SAHAFLAR SEMTİ

Fırtınaya Doğru

Bu güzel pazar sabahında, Kerem büyük ailesiyle güzel bir kahvaltı sofrasına oturmuştu.Amcasının ve teyzesinin de aralarında bulunmasından dolaylı birkaç gündür oturdukları tüm sofralar normalde olduğundan çok daha neşeliydi.

_Tatil bitiyor Kerem Bey, dedi amcası.Söyleyin bakalım yeni eğitim öğretim dönemine hazır mısınız?

_Her zaman hazırımdır, dedi Kerem büyük bir özgüvenle.

_Heyecanlı mısın diye sorman gerekirdi Cüneyt, dedi Deniz Hanım.Yeni bir okula başlıyorsun sonuç olarak.

_Hayır değilim.Senenin sonunda devasa sınavlar beni beklediği için hevesli de sayılmam.Yine de meraklı olduğumu inkar edemem.Sıradan bir lise işte, diğerlerinden pek farkı yoktur desem de kendi kendime, Sahaflar'da kaldığım şu kısa süre içinde öğrendiğim en temel şey, sürprizlere her zaman açık olmam gerektiği.

_Onu amcanla aynı havayı solurken de yapmalısın.Bu hafta içinde arkadaşlarımla maç yapmak için sözleştim.Kazanan takım maç sonu diğerine baklava ve başka uygun bir günde de İskender ısmarlayacak.

_Çok güzel, peki bunun benim açımdan sürprizi nerede?

_İşin ucunda İskender var Kerem, elbette işi şansa bırakmam beklenemez.Ne kadar iyi bir savunmamız olursa olsun, Orta doğu ve Balkanların en iyi kalecisi olmadan o sahaya adımımı bile atmam ben.

Kerem, içinden 'Acaba doğru mu anladım?' diye geçirirken, birkaç saniye amcasına bir onaylama cümlesi beklercesine baktı.Amcası onun bakışına gülümseyip başını sallayarak karşılık verince, Kerem de büyük bir sevinçle sandalyesinden fırlayıp, amcasına sarıldı.

_Canım amcam benim, dedi.Ondan ayrılınca da,

_Bana inan, seni hayalkırıklığına uğratmamak için full konsantrasyonla çıkacağım maça.

_Ne zaman uğrattın ki zaten, dedi bu arada Cüneyt Bey.

_Tebrik ederim Kerem, dedi Okan Bey Kerem yerine geri döndüğünde.Sonunda büyük hayallerinden biri daha gerçek oluyor.Amcanla maça çıkıyorsun.

_Artık büyüdü, dedi Cüneyt Bey.Yetişkinler kategorisinde mücadele edebilir.

_Ama sen yine de kendi yaş grubundaki mücadeleyi önde tut, dedi annesi.

_Okul takımı için başvuru yapmayı düşünüyorum zaten, dedi Kerem.İnşallah benim mevkimde ihtiyaç vardır.

_İhtiyaç olmasa bile seni denedikten sonra alacaktır.1 numaralı kalecinin bile senden iyi olma ihtimali çok zayıf, dedi Okan Bey.

_Aynı kanaatteyim, dedi Cüneyt Bey.

_Konuyla çok alakasız olacak ama aklıma gelmişken söyleyeyim, deyip araya girdi Deniz Hanım.Neredeydi o kağıt?

 Etrafa bakarken birden,

_Ha hatırladım, deyip ayağa kalktı.Fırının üzerine eline attı ve katlanmış beyaz bir kağıt alıp geri döndü.Bu kağıdı odasından getirmiş ve Kerem'e vermeyi tekrar unutmamak için yanında getirmişti.

Kağıdı Kerem'e uzattı,

_Bunu iki gece önce, dolaptaki çocuğun dağıttığımız eşyalarını katlarken, o eşyaların en altında buldum.2 gündür de sana vermeyi unutup duruyorum.Artık bugün şundan kurtulayım dedim.

Kerem teyzesini dinlerken bir taraftan kağıda bakıyordu.Orta uzunlukta bir çizgisiz defterden özensizce koparılmış bir kağıt gibi duruyordu.İkiye katlandığı için, olduğundan da küçük görünüyordu.Dış tarafı pürüzsüz olsa da içindeki yazıların gölgesi dışına vurmuştu.