~Diların anlatımıyla~
Hemen evden çıkmıştım nasıl ne ara çıktım bilmiyordum arabaya bindim ama hangi hastaneye gideceğimi bilmiyordum.
Annem konumu atmıştı ve gidiyordum.
Kalbimde bir korku vardı bu kaybetmeydi.
Nasıl geldiğimi bilmez bir halde beyaz koridorda buldum kendimi sonrada ileride sedyenin üzerinde götürülen dedemi.
"Dede!" diye bağırdım koşmaya başladım ama yaklaştırmadılar.
Kalbim acıdı,gözlerim doldu.
Daha sonra ileride bekleyen annemle babamın yanına gittim.
Babama sarıldım çünkü o böyle konularda fazla evham yapan birisiydi.
Kolumu sırtından indirdim.
"Nasıl, nasıl oldu,neyi var?" diye sordum.
Annem saçımı okşayarak
"Bilmiyoruz kızım" dedi.Dedem o benim hayallerimin gerçeğiydi
Ne zaman yardıma ihtiyacım olsa yanıma koşardı geçmişime dönüp baktığımda onunla hep iyi ve değerli anılar biriktirmiştim o yüzümdeki sahici tebessümün sahibiydi hani bazıları der dedeler ciddi olur sinirli ama biz onunla arkadaş gibiydik ne bileyim biz onunla parka giderdik, kağıt kesede çekirdek alıp çitlerdik,okula giderdik...
Görmeliydi benim başarımı çünkü en çokta o isterdi ona bu haberi vermeliydim.Kendimi zor tuttum güçlü durmak zorundaydım.
Sonrasında bir ileri bir geri giderek dua etmekten başka bir şey gelmedi elimden.
Bi müddet sonra karşı taraftan yere bakarak bu tarafa doğru yürüyen Çağları gördüm.
Ne işi vardı bunun burada?
Şaşırdım.
Yere bakarak benim olduğum tarafa geliyordu.
Kafasını kaldırdığında göz göze geldik.
"Ne işin var senin burada?"
Bilmiyorum neden ama ondan hiç haz etmiyordum.
Sarıya yakın saçları ve koyu ela gözleriyle tam önümdeydi."Sana da meraba,Dilar dedenin durumu iyiye gidiyor ama kontrol altında"
"Nerden biliyorsun"
"Dedene müdahaleyi yapan bendim"
"Sen ne tür bir profesyonel takip etme psikopatısın"
"Ne!"
"İşin yokmu senin git işinin başına"
"Var"
"İyi git o zaman üstlerine şikayet etmeden"
"Üstlerim?"
Anlayamadım,
"Her zaman böyle yapmak zorundasın dimi güçlü ve dik görünmek zorundasın'
ruhun acıyor sana yardımcı olmak istiyorum""Seni bu kadar ilgilendiren nedir beni neden bu kadar düşünüyorsun?"
Gözlerimin derinliklerine inmeye çalıştı bir süre orada durdu gözbebekleri.
Eskisinden daha farklı hissediyordum
Sonrasında sustum ona tahammül edecek dermanım yoktu.
Nasıl olduğunu sezemediğim anda nefesim daralıyordu başım döndü ve yere düşüyor gibi oldum ta ki kolum da onun ellerini hissedene dek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Her An Her Şey"
Teen FictionHani derler hayat bazen ummadığın yerde güler yüzüne bazende hiç ummadığın bir zamanda tıpkı bir hançer gibi iner sırtına ama sen yinede herşeye rağmen güçlü olmalısın bunun için çabalamalısın. "biz altı yabancı aslında bizi bir araya getiren şey bi...