Alfa türünün tükenme noktasına geldiği, üremenin durduğu kırsal topraklara şehirde yetiştirilmiş asker alfaların gönderilmesine karar verilir. Min Yoongi de bu grubun içindedir ve görevi öğretmenliğin yanı sıra tıpkı köye gönderilen diğer alfalar gi...
selam iyi geceler fena halde kaoslu olaylı atraksiyonlu ve soft içerikli bi bölümle geldim!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"aşık olacak gibisin, gözlerinde atıyor kalbin."
Jimin hayatında ilk defa bu kadar çok kitabı bir yerde görmüştü. Hepsi Yoongi sayesindeydi. Ona birçok ilki yaşatmıştı ve bu yüzden alfaya fena halde minnettardı. Harabe bir binayı adeta kitaplarla dolu bir cennete dönüştürmüştü, o gerçekten sihirli olmalıydı.
Yoongi'si dokunduğu her şeyi güzelleştiriyordu. Alfaların böyle olabileceğine asla inanmazdı Jimin.
"Haydi in artık düşmeden."
Jimin üst raflara erişmek için alfanın gözetimi altında merdivene çıkmış ve birkaç kitap daha kucaklamıştı. Burada o kadar çok kitap vardı ki ömrü boyunca durmadan okusa bile hepsini bitiremezdi. "Şehirde de bu kadar büyük kütüphaneler var mı?"diye sordu bir başka kitabı incelerken.
Yoongi güldü. "Tüm köyü içine alabilecek kadar büyük kütüphanelerimiz bile var."
Jimin duraksadı ve dönüp ona baktı. Alfası aşağıdan onu izliyordu. "Benimle dalga geçmiyorsun değil mi?Yemin et."
"Neden dalga geçecekmişim seninle?"
"Kabul et bu hoşuna gidiyor,"diye mırıldandı muzipçe. "Hiçbir şeyden haberi olmayan bir köylü olduğum için beni komik buluyorsun." Kaş çatarken bir yandan gizlice gülüyordu. "Bak bir sırıtıyorsun işte!"
Yoongi'nin onun hakkında böyle kırıcı şeyler düşünmediğini elbette biliyordu. Yoksa ona nasıl güvenir de içini dökerdi ki?
"Tüh, yakalandık desene,"dedi Teğmen ona gördüğü en güzel şeymiş gibi bakarken.
"Uf Yoongi."
"Uf mu?"
Jimin ona aldırış etmedi, merdivenden inmek için hamle yapınca alfa ellerini havaya kaldırdı, "elindekileri bana ver."
Jimin ikiletmeden dediğini yaptıktan sonra basamakları dikkatle indi. Gözü, hâlâ alamadığı kitaplardaydı. Neredeyse aç gözlü birine dönüşmüştü. "Bunların hepsini okuyabilecek misin?"diye sordu alfa. "Burada çok fazla kitap var."
"Sabaha kadar okuyacağım hem de." Önden yürürken alfası kollarına yüklenen ağır kitaplarla onu izledi. "Uh, saat geç oluyor, eve gidip koyunları kapatmam lazım. Ayrıca daha Betty'nin ödevlerine yardımcı olacağım,"diye tatlı tatlı telaşlandı Jimin de.
"Ödevlerini kendi yapmalı."
"Öyle ama bu hoşuma gidiyor, hem konular Betty için zaten kolay."
"Onun ödevlerini zorlaştırmalıyım belki de."
"Beni öldürür!"dedi telaşlanan Jimin. İkisi de genişçe bir masanın önünde durduğunda Yoongi, "Aldıklarını kaydetmeliyiz," diye hatırlattı. "Bunların hepsi devlet malı. Maalesef."
