Işıklar Altındaki Çocuk

604 42 257
                                    

_Akıl alır gibi değil!

_Sakin olur musun?dedi Celal Bey, oğlunun arkasından çalışma odasına girdiğinde.Cümlesini tamamlarken arkasından kapıyı kapatmıştı.

Burası Celal Bey'in çalışma odasıydı.Alt katta bulunuyordu.Oğluna ait çalışma odasına göre daha küçüktü.Odanın dizaynında kahverengi tonlar hakimdi.Kapıdan giriş yönüne göre sağ tarafta bir duvar boyunca uzanan kitaplık, sol tarafta ise koyu kahverenginde ikili deri koltuk ve o koltuğun hemen yanında tekli bir deri koltuk daha vardı.Yine kapıdan giriş yönüne göre, tam karşıda pencerenin önünde ayaklarında işlemeler olan büyük bir çalışma masası vardı.

Masanın üzerinde çerçeveli 2 fotoğraf duruyordu.Biri Celal Bey'in genç yaşta vefat eden eşi Nalan Hanım'a diğeri ise Barış'ın çocukluk yıllarına ait bir fotoğraftı.

Duvarlarda yine Nalan Hanım'ın yaptığı manzara resimleri duruyorken, kitaplıkta ağırlıklı olarak ilk baskıları bulunan eski kitaplar yer alıyordu.

_Bunu gördükten sonra nasıl sakin olayım söyler misin?dedi Alihan Solmaz elindeki kağıdı havada babasına doğru sallarken.Bir de utanmadan davetiye yollamış, deyip kağıdı masanın üzerine fırlattı.

_Aileni düğününe çağırmanın utanılacak ne tarafı var anlamadım.

_Yıllardır Sahaflar'a hangi utanç yüzünden uğramıyorsa, o utanç yüzünden de bizi düğününe çağıramaz, dedi Başkan sert bir ses tonuyla.

_20 yıl oldu Alihan.Koskoca 20 yıl.

_Yaptıkları zaman aşımına uğradı yani, öyle mi?

_19 yaşındaydı.Hayatının hatalar döneminin tam ortasında.

_Bazı hataların yaşı yoktur baba.Çok genç olması yaptığı hatanın büyüklüğünü gölgelemiyor.

_O hatanın bedelini fazlasıyla ödedi.20 yıldır ailesinden, evinden, ülkesinden uzakta.Yabancı bir memlekette harcanan onca yıl.

_Aman ne büyük acılar çekmiş, dedi Alihan Solmaz küçümseyici bir tonla.

Sonra da  kendini 2'li deri koltuğa bıraktı ve bacak bacak üzerine attı.Sol kolunu kulba geniş bir biçimde koymuştu.Yerle temas etmeyen, üst tarafta kalan ayağını hafifçe sallıyordu.Celal Bey, oğlunun bu hareketi gergin olduğu zamanlarda yaptığını iyi bilirdi.Gerçi ne kadar gergin olduğunu anlamak için Alihan'ı tanımaya gerek yoktu.Gerilen yüz kasları da hakim olmaya çalıştığı öfkesini gayet güzel belli ediyordu.

_Onun acılarını küçümseme oğlum, dedi Celal Bey.Yaşadıklarını biz bilemeyiz.Yalnız kalmak, bir insanın ödeyebileceği en büyük bedellerden biridir.Ve bu bedeli ona sen biçmiştin, unutma!

Başkan bir anda yerinden fırladı ve yükselen sesiyle,

_Bu bedeli kendine o biçti, dedi.Ve birkaç saniyelik bir sessizlikten sonra,

_Yaptıklarıyla, diye ilave etti.Ailemizin adını küçük düşürmeye çalıştı.Eğer ortaya çıksaydı...

_Ama çıkmadı, dedi Celal Bey oğlunun sözünü keserek.İki aile haricinde hiçkimse bilmiyor.

_Yani sineye mi çekeceğiz?Unutup gidecek miyiz?

_Hiçbir şey unutmak zorunda değiliz; ama hayatının  en önemli gününde ailesi olarak Şebnem'in yanında yer almalıyız.

_O önemli günde, kızının evliyken aşk yaşadığı adamla evlenmesi vuku bulacak baba, farkında mısın?

Bu cümle Celal Solmaz'ın sinir uçlarına dokunmuştu ama bozuntuya vermeden,

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin