Alfa türünün tükenme noktasına geldiği, üremenin durduğu kırsal topraklara şehirde yetiştirilmiş asker alfaların gönderilmesine karar verilir. Min Yoongi de bu grubun içindedir ve görevi öğretmenliğin yanı sıra tıpkı köye gönderilen diğer alfalar gi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🏔️
Jimin, dünyası ayaklarının altından kayarken yararsızca tutunabilecek bir şeyler aradı. İlk anda dudaklarına kapanan alfanın istekli dudaklarını idrak edememiş ve gözleri şokla açılmış olsa da içgüdüleri kontrolü hızlıca ele alarak hareketlerini yönetmeye başlamıştı.
Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atan omeganın göz kapakları titreşerek kapanırken kendini alfanın insafına bırakarak elleri altında un ufak olmayı yeğledi.
Öpüşüyorlardı.
Tam şu anda ne yaparsa kabul edebilirmiş gibiydi, ona karşı sonsuz bir teslimiyet içine girmişti ve öpüşmeden dakikalar önce dudaklarına vişneli parlatıcıyı sürdüğü için de memnundu. Kesinlikle öyleydi, öpüşürlerken kendi tadını alabiliyordu ve alfanın da bundan hoşlanacağını biliyordu.
Alfanın iri, silah tutmaktan nasırlaşan sert avuçları Jimin'in yumuşak ve pürüzsüz yanaklarına gittiğinde omega nihayet dudaklarını hafifçe araladı ve onu büyülü iki dudağından içeri davet etti. Alfa bu daveti bekliyordu, neredeyse öpüşten rahatsız olduğunu düşünüp geri çekilecekken onu, elleri altında titremeye başlayan omegayı daha sıkı tuttu. Bir eli yanağında kalırken diğer kolunuysa omeganın günlerdir hayalini kurduğu incecik beline sarıp hoyratça kendine çekti.
Öyle dokunulmamıştı ki...
Yoongi onun masumiyetine zarar vermek istemiyordu, onu incitmek ya da üzmek kendi topuğuna sıkmak olurdu çünkü yüreğinde omegaya ayrılmış çok kıymetli bir ve özel bir yeri vardı. Ama şimdi onu teklifsizce öptüğü için ileri gittiğini düşünmek bir yana daha fazlasını istiyordu.
Çünkü Jimin ona istekle karşılık veriyordu.
Çok geçmeden beynindeki tüm kargaşayı dağıtan alfa, Jimin'in kutsalmış gibi görünen iki dudağının arasına hapsoldu ve eğer mümkün olsa sonsuza dek burada, bu sıcak ve güvenli karanlıkta yaşayacağını düşündü.
Dilini omeganın dudakları arasından içeri gönderip onun diline dokunduğunda Jimin'in ürperdiğini hissetti ve omega duyulur duyulmaz bir sesle memnun bir mırıltı bıraktı. Alfanın öpüşü onu öyle dumura uğramış öyle şaşırmıştı ki eli ayağı tutmuyor o nereye çekerse oraya gidiyordu.
Bu cennet gibi hissettiriyordu.
Öpüşen tüm o insanlar söylediklerinde haklıydı. Jimin hep, en fazla ne kadar güzel olabilir ki diye düşünüp buna dudak bükerdi ama şimdi imkanı olsa onu sonsuza dek öperdi, evet, kesinlikle böyle düşünüyordu.
Alfası onu öperken.
Kapanmış gözleri hızlıca açıldığında Yoongi bir terslik olduğunu hissederek geri çekilmeye yeltendi ancak Jimin ondan daha çabuktu. Gayriihtiyari gerilediğinde neredeyse sandalyeye çarpıp düşüyordu ki son anda onu tutan Yoongi sayesinde dik durabildi.
