29 - Adım adım

5 1 0
                                    

  Ev sahibinin sıcak karşılamasıyla içeri girdiler. Kasaba şefi hemen söz alarak "hoşgeldiniz, kasabamızın gelenekleri dışında, ilk defa bir kervanın içeriye alınmış olması ve davetimiz sizi şaşırtmış olabilir. Buyrun hemen yemeğe geçelim, bu sırada da konuşmak istediklerimi size aktarabilirim."
Kasaba şefinin ailesi de yemekteydi. Kasaba şefinin karısı 4.05 yaşlarındaki küçük kızı ile ilgileniyordu. Bir yandan ona yemek yedirmeye çalışırken, onları dinliyordu. Kasaba şefinin solunda 9:10 yaşlarında iki çocuk vardı büyük olanı kız, erkek olana oldukça benziyordu. Herpes sonradan onların ikiz olduğunu öğrenecekti. Kızıl saçlı kızın kendine has bir görüntüsü vardı. Sanki buralara ait değilmiş de mecburen bu toplantıya katılmış, onların arasına katılması onlara lütüfmuş gibi davranıyordu. Bu kibirli tavırları içten içe Herpesi öfkelendirmişti. İkizi olan erkek ise kızıl saçlarına kombin yapan çilleri ile sırıtarak etrafı seyredip duruyordu. Yemekler yenildi, sohbetler edildi gecenin ilerleyen saatlerinde kasaba şefi ve tüccar ayrı bir odaya geçtiler. Herpes tek başına sıkılsa da girişkenliğe gerek görmedi. Etrafı seyrediyordu. Oturdukları yemek salonun duvarlarında değişik türde silahlar sergileniyordu. Silahlara doğru onu çeken bir şey vardı. Ayağa kalktı yakından bakmaya başladı. Bu sırada Çilleri olan erkek çocuğu yanına geldi. " bunlar büyük büyük büyük dedem uluk büyücüsüne ait.  Savaşlarda bunları kullanmış."
Herpes " çift kama kullandığını sanıyordum."
Çilli olan " hayır hayır bu bir şaka, dedemin üçüncü nesilden torunu dedemden kalan tüm mirası tüketince dedemin kullandığı çift kamalar diye bir miktar satışta bulunmuş. Herkes gerçekten dedemin kama kullandığını sanmış." 
Çilli erkek çocuğunun arkasında süzülen bir karaltı ile birlikte Herpes kulaklarında yankılanan ses ile irkilmeden edemedi.

Uluk Büyücüsü " aptal torun, farkında olmadan gerçeği söylemiş. Evlat seni davet ettiğime göre, artık sana bir hediye verebilirim. Dediklerimi harfiyen uygula."
    Uluk Büyücüsü'nün , kendisinden başka kimse tarafından duyulmadığına emin olan Herpes dedikleri uygulamaya koyuldu.
   Yemek böylelikle olaysız bitmişti. Kervana vardıklarında tüccar Çağırılma nedenlerini anlatmıştı. Kasaba şefinin kızının 12 yaşına geldiği, bu yüzden Ayman kasabasındaki akrabaları tarafından eğitime başlanacağını öğrendi. Dışarıya kapalı olan bu kasabanın ilk defa birilerinin yardımına ihtiyacı olmuştu. Tüccar bazı imtiyazlar edinerek, kız çocuğunu yollar üzerindeki Ayman kasabasında bırakabileceklerine söz vermişti. Sabah erken saatlerde kız kervana katılacak ve yollarını çıkacaklardı.

     Gecenin ilerleyen saatlerinde Herpes, Uluk Büyücüsü'nün yönergelerini uygulamaya başladı. Kasabanın arkasında daha doğru bir patika yol vardı. Bu yolu takip ederek, patikanın yol ayrımına geldiği anda sol tarafa doğru 100 adım yürümesi istenmişti. Sonrasında göreceği kaya parçasını merkezi olarak kuzey yıldızına doğru yürümesi gerektiğini söylemişti. 20 metre kadar ilerledikten sonra uluk Büyücüsü'nün bahsettiği köstebek yuvasına varmıştı. Yuvayı elleriyle genişleten çocuk dirsek boyu mesafesi nde kazınca sert bir şeye rastladı. Büyücünün tarif ettiği gibi kutuyu dışarı çıkardı. Bağdaş kurarak oturdu, kutuyu dizlerinin üzerine koymuştu. Meditasyona giren Herpes derin nefes alıp verdi. Yaklaşık yarım saati bulan bir süre sonunda kendini hazır hisseden Herpes uluk Büyücüsü'nün tarif ettiği sözleri tekrar etti 'Jefgabake"
Gıcırtı sesi sonrası açılan kutu'nun içinde iki adet kama mevcuttu. Uluk Büyücüsü kamaları aldıktan sonra kutuyu eski yerine koyup üstünü toprakla örtmesini söylemişti . O kamaları eline alan Jigar , kendisine doğru bir bağın uzandığını hissetti.
  İki kamayı yanına yere bırakan Jigar, kutuyu tekrar köstebek yuvasına koydu. Üstünü toprakla örttü. Sonrasında geldi yolu takip ederek kervana geri döndü. Herkes uyumuştu, Sadece nöbet tutan muhafızlar ayakdaydı. Jigarı görünce herhangi bir şeyden şüphelenmeyen muhafızlar işlerine devam etti. Jigar ateşin önünde aldığı battaniye sarılarak uyumaya çalıştı. Kılıçlar elindeydi.

  Gecenin ilerleyen saatlerinde o uyumayı planlıyordu.

"Hızlıca koşan Jigar askerlerin ilerleyerek surların dibine geldi. Çift kamasının birini duvara saplayıp üzerine Zıpladı ikincisini daha yükseğe fırlatırken ilkinin üzerinden yayınlandı. İkincisi ne sıçradıktan sonra küçük bir el hareketiyle ilk kamayı  kendine doğru çekti. Artık suların üzerindeydi. Karşısına gelen muhafızları kimisini kamasıyla durduruyor, kimisinin üzerinden Zıplayarak arka sıra düşmesi ile birlikte sırtlarına saplıyordu. Yedi gündür takip ettiği, bir türlü bulamadığı suikastciyi sonunda bulmuş, görevini tamamlamıştı. Artık kendi şehri Bossa'ya dönebilirdi."
Tam surlardan aşağı atlayıp, dışarıda kendisini bekleyen atına koşacakken duyduğu seslerle dona kaldı. Herpes hadi yola çıkacağız. Uyanmalısın artık.

  Gördüğüm rüyaya anlam veremeyen herpes , gözlerini açtı ve hazırlanmaya başladı. Hızlıca tekrar yola çıkmaları gerekiyordu. Kısa bir kahvaltı Faslından sonra tüm kervan hazırlıklarını bitirdi ve yola çıktılar. Kendi at arabalarında artık bir misafirleri vardı. Kibirli kızıl saçlı kız bir süreliğine misafirleri olacaktı. Tüccarın karısı Melda'nın ufak sohbet girişimleri karşılıksız kalınca herkes önüne döndü. Bağdaş kuran Jigar gözlerini kapattı. Meditasyona başladı.
" evlat artık benim öğrencim sayılırsın ben Uluk Büyücüsü'nün geride bıraktığı ruh parçasıyım. Yıllarca neslimden birilerinin beni anlayabilecek yetenekte olmasını bekledim. Ancak bir türlü böyle bir torunum olmadı. Bildiklerimin unutulmaması için sen ' işaretli olana ' her şeyi öğreteceğim."
J " işaretli olan ne demek"
UB " bunu sana söylemeye iznim yok" ancak öğretlerini takip edersen, bir gün kendin çöze bilirsin.

UB " senin temel meditasyon tekniklerini öğrendiğini, enerjinin nasıl oluştuğunu anladığını görüyorum. Enerji üretimini verimli kılmanın en temel yolu ise sağlam ve esnek bir vücuda sahip olmak. Ben sana bunları öğretebilirim. Tavsiyelerimi uyduğunu sürece kendini daha hızlı geliştirebilirsin."

Kervan, Ayman kasabasına gelene kadar durmamış , herhangi bir tehlike ile karşılaşmamıştı. Kızıl saçlı kızı Ayman Rahibesine teslim ettiler. Bir gece burada konaklama kararı aldılar.Tüccar ve adamları konaklama işlerini hallederlen Jigar etrafta gezinmeye başladı. Tapınakta kasaba koşulları düşünülecek olursa şaşalı bir görüntü ile kendini karşılayan tapınağın kütüphanesini gördü. Misafirlerin ve yabancıların kabul edildiği alt katta gezmeye başladı. Gözüne takılan kitaplardan birini seçerek okuma masasına yöneldi. "Kendi Dönemine Yön Veren Bin Kişi "  Jigar kitabın sayfaları arasında dolanmaya başladı. Savaşçı Kral Zoliandan, kulenin kurucusu Büyücüsüne kadar çok farklı isimler . Uluk Büyücüsü ise kendine küçük bir yer edinmişti kitapta. Kitabı yazan kişi onun için dar mana havuzunda mükemmel bir yetkinlik ve vücut diye not düşülmüştü.

Havanın kararması ile birlikte hana giden Jigar yemekten sonra soluğu yatakta aldı. Derin bir uyku sonrası sabahında erkenden yola çıktılar. Jigar yol boyunca arabada meditasyon yaptı kamp kurduklarında Uluk büyücüsünün öğrettiği hareketleri çalıştı ara ara muhafızları izledi. Fiziksel gücünü arttırmak için onlarla egzersiz yaptı, Aşçı yamağı Feru'ya yardım etti. Bu bir aylık yolculuk sürecinde incelen kasları tekrar şekil almaya başlamıştı. Sağ kaburganın altında enerjisini biriktirebileceği bir alan bile oluşmaya başladı. Artık daha rahat meditasyona giriyordu. Ve artık enerjisini depolayabileceği bir dantiana sahipti. Karnının sağ üst köşesinde zeytin çekirdeği büyüklüğünde bir nokta.

Yn: Aslında dantian vb işine hiç girmeyecektim. Ama kitabın sürdürülebilirliğini kolaylaştırmak için bunu yapmam gerekiyordu.

Hırsızın ÇırağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin