29. Bölüm

6.7K 322 93
                                    


Bu bölüm çok sevdiğim bebeğime gelsin. ❤️ ozlemelif1903

....

Buğra, duyduğu cümleler sonucunda donup kaldı. Gözleri boş bir şekilde duvara bakıyordu. Cihangir'in ne demek istediğini anlamamıştı ki tavşan. Nasıl hamile kalabilirdi ki, evet regl görüyordu ama kadın değildi sonuçta. O yüzden onunla dalga geçtiğini düşündü ve ağlamaya başladı. Cihangir, ağlayan bebeğini telaşla önüne diz çökerek ellerini tuttu.

"Ne oldu güzelim? Neden ağlıyorsun?" dedi. Cihangir. Halen ağlayan bebeğine sakinleştirmek için sımsıkı sarıldı. Büyük ihtimalle korktuğunu düşündü Cihangir. Çünkü o kadar çok ağlıyordu ki ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuş ve titremeye başlamıştı.

"Güzelim korkutma beni,neden ağlıyorsun? Korktun mu?" diyerek sarıldığı bedenden ayrıldı. Ve iki elini yanaklarına götürerek, gözlerine bakmasını sağladı.

"Hadi güzelim anlat." diyerek yanaklarını okşadı.

Buğra derin bir nefes alarak ağlamalarına son vermeye gayret etti. Burnunu çekip, yüzündeki elleri ittirdi.

"Bırak beni Cihangir, dalga geçiyorsun benimle." diyerek sinirli bir şekilde bakmaya başladı. Tabii ne kadar sinirli olabilirse o kadar sinirliydi tavşan.

Cihangir ise, duyduğu cümleler sonucunda gözlerini şoklu açtı. Onu korktuğunu düşünmüştü ama demek ki asıl olay, onunla adalga geçtiğini düşünmeseydi. Hafif bir şekilde gülümseyerek tekrardan ellerini tuttu tavşanın.

"Güzelim dalga geçmiyorum, demiştim ya makale okudum. Böyle senin gibi interseks bireylerin hamile kalabileceğini söylüyor. Tabi bu birazcık düşük olasılık" diyerek onu anlatmaya başladı. Buğra ise anlamaz gözlerle baktı sevgilisine.

"İyi de sadece kadınlar hamile kalabiliyor. Ben bir erkeğim Cihangir, bunun farkındasın değil mi?" diyerek dudaklarına büzdü. Tatlı tatlı konuşmasıyla, Cihangir daha fazla dayanamadı ve dudaklarını sert bir şekilde öptü.

"Gel bakalım güzelim. Hadi birazcık araştıralım seninle" diyerek onu kaldırdı ve bilgisayarın olduğu odaya yani yatak odasına götürerek, bilgisayara açtı.

Yarım saate kadar araştırmanın sonunda, Buğra artık anlamıştı. Şokla Cihangir'e baktı.

"Şimdi biz seninle Baba-baba olabilir miyiz?" dedi tavşan.

Cihangir, mutlu bir şekilde gülümseyerek baktı. Ve dudağını tekrardan sert bir şekilde öptü.

"Evet güzelim. Eğer istersek bir çocuğumuz olabilir tabii. Bu ne kadar düşük olasılık da olsa denemekten zarar gelmez" dedi ve sımsıkı sarıldı.

Cihangir çok belli etmese de tek hayali aslında baba olmaktı. Hatta Buğra'ya karşı duygularında o yüzden bu kadar zor kabul etmişti. Çünkü Buğra ile birlikte olursa, çocuğu olmayacaktı ama Allah onun yüzünü güldürmüş ve Buğra'dan da bir çocuk sahibi olabilirdi. Yani Cihangir bu duruma çok seviniyordu.

Cihangir, Buğra'nın yine dalıp gittiğini farketti. Evet kendisi çocuk sahibi olmak istiyordu ama Buğra'nın isteyip istemediğini bilmiyordu. O yüzden biraz korkarak dahi olsa sormak istediği soruyu sordu.

"Güzelim bak bakayım bana" diyerek elini çenesine getirip ona bakmasını sağladı. Buğra, Cihangir'in gözlerinin içine baktı.

"Güzelim bak istemiyorsan anlarım. Sakın kendini zorlama olur mu? Yani çocuk sahibi olmasak da olur." diyerek anlatmaya başladı. Her ne kadar çok istese de ilk önceliği buğraydı. Bir çocuğu olmasa da zaten bir tane güzeller güzeli bebeğe sahipti. Buğra derin nefes alarak, aklında ki düşünceleri anlatmaya başladı. Her ne kadar Cihangir, kendisi istemezse kabul edeceğini söylese bile, sesindeki o korku telaş belli etmişti.

"Yok sevgilim, istiyorum da sadece korkuyorum işte" diyerek boynunu büktü.

"Neden korkuyorsun güzelim anlat bakalım" diyerek tekrardan onu kucağına çekti. Buğra, kafasını kaldırarak onu anlayışla ve aşkla bakan adama gülümsedi. Tabii ki de ondan bir çocuğu olsun isterdi. Ama korkuyordu işte. Cihangir'den bir şey saklamak istemiyordu.

"Ne bileyim sevgilim, işte sen büyüksün, nerede konuşması gerektiğini, sorumluluğunu biliyorsun. Ama ben işte görüyorsun, birazcık şeyim ya o yüzden beceremem diye korkuyorum. Çocuğumuzun isteklerini karşılayamazsam. Ya benden utanırsa ileride" diyerek anlatmaya başladı. Sesi titrese de dik durmaya çalıştı tavşan. Tabi ne kadar dik durabilirse.. Çünkü tek korkusu buydu. Evet kabul ediyordu. Kendisi normal erkeklerden biraz daha farklıydı. Tabii ki bundan utanmıyordu ama ileride çocuğunun utanmasından korkuyordu .Çünkü gerçekten bir baba olabilecek yetkiye sahip değildi kendisi. Buğra böyle düşünüyordu.

Cihangir, her bir kelimesini dinledi sevdiğinin. En azından derdini anlatması için bekledi. Sonra yanaklarını hafif bir öpücük kondurarak, onu anlayışla baktı.

"Güzelim. İlk önce sen farklı falan değilsin. Sen özelsin anlıyor musun? Herkesten özel. Ayrıca sen çok güzel bir baba olacaksın ve çocuğumuz asla senden utanmayacak.. Böyle düşünme canını yediğim." dedi anlayışla cihangir.

Yarım saat konuşmadan sonra, hava almak için dışarı çıkmaya karar verdiler. İkisi de giyindikten sonra hemen kendilerini temiz hava alacakları bir yer bulmaya çalıştılar. Sonra tavşan giderken gördüğü park yerine gitmek için, Cihangir durdurdu. Ve koşarak parka gittiler. Buğra yarım saat kadar parkta oynadıktan sonra Cihangir'in oturduğu banka giderek oturdu.

"Yoruldun mu güzelim?" diyerek alnına bir hafif bir öpücük kondurdu Cihangir.

"Yok hayır sevgilim yorulmadım, sadece birazcık seninle vakit geçirmek istedim" diyerek kollarını onun kaslı vücuduna sardı.

Onlar böyle sarılırken, kucağına gelen topla irkildi tavşan. Sarıldığı bedenden ayrılarak, kimin attığına baktı. Ve karşısında minicik ve çok güzel bir kız çocuğunu fark etti. Ona doğru pıtı pıtı adımlarla geldi ve elini uzattı. Büyük ihtimalle topunu istiyordu.

"Al bakalım güzel kız" diyerek topu uzattı ve gitmeden saçlarını karıştırıp, yanaklarını bir öpücük kondurdu. Çok tatlı ve çok güzeldi kendisi, bıcır bıcır gülümsüyordu bir de.

Cihangir hem minik kıza hem de ona gülerek bakan kendi bebeğine baktı içi giderek. Derin bir nefes aldı. Sanki hayalindeki tablo, şu an gözü önündeydi. İç çekerek baktı bu tabloya.

"Cihangir gördün mü sevgilim kız çocuğunu, ne kadar tatlıydı" diyerek sevgilisine gülümseyerek baktı.

"Evet gördüm güzelim, çok güzel bir kızdı Maşallah." diyerek saçlarını karıştırdı. Bir anda durgunlaştı tavşan. Bunu fark eden Cihangir, nasılsa kendisi anlatacak diye bekledi. Ve aniden ayağa kalkan buğra, elini uzattı.

"Hadi sevgilim. Bizde seninle çok güzel bir kız çocuğu yapalım" diyerek kıkırdadı.






Ve diğer bölüm SMUT!!!!

Ağır Abi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin