Alfa türünün tükenme noktasına geldiği, üremenin durduğu kırsal topraklara şehirde yetiştirilmiş asker alfaların gönderilmesine karar verilir. Min Yoongi de bu grubun içindedir ve görevi öğretmenliğin yanı sıra tıpkı köye gönderilen diğer alfalar gi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🍵
Gece boyu durmaksızın yağan kar yerini bir süreliğine kuru soğuğa bıraktığında gün doğmuştu.
Yoongi güneşin kara bulutlar arasından kendini kurtardığını ancak evden dışarı çıktığında görebilmişti. Yine de rüzgar yüzünü ters çevirecek kadar sertti.
Ama o içten içe yanıyordu.
Jimin gece boyunca dalgınca uyumuş ve arada bir derin soluk alarak alfasının göğsüne sıcaklık isteğiyle sokulmuştu. Yoongi onun ağzından dökülen minik memnun mırıltıları duyarken dudaklarını dişlemekten alıkoyamamıştı kendini.
Tüm oda onun büyülü kokusuyla kaplanmışken evren bir anlığına cennete dönüşmüştü.
Hayatında ilk kez böyle hissediyordu ve bu his onu uzunca bir süre uyutmamıştı. Çok beklendik olduğunu düşünmeden edemiyordu. Onu o gün karanlık ormanın bir köşesinde gördüğü anda anlamıştı zaten onu istediğini. Bunu kabullenmesi kolay olmasa da onun gibi nadide bir şeye kimse uzun süre karşı koyamazdı. O da koyamamıştı doğal olarak.
Dünyanın en şanslı alfası olduğunu düşünmüştü göğsünde uyuklayan omegasının ay ışığında dahi parlayan sarı saçlarını haylazca parmağına dolarken. Onun gibi bir omegaya ve kıymetli gönlüne sahipti. Kızgınlığında onunla ilgilenme şansına o erişmişti.
Eğer bir tanrı varsa onu son zamanlarda seviyor olmalıydı.
Arabayı park edip hızlı adımlarla markete girdiğinde onu uykulu gözlerle Subay Yuri karşılamıştı. Bugün markette nöbet sırası onda olduğundan epey şikayetçi görünüyordu. Uzun kızıl saçları dağılmış kamuflajının kumaşı buruşmuştu. "Günaydın Yuri. Yorucu bir iş günü mü?"
Genç alfa komutanını gördüğünde şaşırdı ve hızla ayağa kalkıp onu selamladı. "Teğmen Min," Bedenini saran kalın kamuflajı düzeltti.. "Günaydın. Sizi beklemiyordum."
Yoongi bir ayrıntıyı anımsadı. "Seokwoo nerede? Bugün onun nöbeti sanıyordum." Subayın yanından geçerek raflara doğru ilerledi. Yuri de hafif topuklu kar botlarıyla peşinden gitti.
"Evet ama o omegasıyla birlikte. Kızgınlığa girmiş."
Yoongi atıştırmalık ve şekerli içeceklerle dolu rafta durdu. Sabahın erken saatinde buradaydı çünkü günlerdir eve doğru düzgün uğramadığından dolaplar yine boşalmıştı. Bu sabah gözlerini açıp karnı guruldadığında hatırladığı bir şeydi. Evinde güzeller güzeli omegasını ağırlarken onun aç kalmasına göz yumamazdı. Bu yüzden kendini burada bulmuştu. "Peki senin omegan ne durumda?"
"Henüz zaman var Teğmenim." Yuri yaşanan kaza sonrası köye gönderilen birkaç alfadan biriydi ve birkaç gün içinde köyün geriye kalan gözde bekarlarından biri olan omega Yeonjun tarafından kapılmıştı. Kadın alfalar toplumda az rastlanır olduğundan köy halkı da bu duruma biraz temkinli yaklaşmış gibiydi ama Yoongi'ye kalırsa Yuri bu durumdan hoşnuttu.