Ağır Abi

30. Bölüm

.......

"Imhhh dur aşkım" dedi buğra, ısırılmaktan sızladığı dudaklarını büzdü. Eve girer girmez cihangir, buğrayı kapıya dayamış ve kucağına almıştı. Ve o zamandan beri öpüşüyorlardı.

"Dayanamıyorum güzelim." diyerek sertçe öptü tekrardan dudaklarını. Art arda kondurduğu öpücükler ile tavşan tatlı bir şekilde mırıltılar çıkarıyordu.

Daha fazla dayanamayan cihangir, hızlı bir şekilde odasına götürdü tavşanı. Bir andan öpüyor bir andan da birazdan acımadan gireceği kalçasını sıkıyordu. Şuan şuracıkta becerebilir kıvama gelecekti. Yavaşça yatağa yatırdı tavşanı. Bir dizini yatağa attıktan sonra, buğrayı yukarıdan baktı. Kendisine bayık gözler ile bakan tavşan ile bir şey yapmadan boşalabilirdi. Derinden gelen bir inilti bıraktı boşluğa. Zor dayanıyordu ama miniğinin canı acımasını istemiyordu. O yüzden ön sevişmeyi uzun tutacaktı. Tabi kendisi ne kadar dayanırdı orası muammaydı tabi.

"Neden bekliyorsun aşkım" dedi iç çekerek. Çok heyacanlanmıştı tavşan. İlk kez yapacaktı böyle ayıplı şeyler.

"Yerim seni çocuk ki zaten yiyeceğim birazdan" diyerek, çapkın bir şekilde göz kırptı. Tavşan derin bir nefes alarak gülümsedi.

İlk kendi üstünü çıkardı cihangir. Kaslı vücudu gözler önündeydi. Tavşan, alt dudağını ısırdı bu görüntü karşısında. Çok şeydi.. Seksi..

"Beğendin mi güzelim" dedi Cihangir, sesi ego kokarken.

"Hı hım" dedi sadece. Şuan gözleri Cihangir'in kasıklarındaydı. Pantolonu çıkarttığı için şuan sadece baksır ile duruyordu. Buradan bile olan aleti ile tavşan yutkundu. Ufacık deliği bu kocaman aleti nasıl alacaktı ki. Gözleri korkuyla açılmış bir vaziyette siyah baksırdan selam çakan üye ile bakışıyordu tavşan. Cihangir onun bu tatlı haline kahkaha attı. Şuan tam bir bebek gibi duruyordu.

"Sakin ol güzelim. Acıtmamak için elimden geleni yapacağım. Tamam mı bebeğim?" dedi ve önüne eğilerek, dudağına samimi bir öpücük kondurdu.

Daha sonra buğrayı kaldırdı ve üstünde ki tişörtü çıkardı. Gözler önünde ki bedeni, gözleri ile yedi cihangir. Pürüzsüz teni yenilesi duruyordu ki bunu yapmamak için engel yoktu. Onu hızlı bir şekilde yatağa atıp dudaklarını atıldı. O kadar hızlı öpüyordu ki tavşan bir türlü yetişemiyordu. Resmen yiyordu iki dudağını sevgilisi.

"Imhhh" dudaklarına inleyen tavşan ile derinden bir inilti ile doldurdu. Teninden ayrılmadan mis kokusunun kaynağı olan boynundan derin nefes aldı. Daha sonra burnunu sürttü. Ve dayanamadığı için dudaklarının arasına tapılası tenini aldı. Bir yandan öpüyor bir yandan da ısırıyordu.

"Bitiriyorsun beni bebeğim" dedi ve doğruldu. Altında ki şortu da çıkarıp onu çırılçıplak bıraktı. Tavşan utandığı için bacaklarını kapatmaya çalıştı ama cihangir buna engel oldu.

"Şştt sakin ol güzelim" dedi tavşanın gözlerinin içine bakarak. Bakışlarında ki o yoğunluk tavşanın içini titretmişti.

Bacakların arasına girdi ve sağ memesinin ucunu sertçe öptü. Sonra dilini etrafında gezdirip ıslaklık bıraktı. Tavşan, inlemekten başka bir şey yapamıyordu. Öyle haz doluydu ki dokunmadan boşalacaktı buğra. Sol memesine gelen hamle ile derince inledi.

Cihangir, öpücüklerini aşağı doğru ilerletti. Göbeğinin ortasına sert bir öpücük kondurdu ve ısırarak diz izlerini oraya da bıraktı. Sabah kalktığında büyük ihtimalle her yeri mor olacaktı.

Sonra dudaklarını bacak arasını ilerletip kendi gibi minik olan üyesine bir öpücük kondurdu. Aslında onun içinde ilkti bir erkek ile yapmak. Ama şuan karşısında gördüğü beden ile onu bile unutmuştu. Şu güzellik onun olduğu için çok şanslıydı. Ve şuan onu tamamen kendine yapacaktı.

Gözlerinin içine bakarak, deliğine bir öpücük kondurdu. Hissettiği ıslaklık ile buğra derince inledi.

"Imhhh Aş-aşkım. Bu ç-çok güzel" dedi belini havaya kaldırarak. Gözleri bayıktı.

Deliğini talan eden dil ile gözlerini kapattı tavşan. Şuan dili ile beceriyordu deliğini.

İyice ıslattığını emin olduktan sonra kendi aletini kayganlaştırıcı kullandı.

"Hazır mısın bebeğim" dedi gözlerinin içine bakarak.

"Evet hadi artık" dedi huysuzca. Bir an önce onu istiyordu.

Aldığı tatlı cevaptan sonra aletinin başını sıkı deliğe sürttü. Sonra yavaşça kendi ıslattığı deliğe girmeye başladı.

"Imhhh" parmakları ile çarşafa sıktı. Acıyordu ama yanında gelen zevkte çok güzeldi. Cihangir, alışması için birkaç dakika bekledi. Daha sonra yavaş yavaş hareket etmeye başladı. Şuan hissettiği sıcacık şey ile derince inledi.

Buğra, içinde ki doluluk ile ve vermiş olduğu zevk ile gözleri kaydı. Zevki doruklarda yaşıyordu resmen.

O sırada tam bir şey oldu. Prostatına gelen o tatlı darbe ile çığlık attı.

"Hızlanayım mı güzelim"

"Hı-Hızlan sevgilim".

Ve Cihangir hızlıca becermeye başladı deliği. O kadar hızlıydı ki odada sadece inleme ve tenlerin birbirine çarpma sesi vardı.

"Geliyorummm" dedi derin bir şekilde buğra.

"Gel güzelim" dedi ve ikisi aynı anda boşaldı.

Cihangir, kendini diğer tarafa atarak buğrayı kollarının arasına aldı.

"İyi misin güzelim" saçlarına öpücük kondurdu.

"Hı hım iyiyim sevgilim" dedi mayışmış sesiyle.

"Uyuma güzelim. Gece daha uzun" diyerek Bacakların arasına girdi.

Ve o gün sabaha kadar hiç durmamıştı. Cihangir, ileride ki çoçukların tohumunu atmıştı.