BÖLÜM 17: İHANET

1.6K 219 113
                                    


İNSTAGRAM - TİKTOK: "aysegulkalayzengin"

TWİTTER: "aysegulkalay_"

*

Herkese selamlar!

Yeni bölümle sizlerleyim, umarım beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Bölüm öncesinde kısa bir serzenişim olacak;

Bu bölüm için SEZON FİNALİ diyelim çünkü ben bir aylığına memlekete gidip döneceğim. Çünkü annemle babamı özledim. Ve orada bölüm yazmam çok mümkün olmuyor zira bütün zamanımı aileme ayırmak istiyorum. Yani ortalama bir ay yokum, o yüzden "bölüm gelmedi" diye linçleyecek olanlar lütfen yorumlarını kendine saklasın. Üç gün üst üste bölüm attığım zamanlarda bile iki bin kelimelik bölümlere "Bölüm kısa, geç geliyor, öncesinde ne olduğunu unuttuk" tarzında çok yorum almışlığım var.

Bunu bir sitem olarak alıyorsanız alabilirsiniz. Ben gidip Dreame uygulamasında da yazardım, sonuçta para kazandıran bir uygulama ve benim için çok daha mantıklı bir adım olurdu. Ayrıca oraya geçmem için teklifte aldım. Ama ben burada yazmayı seviyorum diye, açıkçası okurun maaşlı çalışanı muamelesini çekmek zorunda değilim. Ya motive edici yorumlar yapın ya da yapmayın. Çünkü beni demoralize edip, bölüm niye gelmiyor diyemezsiniz.

Hikayeyi eleştirin, karakterleri eleştirin (tabii küfretmeden) ama Allah rızası için şu "bölüm kısa, bölüm geç geliyor" yorumlarını yazmayın. Lütfen! Bakın gerçekten rahatsız oluyorum. Çünkü haftada en az iki bin kelimelik bölümler atıyorum ve bu haksız yorumları hak etmiyorum.

Söyleyeceklerim bu kadar,

Keyifli okumalar

***

Bir zamanlar, neşenin ve mutluluğun sarıp sarmaladığı evde, artık hüzün hakimdi. Sonbaharı görmüş, kışa hazırlanan ağaçlar misali yaprak döküyorlardı. Ne kimsenin yeşertmeye gücü vardı ne de hevesi...

Arslan, Ayşegül'le girdiği yol ayrımına hâlâ inanamıyordu. Hayatları boyunca evliliklerinin muhteşem bir aşkla süreceğini hayal ederken, karısının onun aşkına inanmadığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalmıştı. Ve bu yüzleşme, onu kalbini tam ortasından yaralamıştı. Hele ki Feride üzerinden aldığı darbenin açtığı yara, bir daha asla kapanmayacaktı. Bir baba olarak, evladını sevdiğini ispat etmeye zorlanıyordu. Oysa o, bir an dahi tereddüt etmeden kızları için hayatını feda edebilirdi.

Ona böylesine büyük bir ithamda bulunan karısına, için için kırgındı. Evet, bir hata yapmıştı ama niyeti kesinlikle Ayşegül'ü yok saymak değildi. Onun anneliğine ve Nehir'le olan ilişkisine zarar vermek değildi. Tamamen ölen karısına olan saygısındandı. Bu hâlâ ona aşık olduğunu göstermezdi. Çünkü ne olursa olsun, kızını o doğurmuştu ve daha kokusunu bile soluyamadan hayatını kaybetmişti. Evladıyla tanışmaya hakkı vardı. Ama bunu yaparken, onu büyüten annesine saygısızlık etmek istememişti. Hele de Ayşegül'e duyduğu aşkı zedelemek hiç istememişti.

Bu durumu nasıl toparlayacaktı, hiçbir fikri yoktu.

Diğer tarafta ise Ayşegül, yıllardır emek verdiği evliliği için aldığı bu yıkıcı kararla başa çıkmaya çalışıyordu. Ama bu aşkın gerçek olduğuna inanmaya ihtiyacı vardı. Arslan'la birbirlerine muhtaç oldukları için değil, gerçekten birbirlerini sevdikleri için evli kalmak istiyordu. Ama o kadar çok şey yaşamışlardı ki hissettiklerinin gerçeği neydi, anlayamıyordu. Hayatının aşkı gerçekten Arslan mıydı?

EMANET 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin