Geçmişin Fotoğrafları/ 2

518 55 102
                                    

Kerem, Kaan'ın sözlerinin üzerine hafifçe başını yukarı kaldırdı.Bir şey söylemedi, onun yerine gülümsemeyi tercih etmişti.Kaan'ın tavrına ne kızmış ne de yadırgamıştı.Aksine hassasiyetini bu kadar açık bir şekilde dile getirmesi hoşuna bile gitmişti.Bakışlarını Kaan'dan ayırıp gardıroba çevirdi.Elindeki şalı aldığı yere rafın arkasına iteleyip, Kaan'ın t-shirt'ünü aldı ve dolabın kapağını kapattı.

Elindeki t-shirtü Kaan'ın yatağının üzerine bırakıp, üzerindeki gömleğin düğmelerini çözmeye başladı.O soyunurken Kaan'la aralarında bir sessizlik oluşmuştu.Kaan daha o an yaptığı sert çıkıştan pişman olmuştu.Özür dilemekle dilememek arasında gidip geliyordu.

Kerem kirlenmiş gömleğini içten dışa katlayıp yatağın yanında yerde duran sırt çantasının içine tıkıştırdı.Kaan bu sırada sessizliği bozmaya karar vermiş ve,

_Çok sert çıktım.Öyle söylememeliydim, demişti.

Kerem gömlekle işini bitirip tekrar ayağa kalktığında Kaan'a döndü ve önemsemez bir biçimde,

_Belki, dedi.Ama söyledin.Arkasında durmalısın.

Tam o esnada kapı ardına kadar açıldı ve içeri genç bir kız daldı.Alya tüm neşesiyle,

_Nasılsınız bakalım!diye cıvıldadı.

Gözleri önce abisine sonra Kerem'e döndü.Kerem'in üstünün çıplak olduğunu görünce kızardı ve ani bir refleksle tek eliyle gözlerini kapattı.Mahcup bir ses tonuyla,

_Ayy çok pardon, dedi.

Kaan sıkıntılı bir nefes verdikten sonra sitemkar bir şekilde,

_Artık şu kapı çalma adetini edinsen diyorum, derken Kerem de hızlı bir şekilde Kaan'ın t-shirtünü üzerine geçirmiş ve Alya'ya,

_Gelebilirsin Alya, demişti.

Alya içeri girdikten sonra Kerem ve Kaan, şal muhabbeti aralarında hiç konuşulmamış gibi kaldıkları yerden sohbete devam etmişlerdi.Yarım saat sonra Kerem müsaade isteyip sahile gitmek için evden ayrıldı.İçi rahat etmeyen Kaan, ani bir kararla Kerem'in peşinden gitmeye karar verdi.Koşar adım evden çıkıp Çiçek Sokağı'nın köşesini dönmeden arkadaşını yakalamayı başardı.

_Kerem!

Kerem arkasını dönüp Kaan'ı gördü ve bir şey söylemeden onun ne söyleyeceğini beklemeye başladı.Kısa bir soluklanmadan sonra Kaan,

_Kızmadın değil mi?diye sordu onu kırmadığından emin olmak istercesine.

Kerem gülümsemesine engel olamamıştı.Kaan'ın onu hala bu kadar az tanıyor olması nedense ona komik gelmişti.Kendinden emin bir şekilde,

_Ben çok zor kızarım Kaan, dedi.Ve kızdığım zaman inan bana bunu anlarsın.Eğer kızmadığıma dair en ufak bir şüphen bile varsa, kızmamışımdır.

Kaan ne diyeceğini bilemedi.Tereddütlü bir şekilde başını sallamakla yetinmişti.Kerem de sadece başıyla selam verip yoluna devam etti.

Kerem sahile ulaştığında her zamanki gibi kalabalık olduğunu gördü.Senenin bu son sıcak günlerinde insanlar yine buraya akın etmişlerdi.Esen rüzgar havayı yumuşatsa da pek soğutamıyordu.Sahil boyunca kafeler gibi banklar da doluydu.Herkes ailesiyle veya arkadaşlarıyla oturup sohbet ediyordu.Biri hariç.Kordonun en sonundaki bankta sarışın güzel bir kız, tek başına oturuyor ve sanki insanlardan soyutlanmışçasına dalgın bir şekilde denizi izliyordu.Bu kız Melis'ti.Kerem onu gördüğünde içinden geçen tuhaf heyecana yine engel olamamıştı.Bu Melis'i her gördüğünde oluyordu.Ona tuhaf bir mutluluk veren o his, aynı zamanda suçluluk hissetmesine de sebep olurdu.Ancak bugün değil.Bugün sevimli heyecan vardı ama suçluluktan eser yoktu.

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin