Hoşçakal

755 80 159
                                    


Bir düş gördüm düşümde, gözlerin yerlerdeydi,

Ellerin ceplerinde, kalbin ötelerdeydi.

Seni bugün görmem lazım,

Şöyle biraz açılmam lazım,

Derdimi anlatmam gerek,

İçimi dökmem lazım.

Bize ne oldu bilmem lazım,

Önce kendim inanmam lazım,

Bunla başıma çıkmam gerek,

Zamanla alışmam demek.

Beni biraz anlaman lazım.

O da mı yalan bu da mı yalan?

Kötü bir rüya gördüm o zaman


                              Nazan Öncel - Seni Bugün Görmem Lazım


Kenan ve Berk eve döndüklerinde, annelerinin onlar için güzel bir öğlen yemeği hazırladığını gördüler.Yaklaşık bir saat sonra, kavurma ağırlıklı şahane bir öğlen yemeğiyle karınlarını doyurmuşlardı.

Berk yemekten sonra bahçeye çıkmıştı.Uzun bir süre kimseyle konuşmadan ve başka hiçbir şeyle ilgilenmeden öylece boşluğa baktı.Kenan, kardeşinin canını bir şeylerin sıktığını görebiliyordu.'Belki de onu Çıkmazeli'ne hiç götürmemeliydim'diye düşündü.Moralini biraz toparlayabilmek için, onu da alıp sahile inmeye karar verdi.Berk başlangıçta bunun iyi bir fikir olmadığını söylese de, abisinin ısrarlarına dayanamadı.

Yürüyerek sahil yoluna indiler ve Erkan Bey'in Kafesine gittiler.Ancak durum o ki, daha kapıdan içeri ilk adımlarını attıkları anda, tüm dikkatleri üzerilerine çekmişlerdi.Sanki kış günü sıcak bir odanın kapısı aniden açılmışçasına, buz kesti tüm kafe.Tüm masalar sessizleşmişti.Herkes şaşkınlık içindeydi.Bazıları belli etmeme gayreti gütse de, Berk için tuhaflığı anlamamak mümkün değildi.Ve daha sandalyesine oturduğu ilk an, bu tuhaflık ona bir iğne gibi batmaya başladı.

Kenan olabildiğince Berk'i konuşturmaya çalıştı.Çünkü eğer soru sormazsa, ağzını bıçak açmayacağı hissine kapılıyordu.Garson siparişlerini almak için geldiğinde, Kenan çay isterken Berk bir şey istemediğini söyledi.Kenan'ın sert bakışıyla karşılaşması uzun sürmemişti.

_O zaman bir su alayım, dedi abisinden çekindiği için.

Tabi Kenan bu cevaptan da pek memnun olmamıştı.Berk,tok olduğunu söyleyerek keyifsiz halini savundu.Kenan da o an üzerine gitmemişti.Ancak garson masadan uzaklaşır uzaklaşmaz kardeşine;

_Tanrı aşkına!Söyler misin neyin var?

_Gerçekten fark etmiyor musun abi?

_Neyi?

-Herkes bize bakıyor.Daha doğrusu bana.

Kenan, yüzüne alaycı ve önemsemez bir gülümseme takınmıştı.

_Buna alışkın olduğunu sanıyordum,dedi.İnsanların sana bakmalarına.Eskiden de böyleydi.Sen ne zaman bir mekanın kapısından içeri girsen, oradaki bütün gözler sana çevrilirdi.Herkes seni izlerdi.Sen bir yer seçip oturuncaya kadar gözleriyle takip ederlerdi.Oturduktan sonra da, kalkıp gidinceye kadar, defalarca bakıp dururlardı.

_Eskiden hayranlıkla bakarlardı.Şimdi acıyarak bakıyorlar.

_Görmezden gelmeye çalış.

_Nasıl başaracağım?

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin