İsefan'a yaklaştıkça patika yollar taş döşeli hale gelmeye başlamıştı. 50 mil boyunca geniş taş yol devam ediyordu. Şehir Lordu yol boyunca gözcü kuleleri yerleştirmiş ileri haberleşme sistemi ile tüm yolcuların güvenliğini sağlamıştı. Öyle ki Kogel bile burada yaptığı ticaret sırasında daha az muhafız kullanırdı. Şehre yaklaştıkça yer yer hasadını şehre getiren köylüler, son bir vurgun yapma heveslisi tenekeciler, sirk çadırları görünmeye başlamıştı. Hatta Tisnoba kralının flamalarını taşıyan muhafız alayını bile görmüşlerdi. Cundi, muhafız alayına ilgiyle bakan Halruyu gördü. " Tisnoba kralı Saarb, kısır kral olarak bilinir. Hüküm sürdüğü otuz yıl boyunca tek çocuğu olmamıştı. Sonunda büyücülere başvurdu. Şimdi de prensin birinci yaş günü için İsefan'a hediyeler gönderiyormuş" . Şehre yaklaştıkça kalabalık artmıştı.
"İsefan' a girerken ilk bilmen gereken doğru kapıdan girmektir. Şehre üç kapıdan girilir. İlk kapı en az kullanılan kapı. Yeti sahipleri ve öğrencilerin girdiği kapıdır. Okula kabul zamanı hariç sakin olur. Bu da her kızıl hale'nin ilk haftası olur ( her üç ayda bir , yaşadıkları dünyanın uydusu kızıl hale adını alırdı.) yani senede dört kez. Bu zamanlar büyücülerin yeteneklerinin gelişimi için en iyi zamanlar olduğu için görevli kıdemliler harici kimseyi ortalarda göremeyiz. Güney kapısı askeri liderler, krallar ve askerleri içindi. En kalabalık kapı ise tüccar köylü ve yolcuların geçtiği Doğu kapısıdır. Oradan geçeceğiz. Kogel burada da bir itibar sahibi olsa da imtiyaz hakkına sahip değiller. Sevenleri olduğu gibi düşmanca davranacak birileri olabilir. Şimdilik yüzüğünü saklamanı öneririm."Kaşları kırışan Halru yüzüğü sakladı. " İsefan vatandaşlığında herkesin eşit olduğunu sanıyordum. Meğerse kapıdan itibaren sınıf ayrımı başlıyor."
"Aslında İsefan yasaları nezdinde herkes eşittir . Ancak Genç Adam şımarık bir Asilin ya da huysuz bir savaşçının öfkesini vatandaşlardan uzak tutmak için yapılmış bu düzenleme . İsefan bu kıtada suçun en az olduğu şehir. Şehre giridiğiniz andan itibaren üzerinizde silah taşımak için özel izne ihtiyacınız var. Buna uyamayanlar kesinlikle İsefanda barındırılmaz."
Şehire girmek için gerekli evrakları halleden Cundi Kervanı giriş sırasına sokmak için hareket ettirdi. Son zamanlarda kıtada saldır yağma olayları çoğalmıştı. Bunun üzerine İsefan şehir lordu önlemlerin sıklaştırma emrini vermişti. Sıkı bir denetimden geçirilenler şehre girebiliyordu. Vakit ilerlemiş , atlar çocuklar hatta sıradaki tüm yolcular sabırsızlanmaya başlamış, yer yer homurtular yükseliyordu. Saatlerdir ilerlemeyen sıranın teşvikilyle Halru gözlerini miskinliğe bırakmıştı. Ta ki ön sıralarda arbede çıkana kadar. Sesler boğuk gelse de birinin " hainler, hakkımız olanı almaya geldik" dediğini duydu. Arabanın tepesine çıkıp sahneyi izlemeye başladı. Gri cübbe giyen birini yaka paça sürükleyen iki savaşçı gördü. Gri cübbenin üzerinde kızıl alev motifi işlenmişti. Eskinin hırsızı şimdinin potansiyel girişimcisi Harlu çevik bir şekilde aşağı indi. Dikkat çekmemek için arabanın içine girdi. "Şehre girene kadar bir daha çıkmayı düşünmüyorum"
Ayyaş kafasını kaldırdı ve bakışlarıyla Halruyu tasdik etti. Güneşin parlak halini kızıllığa devşirdi saatlerde sıra kendilerine gelmişti. Muhafız teklifsizce kapıyı açtı. Bebekleri emziren kadını görünce başını çevirip Harluya döndü. "İsefan'a geliş amacınız?" " Küçük ailemin yaşayacağı huzurlu bir yer için geldik. Karım ve ben güven içinde çocuklarımızı büyütmek istiyoruz. "
Şehirde düzeni korumakla görevli muhafızlar aylak takımını İsefandan uzak tutarlardı. Bu yüzden olsa " burada nasıl geçineceksiniz?" Sorusunu sordu.
" İsefan ticaretin hızlı, kalabalık nüfus kadar gelip giden yolcuların da bol olduğu şehir de mi? Elbetteki bir han işletmeyi düşünüyorum " Bu sözler muhafızın daha dikkatli olmasına neden olsa da arabalarının kervandan ayrılıp daha hızlı geçişini sağladı. Muhafız onu ve Ayyaşı yüzbaşılarına götürdü. Ayyaşın aşçılar loncasından verilen belgeleri ile Kogelden aldığı daha önce belgeleri yüzbaşıya uzattı. Düzmece belgede üç yıl kadar Kademde han işlettiği yazılıydı. En ufak ayrıntıya yer veren belgelerde handa olan olayların dökümü ve "Hancı Halru'nun" şehir muhafızlarına yardımlardan bile bahsedilmişti. Kadem şehir muhafızlarının komutanı da bu belgeyi imzalamış görünüyordu. Bir başka şehirde bile olsa huzurun inşasına destek olan vatandaşların İsefanda da tercih edileceğini söyleyerek onlar için işlemleri başlatmıştı. Şehir muhafızları Lordun emriyle şehirde kapanan satılmak istenen işyerlerini ruhsatlandırıyor ve denetlenmesini sağlıyordu. Kargaşanın kendi kaosuyla hüküm sürdüğü Madal'dan sonra burası Halru için bambaşka dünyaydı. "Şehre girebilirsiniz. Yerleşene kadar nerede kalacaksınız?" "Bir handa kalmayı düşünüyoruz." " O zaman size iyi dinlenmeler" derken imzaladığı belgeyi uzattı " yarın gün doğumundan sonra bu belge ile ticaret loncasına başvur" Halru ve Halon başını onaylarcasına sallayarak muhafızın yanından ayrıldılar.İlk bölüm 50 okuma, oylama ve beğeniyi geçmiş. Dostlar devam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsızın Çırağı
FantasyHayat serüveni daha yeni başlayan bir çocuğun yükselme hikayesi... Herşey bebeğin, hırsız tarafından bakıcısının ellerinden alınması ile başlıyor. Bakıcı yaralanan ruhunu tedavi ederken olanların hikayesi... Yoksunluğun, Yetisizliğin kapısında kor...