini kestiremeden yürüdü. Böyle olmamalıydı.

"Berfu, seni anlıyorum ama biraz rahatlar mısın? Bu dünyanın sonu değil." Jasmin'in tesellisine alaycı bir gülümseme yollayıp suskunluğunu bozdu. "Benim için dünyanın sonu! Karnımda babasının nerede olduğunu bilmediğim bir bebek var. Ve benim babam bunu öğrenirse, neler yapacağını tahmin bile edemezsin."

"Kimseye bir şey açıklamak zorunda değilsin, senin hayatın ve senin bedenin!"

"Bizim oralarda bu pek de öyle olmuyor, Jasmin. Hayatımız ikiye ayrılıyor, baba evi ve koca evi! Asla kendimize ait bir evimiz olamıyor. Bu yüzden kendisini bizim korumamız gibi gören erkeklerin kararları altında yaşamak zorunda kalıyoruz. Haliyle beni koca evine gönderene kadar hayatım hakkında karar verme yetkisine sahip olan babam, bu bebeği öğrenirse başıma ne gelir, hiçbir fikrim yok."

"Seni öldürür mü?" diye dehşet içinde soran Jasmin, Berfu'nun yanıtını merakla bekledi.

"Hayır... O kadar da değil. Evet, katı kurallı ve sert bir kişiliktir ama bana kıyamaz. Ben onun tek kızıyım. Ama kıymaktan beter edebilir."

"Nasıl yani?"

"Bilemiyorum. Bunu yaşamadan öğrenemem."

"O zaman senin ülkene dönmen çok tehlikeli! Burada kalman için bir şeyler yapmalıyız."

"Buna gerek yok, zaten kürtaj için randevu aldım."

"Bunu yapmak istediğine gerçekten emin misin?"

"Başka seçeneğim yok."

"Seçeneklerden bahsetmiyorum Berfu, kalbinden ve isteklerinden bahsediyorum. Gerçekten bebeğinden vazgeçmek istiyor musun? Hem bu bebeği sen tek başına yapmadın ki, onun bir babası var."

"Evet, bir sabah ansızın ortadan kaybolan babası!" diye sinirle söylenen Berfu, yaşadıklarını hatırlayınca kendine daha çok öfke dolmuştu. Nasıl oldu da ona inanmıştı, güvenmişti? Tam bir salaktı!

"Öyle ya da böyle, bu bebeğin sorumluluğunu almak zorunda! Yok öyle keyif çatıp hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmek. Yürü kaldığı otele gidiyoruz!"

EMANET 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin