O bendim

646 63 187
                                    

Fotoğrafları gördüğü anda Melis'in yüzünde olan şaşkınlık, Tolga'nınki kadar uzun sürmedi.Kısa zamanda yerini öfkeye bıraktı.Kalabalıktan hala tek bir çıt sesi bile çıkmamışken, herkes Melis'in vereceği tepkiyi bekliyordu.

Melis alevler saçtığı bakışlarını Tolga'ya çevirdi.Tolga yüzündeki mahcubiyetle Melis'e baktığı anda, Melis'in elinden gelen en şiddetli biçimde attığı tokatla karşılaşmıştı.Bu tokat sesi, Celal Solmaz'ın koridorlarında yankılanıp dururken, Melis hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp hızlıca merdivenlere yürüdü ve üst kata doğru basamakları tırmanmaya başladı.

Tolga yediği tokatın ilk şokunu atlatınca eğdiği başını yerden kaldırıp ne yapacağını bilemez halde çevresine bakındı.Melis'inkilere benzer öfke dolu gözlerle karşılaşmıştı kalabalıkta.Burada durmasının anlamsızlığını ve hatta tehlikesini sezmişti.Melis'in peşinden gitti.

Tekin kalabalığa seslenip,

_Hiçkimse dağılmasın,dedi.Buradaki herkesin sessizce konferans salonuna geçmesini istiyorum.

Melis, üst kata yeni ulaşmıştı ki, Tolga onu kolundan tuttu.Melis arkasını döndü ve kolunu hızlıca çekip Tolga'dan kurtardı,

_Bırak beni! dedi yüksek bir sesle.

_Melis beni bir dinler misin?

_Dinleyecek bir şey yok.Bana yalan söyledin!Beni aptal yerine koydun.İnsanların içinde küçük düşürdün!Sana söylemiştim, bir daha olursa seni affetmem demiştim.

_Sana yemin ediyorum ki...

_HAYIR!Tek bir kelime daha duymak istemiyorum.Bir daha senin yüzünü bile görmek istemiyorum.Buraya kadar Tolga.Sakın bir daha yanıma bile yaklaşma.

Melis son sözünü söyledikten sonra, arkasını dönüp Tolga'nın yanından ayrıldı.Melis'in uzaklaşmasından sonra, onun hemen önünden geçtiği köşeden Beren çıktı.Bakışlarını Melis'ten Tolga'ya çevirdi.Ellerini birbirine kavuşturup, sırtını duvara yasladı.

_Tüh, çok yazık oldu, dedi alayla.Bu kadar büyük bir aşkın bu şekilde bitmesi, acı verici olmalı.Umarım o resimlerdeki kız, seni teselli edebilir.

Tolga Beren'e doğru yürümeye başladı ama Beren'in onu beklemeye niyeti yoktu.Ellerini çözüp, yaslandığı duvardan ayrıldı ve arkasını dönüp yürümeye başlamıştı ki, Tolga hızlı bir hamle yapıp, Beren'i kolundan yakaladı.Çok güçlü bir şekilde onu geriye doğru, Beren'in biraz önce çıktığı koridorun içine çekti ve sert bir biçimde duvara yasladı.Duvarla kendisi arasına Beren'i sıkıştırdıktan sonra, kurtulamasın diye iki kolunu da sert bir şekilde elleriyle bastırıyordu.Yüzünü Beren'in yüzüne yaklaştırdı ve gözlerinin içine öfkeyle baktı,

_O sendin değil mi?dedi.Fotoğrafları oraya sen astın.

Beren bir şey söylemek yerine Tolga'nın karnının sol tarafına bir diz geçirmeyi tercih etti.Tolga acıyla inledi ve sol elini, Beren'den ayırıp karnına götürdü.Beren, Tolga'nın boşluğundan faydalanıp, Tolga'nın sol dizine de bir tekme geçirdi.

Tolga'nın acıyla inlemesi yerini bağırmaya bırakmıştı.Beren de, Tolga'nın bu darbelerle açtığı sol tarafındaki boşluktan faydalanıp Tolga'dan kurtuldu ve hızlıca arkasına geçti.Tolga daha ne olduğunu bile anlamadan, sol kolunu tutup arkaya doğru büktü.Onu sırtından şiddetli bir biçimde duvara doğru ittirmiş ve yüzünü soğuk duvara yaslamıştı.Beren bir taraftan sırtına bastırıp, diğer taraftan kolunu sert bir şekilde büktüğü için Tolga hareket edemez olmuştu.

_Bana bir daha dokunursan, kolunu kırarım, dedi Beren.Ve Tolga'yı bırakıp geri çekildi.Tolga Beren'den kurtardığı bileğini ovarken yüzünü Beren'e döndü ve,

SAHAFLAR SEMTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin