Yeni çocuk

1.9K 227 343
                                    

Kerem gördüğü sarışın kızdan etkilenmişti ve bu etkiden çıkmak için sahilde biraz daha dolandı.Denize bakıyordu.İyot kokusu burnuna doldu.Çarşaf gibi olan suyun güzelliği ruhunu okşadı ve ağır bir ritimde çalan dalga sesi günün tüm yorgunluğunu kalın bir yorganı çeker gibi çekti üzerinden.Hafif bir sarhoşluk hali bahşetti doğa ona.Ne kadar zaman geçti ne kadar yürüdü bilemiyordu.Sonunda saatine bakmayı akıl edebilmişti.

''19:07 mi? Ciddi misin?''

Ne ara bu kadar vakit geçmişti?Eve dönmeye karar verdi.Ama babasının arabası Beren'in evinin önünde kalmıştı.Şimdi önce arabasına ulaşması, sonra da evine çıkacak yolu bulması gerekiyordu.Beren'le geldikleri yolu hatırlıyordu.Ama ondan sonrası muammaydı.'Keşke Beren burada olsaydı' diye düşündü.Sahi o ne yapmıştı acaba?Bisikletini geri alabilmiş miydi?

Beren'in kapısının önüne geldiğinde kendi arabasını gördü.Corolla da yerinde duruyordu.Kapıyı çalıp, Beren'i sormayı düşündü.Bahçeye şöyle bir göz attı.Bisiklet etrafta gözükmüyordu.Bu yüzden eve dönmüş olması düşük bir ihtimaldi.Zili çalmaktan vazgeçti.

Arabaya bindi ve navigasyonu açtı.Eve gidiş seçeneğine tıkladı ve hiç şaşırmamıştı.Babası yeni evin adresini sisteme girmişti bile.''Bu evi ne çabuk kabullendiler.''Esas şaşırdığı haritada gösterilen yerdi.Çünkü bulunduğu konuma çok yakındı.'Resmen bu evin iki sokak üstünde oturuyormuşuz.' diye düşündü.

Eve vardığında annesini mutfakta bardakları yerleştirirken buldu.

''Babam nerede?''

''Manava gitti.''

''Hay Allah, arabasını da ben almıştım.''

''Olsun olsun, onu kullanmayacaktı zaten.Bırak yürüsün.Hem esnafla, mahalleliyle tanışmasında fayda var.''

''Sorun yok o zaman.Yardım ister misin?''

''Hayır oğlum, bitmek üzere zaten.Hem sen çık bakalım odanı beğenecek misin?''

Kerem odasına ulaştığında Ayten Hanım'ın şaheseriyle karşılaşmaştı.Her şeyin düzenlenmiş olduğunu gördü.Kitapları, filmleri, romanları...Önceki evinde düzeni nasılsa bu evde de annesi odayı aynı şekilde dizayn etmişti.Onun tek başına verdiği emeğe üzüldü.''Niye beni beklemedin ki?'' dedi kendi kendine.

Odada orta yerde olan tek şey, üzerinde bir yağlı boya tablo figürü olan ahşap küçük bir kutuydu.Yatağın üzerinde ortamla alakasız bir şekilde öylece uzanıyordu.Kerem onu alıp her zamanki yerine, gardırobun sağ en alt çekmecesine koydu.Dersler ve futbol haricindeki en sevdiği uğraş kartpostal toplamaktı.Gönderilmiş veya gönderilmemiş manzara resimli kartpostalları biriktirirdi.Halasına her bayram ve özel günlerde mesaj çekmek yerine bu kartpostallardan gönderirdi.

Bu tutkusu, onun tarihi şeylere verdiği değerin en somut göstergesiydi belki de.Klasik Amerikan Sineması'nı çok severdi mesela.'Yurttaş Kane'i defalarca izlemişti.Alfred Hitchcock filmlerini de çok severdi.Vertigo'yu ezbere bilirdi.

Bu yönden biraz teyzesine benzediğini düşünürdü; ama Deniz Hanım klasik eşyalara olan sevgisini eski model bir Chevrolet alarak, eski model bir telefon kullanarak ve eski model ahşap bir evde yaşayarak bir yaşam tarzına dönüştürmüş gibi duruyordu.Kerem'in bu tutkuda teyzesine ulaşması pek imkan dahilinde durmuyordu.Onunki daha çok hayranlık boyutundaydı, yaşam tarzına çok yansıtmazdı.

Ertesi gün kahvaltıda babası tanıştığı insanlardan bahsetti ve eczaneyi taşıma işleriyle ilgilenmeleri gerektiğini söyledi.Kerem tüm gününü ailesiyle birlikte eczanede geçirdi.Akşam üzerine doğru biraz hava almak için sahile indi.Gördüğü ilk kafeye girdi ve denizi daha iyi görebilmek amacıyla dışarıdaki masalardan birine oturdu.Bir tane tatlı siparişi verdi ve temiz havayı içine çekti.Tatlının yarısına yeni gelmişti ki, arkasından birinin seslendiğine duydu;

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin