At arabasının sürücüsü onları orta ölçekli bir hama bırakarak ayrıldı. Hancı beyazlamış saçları ve kırışıklığın dolduğu yüzüyle yaşını belli ediyordu. Bir kadınla laflayan Hancı, onları farkedip sağ bacağı aksayarak onlara yürüdü. "Size nasıl yardımcı olabilirim Genç adam "
"iki oda istiyorum" " kaç gün kalacaksınız" " şimdilik 7 gün yeterli" " Kişi başı bir gümüş isterim, akşam yemekleri bizden kahvaltı da isterseniz bir gümüş daha " Halru tezgaha 10 gümüş bıraktı. Odalarını ayarladıktan sonra birşeyler yemek için aşağı indiler. Nadri bebeklerin beşiğini iteliyordu. Arkasından Halon ve Halru yemek yerilen yere girdiler. Biraz evvel hancıyla laflayan kadın onlara yaklaştı. Bebeklerin farkına varması çok zor değildi. Onlara peşinden gelmelerini söyledi. Ayrı bir odacık gibi döşenmiş yere çekti onları. Nadriye bakarak konuşmaya başladı." Burada daha rahat edersiniz" Harlu siparişler verilirken Ayyaşın uzun süredir içki içmediğini farketmişti. Sanırım bu yolculuk herkes için bir şeyler değiştiriyordu. Yemeklerinin sonlarına doğru hancının karısı olduğunu anladıkları kadın onlarla sohbete başlamıştı. Nerden geldikleri ... geliş nedenleri falan ... bu şehirde yaşamak istediklerini öğrenince eşini çağırdı. Aksak adam tüm hanı neredeyse katetmek zorunda kalsa da erinmemişti. Yaşına göre hareketli sayılacak bir adamdı.
"Bu genç adam, adı Halru. Burada yaşamak için taşınmışlar. Halru, Kadem Şehrinde üç yıl hancılık yapmış. Yaşlı Mavi diye biri için Mavi burgulu han diye bir yer işletmiş. Kademde son zamanlarda garip şeyler dönüyor. Herkes huzursuz diyerek hissesini satmış oradan ayrılmışlar. Burada bir han alıp işletmek istiyorlarmış." Muhafız yüzbaşıya başvurdunuz mu?" " Evet yarın gündoğumu ile ticaret loncasına gitmem için bir belge verdi." Aksak adam muhafız yüzbaşısını iyi tanırdı. Renkli, parlak boyalarla süslenmiş şehrin çürük saç ayaklarından biriydi. Direkt olarak çalıp çırpmasa da satıcılar ile anlaşarak ederinin üzerimde mal satışlarına aracı olduğu vakiydi. "İmzaladığı belgeyi görebilir miyim" Halru parşömeni uzattı. Durum anlaşılmış gibiydi. Her şey yarın ki pazarlıkta netleşecekti. Sohbet konuları hafiflemiş kadın Nadriye hep çocuk istediğini , geçirdiği bir hastalıktan bahsederken bebeklerin hızursuzlanarak ağlaması uyku vaktini çığıran bir borazan gibiydi. Nadri jin'i aldı, Ayyaş Halon Jigar'ı kucakladı. Arkalarında Harlu beşiği itekleyerek odalarına gittiler. Üçlünün arasında ki sessiz anlaşma beliriverdi. Nadri bebekleri beşiğe yerleştirdi, Halru'nun ardından içeri girdi. Halon tek başına odasına çekilmişti. Halru arkasını döndü. " Nadri sen büyük yatakta yat...." kız ona uzandı, gözyaşları içinde minnet sözlerini fısıldadı.Malum pandemi dönemi sokağa çıkma yasağı vb sizin için üç bölüm birden atayım :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızın Çırağı
FantasyHayat serüveni daha yeni başlayan bir çocuğun yükselme hikayesi... Herşey bebeğin, hırsız tarafından bakıcısının ellerinden alınması ile başlıyor. Bakıcı yaralanan ruhunu tedavi ederken olanların hikayesi... Yoksunluğun, Yetisizliğin kapısında kor...