İNSTAGRAM - TİKTOK: "aysegulkalayzengin"
TWİTTER: "aysegulkalay_"
*
Herkese selamlar!
Yeni bölümle sizlerleyim, umarım beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.
Keyifli okumalar
***
BİR BUÇUK YIL ÖNCE
"Yapmak istediğin şeyden gerçekten emin misin?"
Jasmin'in sorusuyla tüylerinin ürperdiğini hissetti. Şu an bir hastane koridorunda, hiç hesapta olmayan bir bebeğin yaşamına son vermek için bekliyordu. Oysa o bebekleri severdi. Çocukluğundan beri hep anne olmanın hayalini kurmuştu. Tatlı, sevgi dolu bir yuvada büyüyen bir çocuk hayal etmişti her zaman...
Berfu, annesini çok küçükken kaybetmişti. Annesizlik nedir bilirdi, bu yüzden her zaman bir gün çocuğu olursa onu dünyanın en mutlu çocuğu yapacağına dair kendine sözler vermişti. Ama şimdi tüm o sözlerin aksine, hayatında ilk kez anne olma şansından vazgeçip kendi bedeninde var olan bebeğini öldürmek istiyordu. Bu şekilde düşündüğünde, kendinden tiksinmeden edemiyordu.
Onun suçuydu!
Bebeği var olmak istememişti, onun dikkatsizliğinden dolayı var olmuştu! Ama bedelini o ödeyecekti!
"Jasmin..." dedi ruhsuz bir sesle, tüm kanı çekilmiş gibiydi. "Ben katil miyim?"
Jasmin, günlerdir Berfu'nun içinde yaşadığı savaşı hüzünle izledi. Dokunsa hüngür hüngür ağlayacağını bildiği için dokunmadı. Ama onun kendine bu kadar yüklenmesine de dayanamıyordu.
"Elbette katil değilsin, Berfu! Sen sadece bir karar vermek zorundaydın ve hayatın için bunun doğru olduğuna inandın."
"Ama bu onun suçu değildi. Ben hata yaptım. Benim bedel ödemem gerek, onun değil!" dediğinde, günlerdir tuttuğu gözyaşları bir nehir gibi akmaya başladı. Jasmin, bu noktaya geleceğini biliyordu ama bu kadar erken olmasını beklemiyordu. Belki de bebeği aldırdıktan sonra diye düşünmüştü.
"Bak Berfu, yaşadığın şeyin ne kadar zor olduğunun farkındayım ama sana verebileceğim bir umudum yok. Bu yolda tek başınasın. Anlattığına göre ailen, evlilik dışı bir bebeği kabul edecek bir aile değil ve bu yüzden şiddete maruz kalabilirsin. Burada yaşamanı isterdim ama iki ay sonra ülkene dönmek zorundasın. Ülkene döndüğünde başına neler gelecek, hiçbir fikrim yok. Tek başına bir bebek doğurmak zorunda kalabilirsin. Okul hayatın bitecek ve bir kariyer yapamayacaksın. Hem çalışmak hem de bir bebeğe bakmak zorunda kalacaksın. Lütfen tüm bunları göz önünde bulundur ve kararını o şekilde ver. Biliyorum, içten içe bebeğini doğurmak istiyorsun ama öncelikli olan senin hayatın!"
Berfu, Jasmin'in haklı olduğunu biliyordu. Ama o lanet annelik içgüdüsü var ya, onun rahat ve huzurlu bir nefes almasına izin vermiyordu. O his onu deli gibi boğuyordu. Bunun en büyük sebebi de büyüdüğü topraklarda, bir kadın yerlerde sürünse de evladından asla vazgeçmemesi gerektiğiyle alakalı öğrendiği öğütlerdi. Öyle ki birçok kadın, sırf çocukları için gururundan ve öz saygısından dahi vazgeçebiliyordu. Onu sevmeyen, ona şiddet uygulayan, onu aşağılayan bir adamın karısı olarak bile hayatını sürdürebiliyordu.
İşte bu öğretiler, şimdi Berfu'nun boğazına sarılmış onu boğuyordu. Hatta o kadar çok boğuluyordu ki eğer bugün bunu yaparsa, bir daha asla anne olmaya cesaret edemeyeceğini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET 2
RomansaFransa'da tanıştığı Berfu'yu ansızın terk eden Burak, yaptığı hatanın bedelini aşkını kaybetmekle öder. Burak'ın terk etmesinden sonra hamile olduğunu öğrenen Berfu, onun için çok zor bir döneme geçiş yapar. Tek başınadır ve parasızdır. Doğumdan son...