Hırsızın Çırağı

8- Hesaplaşma

Başkent Heridu

Başı dönen Halru kusmaya başlamıştı. Karşında beliren yaşlı adam "Evlat hoşgeldin, ilk seferde herkese olur bu "derken, Nadri bebeği bir yana bırakmış kusıyordu. Bu sırada bebeğin kıkırdaması yaşlı adamın gözünden kaçmasa da üzerinde durmamıştı.
Ertesi gün Kogel Ticaret Evi başkent şubesinin yönetici ile Kral'ın huzuruna çıktılar. Kral Halruya olayları sorduktan sonra kararını vermişti. Kont Wirde ihanet ile yargılanacaktı. Niyeti buydu. Araya giren Veliaht Prens " saygıdeğer kralım, ne zamandır bir hırsızın sözü asil vasalınızınkinden daha fazla ağırlık taşıyor "  şeklinde savını sundu. Etrafta homurdanmalar baş gösterince, kralın muhafızı kılıcını hafifçe yere çaldı. Çınlamalar suda dağılan dalga gibi etrafa yayıldı.
    İnfirmi kralı herkesin susmasıyla konuşmaya başladı. "Genç adam daha önce Kogel Evi'ne anlattıklarını bize de anlat."
Emir üzerine  Tan tapınağı rahibe , Halru'nun önüne geldi. Ellerine uzandı. Hırsızın ellerini, mengeneye alınmışcasına sıkmaya başladı. Kendisinden beklenenin çok üzerinde bir güce sahipti. Sadakat ve dürüstlük   İsminde iki ruha tapınan Tan tapınağı rahibesi Halru'nun ellerini kendi göğsüne oturttu. Sonra kendi ellerini Halru'nun sol göğsünde birleştirdi. "Dediklerimi tekrar et. Tan tapınağının dürüst ruhuna yemin olsun, sözlerim hakikatin ışığından ayrılmayacak, burda konuşurken karanlığın lekesi üzerime sinerse bilinsin ki tüm ceza ve belalara göğüs germeyi kabul ediyorum. "  Harlunun yemini tekrarlamasıyla kadınında hırsızın  göğüs kafesinde birer girdap oluştu, girdaplar ikiye  ayrıldı. Halrudan rahibeye doğru beyaz, rahibeden Halruya siyah halo girdapların biri akmaya başladı. Karşı tarafta bekleyen girdabı mühürledi. Halru beyaz dürüstlük yemini etmiş, rahibe siyah sadakat yeminiyle burda  sadece gerçeklere sadık olacağını ilan etmişti. " Anlat..."
"Kont Wirde'nin adamları kaldığım handa beni yakaladılar. Bir çuvala tıkıp götürdüler. Bir süre işkence ettiler. Kendimden geldiğimde Kontu karşımda gördüm. Bana Kogel Ticaret Evi kervanına saldıracaklarını, benim de o sırada bir şey çalmamı söyledi. Dedikleri şeyi arabada buldum. Tam tarif edildiği gibiydi. Her şey yanımda sahiplerine geri iade etmeye hazırım. "
"Sonra ne oldu."
" Bir iki ganimet daha edinebilir miyim diye bir süre etrafta takıldım, alacağımı alıp buluşacağımız söylenen yerde beklemeye koyuldum. O sırada üçüncü bir grup geldi, hem Kogel muhafızlarına hem de kont un adamlarına saldırdı. Tüm araçları yakıp geride işbirlikçileri Orga'yı bırakarak ayrıldılar. Orga, Kont Wirde'ye sadakatini sunmuş Weld'in sağ koluydu. Yağmur başlamıştı, Şiddeti azalınca Orga ayrıldı. Çok korkmuştum, ne yapacağımı bilemedim orada öylece kıvrılıp havanın kararmasını bekledim. Gece karanlığıyla da hana döndüm. Medith beni sakladı. İşte şimdi karşınızdayım. "
Yemin altındayken bariz yalanlar söylemek fatal seyreden yaralarla, yavaş yavaş  ölümü zerkediyordu.
Kral, Vasalı olan Wirde'ye döndü.  Cevap bekliyordu.
"Efendim , Veliaht Prensin de buyurduğu gibi sadakatini size sunarken hiçbir zaman geri atmamış bu Asilin sözleri karşısında hırsızın yalanlarının ne kıymeti var"
Kalabalık sesler geldi " Tan Rahibesinin sadakatini yalan olarak mı görüyorsun!..."
Baş muhafızın kılıcı bir ke daha mermer zeminde çınladı. Kral Kogel evi büyücüsüne dönerek " kadim zamanlarda bu sorun nasıl çözülürdü"
"Kadim yemini bir taraf kabul etmiyorsa kan hakkı isteyebilirler. Fuqin ( güç ruhu), gerçeği sunana gücünden bahşeder. "
Agnostik Kont onları oyuna getirdiğini düşünerek içten içe seviniyor olsa da istifini bozmadı. Kralın bambaşka hesabı vardı.
Kral cevabı duyduktan sonra sinsice Kont Wirde'ye döndü. Her ne kadar kral Kogel evine muhtaç olsa da Ticaret evinin bazı alışkanlıklarından rahatsızdı. Eğer Wirde Kadim yemini seçerse kontu ihanetle suçlamak için eline koz geçecekti. Eğer kan hakkını seçerse silah eğitim almış kontun, hırsızı yenmesine izin verecek. Hırsızın ölmeden evvel yalan hapıyla verdiği ifadenin büyülü kaydını kullanacaktı. Niyeti hem kontu hem de hırsızı ortadan kaldırmaktı.
"Kont Wirde madem asaletin sarsılmaz savunucusu, krallığın değerli bir Vasalısın, kendini temize çıkarmak için sana kan hakkını teklif ediyorum. "
"Kan hakkını kabul ediyorum Kralım"

Herkes geriye çekildi bir halka içinde boşluk bırakmışlardı. Kont hızlıca kılıcı ile savruldu. Halru elinde bıçağı ile kala kalmıştı. Kendisini reflekslerine bıraktı. Üstüne çapraz bir kesi atmak için kılıcını savuran kont, sağına doğru bir adım kayan hırsızı ıskaladı. Öfkelenen kont bir saplama hareketi denedi. Hırsız bir adım geriye atarak bundan da kaçındı. İlk bakışta Kont fare ile oynayan kedi gibi görünse de yıllarını savaş meydanın geçirmiş kral, muhafıza bakışları ile emir verdi. Nakısa karşı saatlerce dövüşen hırsız hasadını yapmıştı. Yarım saatlik mücadele tek darbesini isabet ettiremeyen kont iyiden iyiye öfkelendi. Yukarıdan aşağıya bir kesme hareketi yaptı Halru ikinci hançerini çıkardı, öne yuvarlanıp ayağa kalkmadan sol elindeki hançerle kılıcı blokarken sağ elindeki hançeri kontun sol kasığına saplamıştı. Kont Wirde kılıcını elinden düşürdü. Yumruğunu savurdu. Ama hırsız için çok yavaştı. Halru kılıcı silahsız kalan kontun boynuna uzattığında "dur" emri kraldan geldi. Halru şaşırsa da beklemişti. Kral asilerim tepkisinden korktuğu için hırsıza izin vermemişti. Kral baş işaretiyle kraliyet muhafızlarının komutanı Kont Erillin kılıcını savurmuş , kontun kanı ile hırsızın yüzünü yıkamıştı.
Veliaht Prens destekçilerinden birini kaybetse de içten içe Madal şehrinin İnfirmi Krallığındaki etkisinin azlığına şükrediyordu. Kuvvetle muhtemel Madalın desteğini kaybetmişti.