Kuyu

231 13 5
                                    

Öncelikle bölümbu kadar geciktiği için herkesten özür diliyorum.Peki neden bu kadar gecikti?Çalışma hayatına atıldım ve tayinim pek de istemediğim bir yere çıkmıştı,ülkenin diğer ucunda yeni bir şehir, yeni düzen, yeni bir hayat.O yeni yerde görevlendirmeler, korkunç bir çalışma temposu, çalışmam gereken uzmanlık sınavı derken...Ne pek vakit bulabildim ne de mental olarak kendimi pek hazırlayabildim.Gerçekten çok zor bir dönemden geçtim, şimdi biraz daha kendimi toparlamaya çalışıyorum.Tekrardan kusura bakmayın:(

İyi okumalar:)

*******************************

_Seni sevmeyen bir kadına neden sahip olmak istiyorsun?

_Senin beni sevmeni istiyorum.

_Ama seni sevmeyeceğim.

_Ama sevebilirdin.

                                Karasevda


Öğle arası tüm masaları kaldırılıp geniş bir boş alan elde edilen kantine sandık kuruldu.Tahta kutunun altı yerin dibine uzanıyor gibiydi.Dipsiz bir kuyu olup kök salıyordu Celal Solmaz'ın temeline.O temelden filizlenecek bir ağacın ilk filizlerini damla damla suluyordu.

Oy sırasını uzaktan izleyen Volkan'ın gerginliği had safhadaydı.Heyecandan yerinde duramıyordu.Arada parmaklarını çıtlatıyor, volta atıyor, kravatını gevşetip sıkıyor, ayaklarının üzerinde yükselip aniden iniyordu. ''Sakin ol.'' dedi Tekin yanına gelip.

İç çekti Volkan.''Nasıl sakin olayım?Ya kaybedersek?''

''Kaybedeceğimizi sanmıyorum, ama öyle bir şey olursa bile sakın kendinden geçme.O durumda zaten ilgilenmem gereken başka biri olacak.'' Cümlesi biter bitmez, bakışları gerginliğini gizlemekte Volkan'dan çok daha mahir olan az ötedeki arkadaşına kaydı.Yanında Dilay vardı.Arada sırada alçak sesle ona bir şeyler söylüyordu.Melis ise sadece başıyla onaylıyor ya da reddediyordu.Bir iki kelime dışında çok zorunlu kalmadıkça konuşmuyordu.Suratı mahkeme duvarı gibiydi.Diğer öğrenciler ondaki anormalliği çok fark etmiyordu ama soylular artık birbirlerini nefes alış biçimlerinden bile tanır hale gelmişlerdi ve Melis'in şu anki hali Tekin'i endişelendiriyordu.Zaten son zamanlarda çok kendinde değil gibiydi, sinirleri acayip bozuktu.Bir de üstüne bu eklenmişti.Gökhan'a hala deli gibi kızgındı.Tekin seçimi kaybederlerse bu kızgınlığın yine Gökhan'ın üzerinde kalmasını umuyordu.Tüm okula karşı öfke duyan, hatta en kötü ihtimalle düşmanlık güdecek bir Gözde korkunç bir felaket olurdu.

Bu sırada onun düşüncelerinden bihaber olan Volkan çarpık bir şekilde güldü.''Onun seviyesinde olmadığım bir kez daha yüzüme çarpılacak ve Gözdeler'i de hayalkırıklığına uğratmış olacağım.Evet, kesinlikle kendime hakim olmak çok kolay olacak.'' dedi alayla.

Tekin yanındaki gergin çocuğa boş bir bakış attı.''Kendini ondan aşağı seviyede görmen için hiçbir sebep yok, bu düşünceyi kafandan hemen sil.Ayrıca kaybetsen de bu senin suçun olmayacak.Benim zaten öyle görme olasılığım yok, ama Melis de seni değil Gökhan'ı suçlayacaktır.''

''Onun suçu zaten amına koyayım.'' 

Tekin Volkan'a sert bir bakış attı.Ama bunun sebebi ettiği küfür değildi.''O hala başgelenekçi Volkan, bu iş bittiğinde de başgelenekçi olacak.Bütün toplantılarda yüz yüze bakacaksınız.Ve daha önemlisi...''

''Tabi hala başgelenekçi olabilirse...''

''Olacak.'' dedi Tekin tereddütsüz.''Melis onu oradan almaya kalkarsa ben onu orada tutacağım.''Volkan 'Ne diyorsun?' minvalinde bir bakış atarken, Tekin devam etti.''Bu kişisel bir mesele, diğer şeylerle bir ilgisi yok.O işinde iyi, Celal Solmaz'ın ona ihtiyacı var.''

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin