Canı sıkılmıştı Buğra'nın. Batu ve linasıda yoktu. Ne yapacaktı ki bu evde.
Dün Cihangir denen abisiyle tanışmıştı. Güler yüzlü birine benziyordu ama yinede korkuluyordu. O yüzden yanına gidemiyordu. En azından annesinin yanına gidebilirdi. Ama ilk üstünü değiştirmeliydi.
Dolaba gidip en sevdiği eteği aldı. Lila rengine bayılırdı Buğra. Üstüne beyaz olacak şekilde aldı. Eteğinin altına çorap giymek istememişti. Ve hazırlanıp çıktı odadan.
Aşağı indiğinde annesinin mutfakta olduğunu anladı ve pıtı pıtı mutfağa adımladı. Ellerini önünde birleştirmiş çekingen bir şekilde yürüyordu.
"Annecim" kısık ve narin sesiyle seslendi annesine.
Seher oğlunun seslenmesi ile ona baktı. Yine mahcup bir şekilde ona bakıyordu.
"Efendim balım." sevecen bir şekilde cevap veren annesine tatlı tatlı güldü Buğra.
"Anne çok sıkıldım ama" yanaklarını şişirmiş üzgün bakışları ile annesine baktı.
"Cihangir abinin yanına git oğlum"
Ama ondan çok çekiniyordu. Ya dalga geçerse ne yapacaktı ki.
"Oğlum. Cihangir abin çok iyi bir abi olacak sana. Korkma ondan olur mu? . Git kapısını çal anlarsın." kafasını sallayıp pıtı pıtı Cihangir abisinin yanına gitti.
Kapının yanına geldiğinde derin bir nefes aldı ve çaldı kapıyı.
"Gel" gür sesi ile seslendi Cihangir. Odasında telefon ile kızlarla konuşuyordu.
Başını kaldırdığında utangaç bir minik vardı. Belli ki çekiniyordu ondan.
"Gel abicim yanıma" gülümseyerek çağırdı yanına.
Buğra pıtı pıtı gitti abisinin yanına. Burada kalacaksa alışmalıydı.
"Sıkıldın mı sen hımm" bebeğe soru sorar gibi konuşan Cihangir ile kıkırdadı Buğra. Hoşuna gitmişti.
"Bak sen birde gülüyor tavşan" saçını dağıtan Cihangir ile daha çok kıkırdadı.
"Tavşan mıyım ben abi" ilk defa abi diyen Buğra'ya ilk şaşkınlıkla baktı sonra toparladı kendini.
"Evet abicim. Sen minik bir beyaz tavşansın." dudağını büzdü Buğra.
Ama o beyaz olmak istemiyordu ki.
"Abi ben minik lila tavşan olsam olur mu?" kahkaha attı Cihangir . Demek ondan somurtmuştu.
"Peki lila tavşan. Bugün ne yapmak istersin bakalım" gözleri ışıldayan miniğe güldü Cihangir.
"Hımm ne yapsak ki" kafasını kaldırmış, dudaklarını büzmüş ve işaret parmağını yanağını okşayarak düşünmeye başladı. Karşıdan ne kadar tatlı olduğunu bilmiyordu Buğra.
"Heh buldum abi. Mor renginde pamuk şeker yemeye gidelim mi hımm ne olur abi lütfen" elini tutmuş zıplayarak ikna etmeye çalışıyordu Buğra.
"Dur güzelim tamam kalk gideriz" gitmenin etkisi ile abisine sarıldı. Hemende alışmıştı.
Güldü Cihangir. Herkesi koruduğun yetmezmiş gibi şimdide bu minik lila tavşanı koruyacaksın dedi içinden.
Bilmiyordu ki onu kalbinin merkezini koyacağını. Bilmeden sahiplenmişti şimdilik abi duygusu altında..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağır Abi
Teen FictionTamamlandı!!!! Mahallenin ağır abisi, feminen bir tip olan üvey kardeşini koruduğunu sanıyordu.. Hikaye mpreg içerir!!!!