Ağır Abi

28. Bölüm

Benim yavrum "Abla ben cihoyu özledim" dedi. O yüzden bu bölüm ona gelsin... ❤️ ❤️ galatafeneri

Ve bakmadan attım bebeklerim 😘 😘

......

Buğra kendini, odaya kapatan sevgilisinin yanına gitmek için adımlarını ilerletti. Geldiğinden beri bir türlü konuşamamışlardı. Cihangir'i kırdığının farkındaydı. Böyle olsun istememişti,bir anda çıkavermişti ağzından tavşanın.

" Aç kapıyı Cihangir, lütfen" diyerek kapıya vurdu minik elleriyle tavşan. Ama bir türlü ne ses geliyordu ne de herhangi bir şey.

"Lütfen.. Özür dilerim sevgilim, bilerek olmadı" diyerek huysuz bir şekilde konuştu. Ona acıtasyon yaparsa belki onu dinler ve affederdi.

" Ama beni hiç dinlemiyorsun sen, lütfen açta konuşalım diyorum" diyerek burnunu çekti. Biraz ağlama süsü vermekten zarar gelmezdi. Ve dediği gibi de oldu. Cihangir kapının kilidini açarak, yatağına ilerledi. Tavşanın ona neler diyeceğini merak etmişti. Daha doğrusu ağlamasına dayanamamıştı. Tavşan gülümseyip kapıyı açtı ve minik adımlarıyla sevgilisinin kucağına oturdu. Cihangir tavşan'ın yüzüne bakmamıştı, bakışlarını karşıdaki duvara dikmiş konuşması için ona fırsat vermişti. Minik dudaklarını büzüp, elini sevgilisinin çenesine getirerek ona bakmasını sağladı.

"Aşkım lütfen. Surat asma.. Özür dilerim" diyerek yanaklarına sıkı bir öpücük kondurdu tavşan.

Cihangir ise sadece onun öpücüklerine izin vermiş ve düşmemesi için de beline sıkı sıkı sarmıştı. Tavşan hâlâ onun konuşmadığını fark edince, yüzünün her tarafına öpücüklere boğdu ve her öptüğünde çıkan sesle kıkırdadı. Cihangir, öpücüklerin etkisiyle ve tatlı tatkı kıkırdamasının etkisiyle zaten yelkenleri hemen suya indirmişti. Dudağına ard arda öpücüklerin zıttına, uzatmak için tavşanın alt dudağını ağzına aldı ve ona nefessiz kalasıya kadar öpmeye başladı.

Dakikalardır öpüşmenin vermenin etkisiyle, tavşan nefessiz kaldı. O yüzden doyamadıği dudaklardan sesli bir şekilde ayrıldı.. Çıkan ses ile Cihangir gözlerini kapattı. Buna bile tahrik olmuştu kendileri.
Cihangir gözlerine açtı ve karşısında aynı kendisi gibi onun da baygın bakışları ile baktığını fark etti ve gülümsedi.

"Sözde bir hafta öptürmeyecektin kendini. Birinci günden atıldım kollarıma sevgilim" diyerek kahkaha attı Cihangir. Minik ise aklına gelen şeyle gözlerini şokla açtı.

"Hiihh onu unuttum ki ben." dedi ve minik ellerini ağzıyla kapattı. Resmen cihonun oyununa gelmişti.

" Bilerek yaptın değil mi? beni kandırdın işte, bu sayılmaz" diyerek omuzlarını silkti tatlı tatlı.

Cihangir ise onun bu tatlılığına karşı gülümseyip, dudağına sıkı bir öpücük kondurdu.

"Ama sen de inandın minik, ben ne yapabilirim" burnunu, onun minik burnuna sürttü. Tabi tavşan, onun bu hareketi ile burnuna baktı. Ortaya ise ısırılmalık bir Buğra çıkmıştı. Cihangir, onun bu sevimliliğine dayanamamış olacaktı ki hemen yanaklarını ısırdı.

"Yaa acıttın ayı" diyerek, huysuzca bakmış ve öpüşmekten kızarmış dudaklarını büzmüştü.

"Yapma şöyle canına yandığım, yapma yicem seni" diyip dişlerini sıktı. Şuan onu günlerce, bu evin her köşesinde becermemek için zor duruyordu.

"Ben bir şey yapmıyorum ki ama" diyerek, utandığı için yüzünü sevgilisinin boynuna gömdü. Sonra aklına gelen durum ile korkudan titredi. En önemli şeyi ona söylemeyi unutmuştu. Ve 1 hafta sonra regl olacaktı. Şimdi söylemezse bir daha söyleyemezdi.

"Ne oldu bebeğim" Cihangir, tavşanın hızlı hızlı nefes almasından dolayı korkmuştu ki sesi de zaten ele veriyordu.

"sev-sevgilim ben s-sana bir şey diyeceğim. Ama korkuyorum ki" sesi o kadar kısık ve çaresiz çıkmıştı ki cihangir hemen onu kaldırdı ve yüz yüze bakmalarını sağladı.

"Anlat yavrum. Ne oldu" dedi cihangir,sesinde ki anlayışlı tını ile buğra rahatladı. Belki ondan iğrenmezdi demi. Zaten dolmak için zaman kollayan göz yaşları, hemen iflas bayrağını çekmişti.

"Neden ağlıyorsun canına yandığım Hımm" diyerek sımsıkı sarıldı sevdiğine.

"Yaa B-benden iğrenirsen. B-beni bırakma ciho" hıçkırarak ağlamaya başladı.

Cihangir, ağlayan bebeğine içi giderek baktı. Neden böyle demişti.

"Ben seni asla bırakmam aşkım. Ve ne olursa olsun senden asla iğrenmem. Anlat güzelim." saçlarını okşadı cihangir. Sakinleşmeye çalışan minik ile anlatmasını bekledi.

"Söz mü? Hımm" göz yaşlarını minik parmakları ile sildi ve burnunu cihangirin üstüne sildi ve hem silip hem de kıkırdadı.

"Şımarık seni" Cihangir, biraz daha iyi olan sevdiğine, merakla baktı.

"Sevgilim beni şimdi iyi dinle tamam mı?" Cihangir i, kafasını onaylar bir şekilde salladı. Tavşan derin nefes aldı ve anlatmaya başladı. Yüzünü onun boynuna gömdü. Gözlerinde, iğrenmiş ifadeler görmek istemedi.

"Ben İnterseks bir bireyim. Hem erkeksi hem de kadınsı cinsiyet özelliklerine sahibim. Ve kadınlar gibi bende her ay düzenli regl oluyorum." sesi hiç titremişti. Ama cihangirin, vücudun kasılması ile hemen gözleri doldu. Panikle doğruldu ve gözlerinin içine baktı.

" Benden iğrenme ciho. Yemin ederim benim suçum değil ki. Ben böyle olsun istemezdim. Normal değilim ama seni çok seviyorum gerçekten." bir yandan ağlıyor bir yandan da cihangiri kaybetmemek için anlatmaya çalışıyordu. Göz yaşları önünü görmesini engellese de kesemiyordu.

"S-sen regl mi dedin" dedi ve miniği yatağa koyup, ayağa kalktı. Odayı turlamaya başladı. Şuan algıları kapanıktı. Aklında ki o düşüncelerden dolayı, tavşanın yalvarırışlarını duymuyordu. Ahh bir duysa, böyle mal gibi dolanır mıydı ki..

"Beni bırak..." sözü cihangirin onu kucaklayıp, dödürmesi ile yarıda kesildi.

"Ne bırakması güzelim. Seni çok seviyorum" diyerek kahkahalar attı koca adam.

Tavşan ilk ne olduğunu anlamadığı için afallamış şekilde baktı sevdiğine. Ama sonra onun gülümsemesi ile o da rahatlamış ve kıkırdamaya başladı minik adam.

"Tavşan, ben daha önce okumuştum. Seninle tanışmadan önce.. Böyle regl gören erkekler olurmuş. Yani senin gibi. Ve makalede diyordu ki.." tavşanın dudaklarına öpüp sıkıca sarıldı.

"Sizler yani sen hamile kalabilirsin"