Alfa türünün tükenme noktasına geldiği, üremenin durduğu kırsal topraklara şehirde yetiştirilmiş asker alfaların gönderilmesine karar verilir. Min Yoongi de bu grubun içindedir ve görevi öğretmenliğin yanı sıra tıpkı köye gönderilen diğer alfalar gi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌳
Köyün ileri gelenlerinin danışmanlığında aday seçimleri tamamlandığında günün batmasına üç saatten daha az bir zaman kalmıştı. Alfa çadırlarına giren adaylar yalnızca seçilmiş omegalardan oluşurken geriye kalan bir avuç omega da yüzlerinde endişeyle toprak alanda kararsızca dikiliyordu. Onların alandan hayalkırıklığı ile ayrılmasına izin verilmeyecekti elbette, ancak yine de seçilmedikleri için omega gururları kırılmıştı.
Bunlardan biri de, Namjoon'un onu adeta görmezden gelmesiyle sonuçlanan seçiminden çıkan Kim Taehyung'du. Alfa herkese teşekkür edip gayet iyi bir konuşma yaptıktan sonra seçtiği omegalarla işlemleri tamamlamak üzere çadırına çekildiğinde Taehyung beyninden vurulmuşa dönmüş ve orada kalakalmıştı.
"Nasıl?"diyordu şaşkınca etrafına bakarken, kendi kendisiyle konuşuyor olsa da cevap gecikmedi. Namjoon için aday olan ve seçilmeyen, köyün en aşağısında derme çatma kulübede annesiyle yalnız yaşayan Ruyuzo'ydu bu konuşan. "Ben çekiliyorum, omegamın gururu daha fazla kırılamazdı. Sen de aynısını yapmalısın. İlk seferde seçilmeyenler için özgürce çekilme hakkı tanınıyor."
Taehyung üşümüş gibi ürperirken kendini çok kötü hissetti ve ona kulak vermeden edemedi. "Bunu hiç beklemiyordum,"dedi gardını düşürerek. "Seçileceğimden çok emindim."
"Alfalara güven olur mu?"dedi diğeri, başını iki yana sallayarak. "Ama çok istiyorsan ikinci seçimlere katılabilirsin."
Bu onun asla yapmayacağı bir şeydi. Hem düşününce belki de böylesi onun için çok daha iyiydi. Sadece, çok uzun bir süre evdekilerin kırıcı laflarıyla uğraşmak zorunda kalacaktı ama sonuçta yavrulaması gerekmeyecekti. Bu harika bir haberdi. Dudağı seğirdi. "Hayır, ben de çekiliyorum."
Seçilmeyen iki omega dayanışmaları karşısında bakışıp birbirlerine gülümsedi. Ruyuzo alandan ayrılırken Taehyung da Jimin'i beklemek üzere, sessiz sakin bir köşeye geçti, daha bir saat önceki heyecanlı kalabalıktan şimdi eser kalmamış, etraf soğuk bir sessizliğe bürünmüştü. Omega kara kara neden seçilmediğini düşünmeye başladı. "Küstah,"diye mırıldandı göz devirerek. "Neyimden hoşlanmadı?" Bunu Namjoon'a sormak isterdi ama alacağı cevabın onu tatmin etmeyeceğinden emindi. Üstelik bunu hiç hak etmemişti de.
Kollarını göğsünde birleştirirken gözleri en baştaki çadıra kaydı, Jeon Jungkook gözlerinin önünde dört omega seçerken gözlerini ondan ayırmamıştı. "Aklınca beni korkutacağını sanıyor,"dedi hıhlayarak. Alandaki en kalabalık aday grubunun onun çadırın önünde toplanmasına şaşmamıştı, omegalar böyle gizemli, karanlık tiplere bayılırdı zaten.
Sonrasında Yoongi'nin çadırında göz gezdirdi, arkadaşı yaklaşık bir saattir oradaydı ve Taehyung neler olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyordu. Jimin'in adına çok mutluydu ve bunu ona küçük bir kutlamayla belli etmek istiyordu. Jimin onun gibi karamsar, alaycı ve kinci değildi. O bir meleğin vücut bulmuş haliydi, her şeyin en iyisini en güzelini hak ediyordu. Taehyung onun için yalnızca mutluluk diliyordu. Yoongi onun kalbini kırarsa onu hiç düşünmeden mahvederdi.