Milli Park

715 74 101
                                    

Melis'in annesi kızının cümlesinden sonra, kucağında tuttuğu çocuğu fark etmiş ve durumu tam olarak işte o anda kavramıştı.Melis'inkine benzer bir sevinç çığlığı koyverdikten sonra;

_Ay hemen arıyorum hemen, dedi ve koşar adım evin içine girip telefona sarıldı.

Bu sırada Melis de bakışlarını annesinden Kerem'e çevirmiş ve minnet dolu bir ifadeyle bakmaya başlamıştı;

_Sana ne kadar teşekkür etsem az Kerem.1 saattir yaşadığımız korkuyu, paniği tahmin edemezsin.Herkes dışarıda Teoman'ı arıyor şimdi.Neyse ki siz buldunuz.

_Ben arazide kimseyi görmedim, dedi Kerem.

_Ben ormanın içinde birilerini fark ettim,dedi Harun.Ama yanlarından o kadar hızlı geçip gittim ki dikkat bile edemedim.

_Muhtemelen onlardı, dedi Melis.

_Her neyse artık bir önemi yok, dedi Kerem Teoman'ın başını okşayarak.O bulundu.Tekin de ailesi de rahat bir nefes alabilir artık.

_Aa, bu çocuk Tekin'in kardeşi mi?diye sordu Harun.

_Evet öyle, dedi Melis.

_Bu ev de onların mı peki?

_Hayır.Bu ev Dilay'ların.Biz misafirliğe geldik.Yakınlarda bir evin olduğunu bilmiyordum, dedi Melis Kerem'e.

_Yok zaten.Ev Harunların.

Harun bunun üzerine elini Kerem'in omzuna attı ve Melis'e dönerek;

_Sen onun evi olarak da kabul edebilirsin,dedi.

_Doğru siz Kerem'le bir bütünün yarısısınız, dedi Melis gülerek.

_Tıpkı bir elma gibi, dedi Harun.

Kerem bir an yüzünü ekşitti;

_Bir tarafı tatlı ve kırmızı, diğer tarafı ekşi acı ve yeşil bir elma.Ziraatçiler için pek de hoş bir manzara oluşturmazdık herhalde, dedi.

_Bir saniye, dedi Harun.Hangi taraf benim?Ona göre cevap vereceğim.

Harun'un sözleri 3 genci de güldürmeyi başarmıştı.Kerem gözlerini gülen arkadaşından bir an çevirip Melis'e baktığında, onun da gülümseyerek kendisine bakmakta olduğunu fark etti.Melis'in yüzünde o kadar içten bir gülümseme vardı ki...Kerem kahkahasını yarıda kesip, aynı içten ve sıcak bir gülümsemeyle karşılık verme ihtiyacı hissetti.Bir an belki birkaç saniye öylece bir şey söylemeden birbirlerine baktılar.O birkaç saniyede bile Kerem, Melis'in bakışlarında minnet duygusunun da ötesinde başka bir his olduğunu anlayabilmişti.Bu his güvendi.

Bu derin bakışmayı Melis'in annesinin sesi bölmüştü.Kemal Bey'e haber verdiğini, geri dönmekte olduklarını söyledi.Sonra Kerem'le Harun'la, 

_Gelin oturun çocuklar,dedi bahçedeki masayı işaret ederek.Onlar da şimdi gelir.

_Aslında iyi olur, dedi Harun.Koşturmacadan dolayı yorulduk, biraz soluklanalım.

Harun ve Kerem, Melis'in annesinin işaret ettiği masaya oturdular.Bu sırada Melis'in annesi de Teoman'ı alıp evin içine girdi.Melis de Harun'la Kerem'den izin isteyip evin içine annesinin peşinden girdi ve Tolga'yı aradı.Ona durumu anlattıktan sonra, mutfağa gidip iki gence ne ikram ederim diye düşünmeye başladı.Ve birkaç dakika sonra elinde 3 bardak soğuk limonatayla döndü.Kerem'le Harun Melis'e teşekkür ettiler.

_Ne demek afiyet olsun, dedi Melis.Ve masanın kenarındaki boş sandalyelerden birine oturdu.

_Demek Tekin'in ailesiyle Dilay'lara misafirliğe geldiniz ha, dedi Kerem.

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin