Cihangir, 2 saat içerisinde eşyalı ev bulmuştu. Şimdi ise tavşanı ile birlikte yerleşmeye çalışıyorlardı. Buğra ayrı odada kalabilirim demesine rağmen Cihangir buna izin vermemiş, onunla birlikte yatması için ikna etmişti. Tabi bu durum tavşan için biçilmez kaftandı yani. O yüzden ikna olmuştu.
"Bitirdin mi tavşan" Cihangir'in sesi biraz alaylı çıkmıştı. Çünkü Buğra bir saatten beri çamaşırlarıyla debeleşiyordu. Kâh yere düşüyor, kâh duramıyor tya veyahutta boyu yetmiyordu. Bu yüzden sürekli mızmızlanarak İşini yapmaya çalışıyordu.
Cihangir onu yardım etmek istemişti ama Buğra ise kesinlikle reddetmişti. 'Ben çocuk muyum da yapamayacağım' diyerek onu azarlamış ve onu umursamadan kaldı işi devam etmişti. Cihangir ise onun bu tatlılığını yatakta oturarak bakıyordu. Kardeşini nasıl tatlı olduğunu anlam veremeyen adam tavşanı hayranlıkla izliyordu .
"Off bitti sonunda ama vallahi ben de bittim yani" diyerek Cihangir'in yanına geldi. Tam yanına oturacakken ona engel olan ciho ile kendini kucağında buldu.
"Sen de alıştın bakıyorum böyle kucakları almayı.. Çok mu sevdin sen bakalım" diyerek Cihangir'in burnunu sıktı. Cihangir ise tavşanın elinden kurtulmak için kafasını geriye attı.
"Ah.. Evet çok sevdim tavşan ve bu kucaktan asla inmeyeceksin" diyerek saçlarını karıştırdı.
Bozdun işte ciho saçlarımı.. Çok çirkin oldum senin yüzünden" diyerek dudaklarına büzdü. Cihangir ise onun bu tatlı hallerini dişlerini sıkıp, onunda yanaklarını aynısını yaptı. Ondan kaçmaya çalışan tavşana rağmen daha sıkı sarıyor ve yanaklarını kırmızı yapasıya kadar sıkıyordu.
Bir müddet böyle tatlı tatlı atışan ikili acıktığını fark ederek mutfağa ilerledi. Şu anlık sadece kahvaltı yapabilirlerdi. O yüzden aldıkları kahvaltıya masaya hazırladı. Cihangir gelir gelmez ocağa çay koyduğu için sıcacık çay ile kahvaltısını yaptılar.
"Doydun mu güzelim" diyerek Cihangir tavşana baktı. Buğra ise tatlı tatlı başını sallayıp onayladı.
"Ee şimdi ne yapalım bakalım tavşan? ne istiyorsun? eve yerleştik, karnımızı doyurduk.. Söyle bakalım?" dedi Cihangir. Şu an kardeşiyle vakit geçirmek ve tüm gününü ona ayırmak istemişti. Sadece bugün değil her gün onunla olmak istiyordu. Sebebini ise sorgulamadı ama enin sonunda bunu sorgulayacağını bildiği için şu anlık geri plana attı.
" Çizgi film izleyelim. Hem de kaldığımız yerden olur mu?" diyerek ışıldayan gözler ile Cihoya baktı.
Cihangir bunu tahmin ettiği için kabul edip ayağa kalktı. Karnı doyan tavşanı içeri yollayıp, kahvaltı masasına kaldırdı. Bulaşıkları yıkayıp makineye attıktan sonra kendine bir kahve, tavşanına ise bir ballı süt hazırlayıp yanına ilerledi.
"Al bakalım güzelim. İçin sıcacık olsun" diyerek bardağı masanın üstüne koydu. Buğra ise ballı sütü hemen kavrayıp bir yudum aldı.
"Hımm.. Çok güzel olmuş ciho. Ellerine sağlık" diyerek çizgi filmini bakmaya başladı Cihangir'i bekleyememiş hemen açmıştı çizgi filmi. Cihanger ise buğranın bu halini gülümseyip kahvesinden bir yudum aldı.
Bir müddet sonra çizgi film bittiği için tavşan, Cihangirin göğsünde yattığı için başını yukarı kaldırdı.. Zaten Cihangirde buğraya baktığı için anında gözleri kesişti. Buğranın bu ani bakış ile kalbi hızlı bir şekilde atmaya başladı. O kadar yakınındaydı ki, Cihangirin nefesleri tavşanın dudağına çarpıyordu. Buğra yutkundu. Tutmak istediği hisleri taşmak istercesine baktı Cihangire. Anlasın istedi ki minik. Görsün istemişti. En çokta öpsün istemişti. O dudaklarının sıcaklığını hissetmek, dilinin ahengine kapılmak istiyordu. Ama yapamazdı. Yasaktı ona. O ulaşılmazdı.
Cihangir ise ona farklı bakan tavşanına anlam veremiyordu. Ama o bakışlar ile tuhaf hissetmişti. Kalbi hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Neydi bu şimdi. Neydi bu kalbini attıran şey. İlk defa böyle hissetmişti Cihangir. Ama ne anlam vereceğini bilememişti. İlk defa her şeyi bilen Cihangir, bunu bilememişti.
"Ş-şey ben duşa gireyim tavşan" diyerek hızlı adımlar ile kendini banyoya soktu. Derin nefesler almaya başladı.
"Siktir!! Neydi bu amk" diyip yüzüne soğuk su serpti.
İçerde ise buğra gülümseyip, ellerini çırptı. Fark etmişti. Abisi de bir şeyler hissetmişti. Anlamıştı kalbinin hızlı bir şekilde attığını. Hemen odasına gidip telefonunu eline aldı. Google teyzeye girip yazdı ufak parmacıkları ile.
'Erkeği kendine nasıl aşık edebilirsin'
Çıkan sonuçlar ise böyleydi.. Aşık etmenin en etkili yolu 'Kıskandırmak'..
Gülümsedi tavşan. Aklına gelen fikir ile batuşunu aradı.
"Efendim güzelim" sesi uykulu çıkmıştı.
"Yaa uyandırdım mı seni" mahcup bir şekilde çıksa bile asla kapatmayacaktı.
"Söyle güzelim" ahh.. Uzatma anlamında demişti Batu.
"Yarın akşam sen, ben, Burak ve Cihangir bara gidiyoruz.."
Yapacağı şeyler aklına geldikçe heyacanlanıyor, heyecanlandıkça yerinde duramıyordu. Cihangir'i kendine aşık edecekti...
Nasıldı hiç bir fikrim yok ama içime sindi gibi.. Diğer bölüm bomba.
Belki gece atarım 1 bölüm daha ama şimdi aniden haber geldi. Yarın misafirler gelecekmiş. Ben börek çörek etmeye kaçar. Halim kalırsa bir küçük gün ışığına bölüm atarım gibi.. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
Teen FictionTamamlandı!!!! Mahallenin ağır abisi, feminen bir tip olan üvey kardeşini koruduğunu sanıyordu.. Hikaye mpreg içerir!!!!