EMANET 2

BÖLÜM 1: BABA OLDUN!

İNSTAGRAM - TİKTOK: "aysegulkalayzengin"

TWİTTER: "aysegulkalay_"

*

Herkese selamlar!

Emanet 2'nin ilk bölümüyle sizinleyim, umarım beğenirsiniz. Yeni bir macera olduğu için yorumlar yaparak destek olursanız mutlu olurum.

Su gibi akıp geçsin hikaye, biz de bu güzel hikayeyle sona doğru yavaş yavaş savrulalım.

Keyifli okumalar...

***

BİR BUÇUK YIL ÖNCE

Gözlerini açmasına engel olan parlak beyaz bir ışık...

Etrafında anlam veremediği bir kargaşa...

Saatlerce koşmuş gibi hissettiren bir halsizlik...

Ve tüm bunların sebebini anlamaya çalışan ama herhangi bir sonuç bulamayan beyni...

O kadar yorgun hissediyordu ki uyandığı için oldukça huysuzlanmıştı. Diğer yandan kolunda hissettiği hafif sızıyı görmezden gelmek istese de başaramıyordu. Neredeydi? Ve ona ne olmuştu?

Zihni biraz daha berraklaşınca, bir hastanede olduğunu idrak etmeye başladı. Gözleri ise parlak ışığa alıştığı için azda olsa aralanmıştı. Etrafını çevreleyen beyaz perdenin arkasındaki koşuşturmayı izledi bir süre ve bakışlarını tepesinde duran seruma çevirdi. Bitmek üzereydi.

"Ah uyanmışsın!" diye hafif coşkulu sesi duyduğunda, dikkatini sesin sahibine verdi.

Kumral saçlı, beyaz tenli, ela gözlü ve incecik belli bir Fransız kadınıydı. Üstündeki beyaz önlüğe bakılırsa, onunla ilgilenen doktor oydu. Bir süre kadını istemsizce süzdü çünkü ona göre Fransız kadınları, zarafetin ve asilliğin diğer adıydı. Bu süre zarfında erkek bir hemşire çoktan serumunu çıkarmış ve gülümseyerek onları baş başa bırakmıştı.

"Nasıl hissediyorsun kendini?" diye soran doktorun naif sesi, ruhunu okşamıştı. "İyi... İyi hissediyorum."

Yalan söylüyordu çünkü adını koyamadığı bir huzursuzluk yaşıyordu ve bunu son zamanlarda geçirdiği kötü günlere bağlıyordu. Yani ona göre tamamen psikolojikti!

"Güzel... Şimdi sana bazı haberlerim var, beni dikkatle dinlersen sevinirim. Buraya kaldığın yurdun önünde ansızın bayıldığın için getirildin. Sana bazı testler yaptık..." dediğinde, merakla doktorun lafını böldü. "Neden? Kötü bir şey mi var?"

"Sakin ol lütfen, her şeyi konuşacağız. Şimdi elimdeki bilgilere göre vereceğim haberler iyi de olabilir kötü de olabilir. Buna birlikte karar verip, ona göre bir yol planı çıkaracağız."

"Ben anlayamıyorum. Nasıl hem iyi hem de kötü olabilir?"

"Berfu..." diye aksanıyla ismini dillendiren doktor, kenarda duran sandalyeyi çekti ve ona yakın bir konuma yerleştirerek oturdu. Gözleri direkt gözlerine bakarken, hayatını baştan sona değiştirecek o haberi aldı.

"Yaptığımız testlere göre ortalama beş haftalık hamilesin."

"Ne? Bu olamaz!" diyen Berfu, siniri bozulmuş bir şekilde güldü. "Bu imkânsız!"