Yaklaşık iki gündür Yaprak için ev bakıyorduk.
Neredeyse tüm yerleri gezmiştik ama güzel bir yer bulamamıştık.
Daha doğrusu son gittiğimiz yeri Yaprak istemişti ama ben istememiştim.
Ev resmen küf ve rutubetti.
Oturma odasında elimde kitabım ve yanımda kahvemle zaman geçiriyordum.
Sabahın erken saatleriydi.
Yaprak hanım ve Mor hanım uyuyordu.
Uyusun canlarım.
Uyurken de ayrı bir tatlılar he.
Orta sehba da sessizde duran telefonumun çaldığını gördüm.
Anam kadın arıyor.
Gülümseyerek açtım telefonu.
"Kraliçem napıyorsun?"
"Yatıyorum,özledim seni paşam"
"Bu saatte arayınca şaşırdım bir şey filan olmadı dimi?"
"Yok yok"
Bir müddet sessizlik oldu aramızda ama arkadan gelen sesle irkildim.
"O ne gız!"
Annemin güldüğünü anladım.
"Baban kamyon hırıltısı gibi horluyor mübarek" demesiyle kahkahalara boğulmam bir oldu.
"Adama ne yapıyorsan artık?"
"Aman işe gidip geliyor sonra koşu turu yapıyor on sekizlik erkek ya"
"Turp gibi adam kraliçem"
Biraz daha konuşduktan sonra aramayı sonlandırdık.
Kapının başında dikilmiş ve gözlerini ovalayan Yeşilli kızı gördüm.
"Günaydın!"
"Annenle mi konuştun?"
"Evet aramış da"
"İmreniyorum sizin aranızdaki diyaloga"
Gülümsedim.
Geldi ve karşıdaki tekli koltuğa bıraktı kendini.
Ellerini çenesinin altına koydu ve yüzüme baktı.
"İnanmıyorum ya kos koca şehirde bir tane ev olmaz mı?"
Bunu demesem içimde kalırdı.
"Ben varım ya"
"Neyse şu eşya işini halletmemiz lazım"
"Ben ayarladım bile öğlene doğru eşyaların buraya gelecek zaten çok bir eşyan yok"
"Ne ara ayarladın"diyerek güldü.
"Buğrayım ben yaparım"diyerek göz kırptım.
Kahvaltı yaptık.
Eşyaların gelmesini bekledik.
Taşıma işi bitmişti.
Daha sonra ofise bir çizimimi teslim etmek için gittik.
Yaprağında gelmesini istemiştim.
Ne gerek olduğunu filan söylemişti ama reddetmemişti beni de.
Ofis de işlerim biraz uzun sürmüştü akşam olmak üzereydi.
Büfeye geçtik.
Ekinin yanına gittim arka tezgahta kahve hazırlıyordu.
"Kolay gelsin mr.garson"dedim elimi yumruk yaparak uzatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Her An Her Şey"
Dla nastolatkówHani derler hayat bazen ummadığın yerde güler yüzüne bazende hiç ummadığın bir zamanda tıpkı bir hançer gibi iner sırtına ama sen yinede herşeye rağmen güçlü olmalısın bunun için çabalamalısın. "biz altı yabancı aslında bizi bir araya getiren şey bi...