Hırsızın Çırağı

HIRSIZIN ÇIRAĞI

HIRSIZIN ÇIRAĞI
Halru'nun İkilemi
Saatler süren yağmur durmuş yerini keskin soğuk bir rüzgara bırakmıştı. Kaçmak için fırsat kolluyordu ancak vicdanı ve yaşama içgüdüsü arasında sıkışıp kalmıştı. Çok değil 20 yıl önce ilk başladığında bana söylenenler hala kulaklarımda " sadece hedefine odaklan..... alacağını al ve oradan ayrıl.... ve hayatta kal". Aslında buraya gelmeyi istemiyordum. Hepsi Weld yüzünden oldu. Tamam bazı hatalarım olabilir, hatta ona borçlu bile olabilirdim offff neden şimdi buradayım. Çok değil bir kaç saat sonra gelmiş olsam yeterdi. Savaş şiddetini yitirmiş olurdu. Daha az kişi daha az tehlike demekti. İlk savaş tecrübemin üzerinden 20 yıl geçti neredeyse. Nasıl bir hata yaptım. Başımı hep derde sokup durdum. Kendi sarsaklığım yetmezmiş gibi şimdi de bu çocuk... Bırakıp gitsem mi???
......
Bir hafta öncesi

-Nerde o ?
-Weld elini kolunu sallayarak buraya giremezsin. Burada istenmiyorsun. Her ne arıyorsan Aradığın burda değil.
-Medith seni aşağılık .... Kogel'e güvendiğin zamanlar sona geliyor. Şimdi sesini kes Halru denen güdük nerede söyle.
Bu son sözleri dudaklarından dökülürken mutfak kapısına giden gölgeyi sezdi.
- Orga arka kapıya koyduklarını uyardın mı? Aklı başında birileri olsun orada..
- Kard orada patron..... derken sinsi gülümseme çirkin yüzünden taşıyordu.

Halru tam karanlığa süzülürken ensesine vuran nefesle irkildi. Boynuna uzanan eli hissetmesiyle öne eğilip ayaklarına tüm ağırlığını vererek sol bacağını arkaya dönerek salladı. Tekmesi rakibine isabet eder etmez diğer ayağı ile karşısındakinin dizine basıp geri çekildi. Ancak kafasına geçirilen topuzdan kaçamamıştı. Yere yığılırken "topuz mu siz nasıl haydutlarsınız" sözleri aklına hücum etmişti.
-heyy sen dur bakalım... Halru'nun başına çuval geçiren Kard söylenerek onu sürüklemeye başladı.

-Patron aradığın sıçanı bulduk. onu ne yapmamı istersin?
Eskinin ordu çavuşu şimdinin paralı askeri Kard disiplinden taviz vermeyen keskin bir ok gibiydi. Ancak talim sırasında yaraladığı bir asil yüzünden hapis yatmış sonrasında asile köle olarak verilmişti. Arenalarda asili eğlendirmek için canavarca dövüşen bir hayvana dönüşmüştü. Zaten sağlığı bozuk olan asilin ölümüyle köle olarak Patrona satılmıştı. Asilin ölümü çözülememiş sırlardan biriydi...
Weld bu iki ucu keskin bıçakla arka sokakları dizginlemiş ve ona özgürlüğünü vermişti. Ancak Kard uzun süreli esaretini bitiren Weld'in yanında kalmış paralı asker olarak devam etmişti.
-Kont Wirde'nin konağına götür. Orada sana ne yapacağın söylenecek. Ben gelene kadar oradan ayrılma.
Kard Kontun ismini duyunca olayın ne denli önemli olduğunu anlamış hemen yola koyulmuştu.

Kont Wirde veliaht prensin kuzeniydi. Madal şehrinin yasal yöneticisi, savaş sonrası anne babasız kalan çocuklar için bir sığınaktı. Servetinin büyük bir kısmı ile kölelere özgürlüğünü bahşettiği söylenirdi.

Çuvalın içindeki Halru On dakika boyunca ara sokaklarda yarı taşınarak yarı sürüklenerek konağın arka bahçesine getirilmişti. Ağıla giren Kard yanındaki askerlere işaret ederek Halru'nun taşınmasını emretti. Ağılın arka köşesinde zeminden bir kancaya asılıp kapağı yukarı sıyırdı. İçeri taşınan Halru'nun el ve ayakları bağlıydı. Yakalamak isterken Halru dan tekme yiyen asker sinirini boşaltmak için ona doğru adım attı. Kard bu sahneyi ardında bırakarak gelen sesleri duymazlıktan geldi. Kapıda efendisini bekliyordu.

Gecenin sessizliği yerini at arabasının sesleri ile yer değiştirirken Kard yarı kapalı gözlerini açarak gelen arabaya koştu. Açılan kapıdan inen Kont Wirdeye hazır olduklarını söyledi. Weldi göremeyen kontun, bakışlarını Kard'ın üstünde çok tutmadan ağıla girmesiyle Arkasındaki maiyeti onu hızla takip etmeye başladı.