19. Aidiyet

12 3 0
                                    

İkinici aşamayı geçen öğrenciler, okula bir adım daha atmakla kalmadılar. Bir gün önce yaşanan olaylar nedeniyle boş kaldıkları için temel bir ders ile ödüllendirildiler. Bu ders sayesinde son aşamayı geçemeyecek olsalar bile büyü ve sihrin doğası hakkında bir şeyler öğreneceklerdi. Bir kısmı tüm derslere katılsa bile bu derste edinilen bilgilerin ötesine geçemeyeceklerdi. Bu açıdan bakıldığında kısıtlı yetenekleri olup iki aşamayı hasbelkader geçenler için define ararken bulunan hazine gibiydi. Haber yatakhanelerine geldiğinde ortalıkta keyifli bir curcuna dolandı.
Marv Jigar'ın yanına geldi. "Dostum bu senin sayende biliyorsun değil mi?" Jigar omuzlarını silkti, "bilmem belki öyledir belki de değildir." Dün olanların şokunu yeni yeni atlatabilen öğrenciler, bu sözü doğrularcasına tempo tutturarak tezahürata başlamışlardı. Düşmanca hisler taşıyan bir iki tanesi bulunsa da hepsi yeni adım attıkları bı yerde fazla göze batmak istemiyor, suskunluğu tercih ediyordu.

    Jin  yatağında yarı oturur vaziyette diğer kızları dinliyordu. " o küçük çocuk ne yaptı öyle. Her anı hissettim, annemin babamın kardeşlerimin ölümünü birer yaşadım. En son kendimi öldürmeye karar verdim. İçimde yoğun bir kararsızlık hissi var. Sanki başlayacağım her hangi bir işte sonuna gidemeyecek gibiyim. "
Kızıl saçları bir yana doğru tarayarak salmış, kulak arkaları tamamen kazınmış on yaşlarında ki kız" hepsi o çocuğun suçu" derken arkasında duran, siyahlar içindeki esmer kız onu dürttü. Jin'i göstererek kulağına bir şeyler fısıldadı. Kızıl saçlı kızın kaşları çatıldı, yüzüne korkulu bir hava hücum etti. Siyahlı kızın sesini duydu" şu an Jigar denen çocuk işe düşman olmak istemezsin, onun için kapa çeneni" Kızılın göz kapakları korkuyla seyirdi. Jin ayağa kalkınca tüm gözler ona döndü. Hiçbir şey olmamışcasına yatakhanede bulunan herkes rahat nefes verdi. Aynı yaşlardaki kız Jin'in  peşinden dışarı çıktı. Onu takip ediyordu. Okula kadar uzanan Eslima nehrine kadar takibe devam etti. Jin'i göremeyince takibi bıraktı. Ayakkabılarını çıkardı, su kenarında bir taşa oturup ayaklarını suya sallamaya başladığı sırada Jin'in sesi geldi. " takibine devam edersin diye düşünmüştüm."  Sözlerine devam ederken Kızı taklit edip taşa kondu. " takibi hiç bırakmadım zaten, sadece tanışmak için fırsat aradım, kararı da sana bırakmış oldum" " kötü niyetin olmadığını biliyorum, o yüzden tanışalım, Adım Jin diğer kızların bahsettiği çocuk kardeşim, buralıyız."
"Adım Asen, infirmi den değilim." Kısa tanışma faslının ardından, sessizliği bozan suyun eşliğinde koyu bir sohbete daldılar. Havadan sudan başlayan sohbet Jigar kadar ulaşınca Asen meraklı bir dinleyiciye dönüşmüştü. Havanın yavaş yavaş kararmaya başladığını farkettiklerinde yemekhaneye doğru yola koyuldular. Hoş sohbet ikili yemekte herkesi görmezden gelip bir şeyler atıştırdı. Jin kendisini buraya ait hissetmeye başlamıştı. Yaşıtları bir iki kişi daha sohbetlerine dahil oldu. Böylelikle Jin arkadaş edindiği ilk günü yaşamıştı. Evet kesinlikle buraya ait olduğunu hissediyordu.

Hırsızın ÇırağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin