Yanıyordu kalbim, sancıyordu ruhum gözlerimi kapattığım anlarda hep beliriyordu onun güzel yüzü.
Kurtaramamıştım ,ne kadar çabalasamda başaramamıştım ama kurtaracaktım onu.Yattığım yataktan doğruldum dizlerimi karnıma çekerek karşımdaki aynaya baktım,
morarmış göz altıma berbat görünen ruh halime.Dudaklarım çatlamış,sesim kısılmıştı.
Delirmiştim.
Kafayı yemiştim.
Karşımdaki boşluğu izledim gözlerim dala dala yuvarlar benekler uçuşuyordu irislerimde.
Ritimlerim ona atarken şimdi onun için atmayı bırakıyor gibi hissediyordum,beni bekliyordu bikiyordu onu kurtaracağımı,ben ise onu kurtaramıyordum hir yol arıyordum.
Kolumda bağlı olan seruma baktım elimi oraya götürdüm, sevdiğim acı çekerken benim iyileşmemin bir anlamı yoktu elbette.
Kolumdakini söküp attım, ayağa kalktım kapıdan çıkınca uzun koridorun sessizliğiyle evden çıktım.
~Yaprağın anlatımıyla
İşlemediğim bir günahın bedelini çekiyordum.Kalbim atıyordu ama atan kalbin kendime ait olduğuna dair şüpheler oluşmuştu zihnimde.
Nefes alıyordum ancak soluduğum hava mıydı yoksa bu berbat yerin kasveti miydi emin değildim.
Buğra'nın güzel zerresi her bir ayrıntısıyla ezberleyen gözlerim günlerdir karanlıkta olduğu için kör olabileceğimi bile düşünüyordum.Herşeyi düşünmeyi bırakıp sevdiğim adamı düşündüm.
Beni kurtarmak için geldiğinde yüzünde ki endişe kalbinde ki sancıyla onu görmem beni daha da mahvetti.Kendini yiyip bitirdiğinden adım kadar emindim.
Biliyordum beni kurtaracağını.
"Korkma güzelim geldim seni almadan bir yere gitmeyeceğim" demişti.
Gözlerimde hissettiğim ıslaklığı sildim parmak uçlarımla.
O söz verdiği herşeyi yapardı çünkü O Buğraydı,
O benim Buğra'm dı.İçeriden gelen gürültülü sesle irkildim, sesler gittikçe yaklaşıyordu.
Buradan kurtulur kurtulmaz katil olmamak için kendimi nasıl zapt edebilirdim hiç bir fikrim yoktu.
Odanın kapısı açılması ile duyduğum ayak sesi ve günlerdir aydınlık görmeyen ,odaya sızan ışıkla yüzümü buruşturdum.
Vücudumda yer yer izler vardı bu pislik herif yüzünden olmuştu şeref yoksunu.
Elinde tuttuğu parmaklarının arasında gezdirdiği dikiş iğneleriyle yüzümü inceledi, yapabileceği şeyi tahmin ediyordum ancak kaçma gibi bir imkanım yoktu.
Yanıma daha da yaklaşarak soluduğu havanın beraberiyle konuşmaya başladı,
"Şimdi güzellik seninle bi anlaşma yapacağız"Herhangi bir şey söylemedim,o bunu olumlu algılarken bu emin tavırına daha da sinir oldum.
"Buğrayla güzel bir yemek hazırlattım size lüks bi restorantta"
Yüzüne iğrendiğimi fazlasıyla belli eden bir bakış attım,
"lüksünede restorantınada yemeklerinede-" konuşmamın devamını lafıyla kesti."Hop sakin güzellik"
"Bana güzellik demeyi kes!"
Sırıttı "hadi ama günlerdir ayrısınız bu davetin tadını çıkarmalısın gece sonu için bi de otel odasımı ayırt ettirseydim"dedi alaylı sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Her An Her Şey"
Teen FictionHani derler hayat bazen ummadığın yerde güler yüzüne bazende hiç ummadığın bir zamanda tıpkı bir hançer gibi iner sırtına ama sen yinede herşeye rağmen güçlü olmalısın bunun için çabalamalısın. "biz altı yabancı aslında bizi bir araya getiren şey bi...