24. Bölüm

7K 341 194
                                    

Bakmadan attım bebeklerim 😘

Barın önünde duran Cihangir, derin bir nefes aldı. Buraya gelmeden önce Aslı ile konuştukları yani daha doğrusu sadece dikkat et dediği aklına takılmıştı. Biliyordu Cihangir. Buğra'nın herkes tarafından dikkat çektiğini, kız erkek fark etmeksizin ona farklı bir gözle bakılabileceklerini anlıyordu. Elinden gelse belki de onu bir fausa saklayabilirdi.

'Hadi ciho.. Nerede kaldın? yürüsene" diyerek bağırdı minik. Cihangir dağıldığı düşünceler yüzünden arabanın içinde kalmıştı.

"Geliyorum tavşan" diyerek arabadan hemen inerek tavşanın yanına adımladı. Elini onun açık kalan beline sararak yanına çekti iyice. Kimse onu bulaşmazdı. Hele bir bulaşsınlar çıktıkları yere boylamasına sokardı Cihangir..

"Ciho çok güzel oldum demi" başını kaldırarak sevimli bir şekilde gülmüştü. Derdi onu kışkırtmaktı. Buraya gelmeden önce yaşadıkları olay ile gülümsedi tavşan.

Bara gelmeden önce:

Cihangir sinirli bir şekilde odadan çıkıp, tavşanın yanına gitti. Hazır değilse belki vazgeçirtebilirdi. Hızlı bir şekilde odaya giriş yaptı Cihangir.

"Tav... Hasiktir" gözleri şokla açmıştı Cihangir. Ne ara bu kadar hazırlanmıştı. Baştan aşağı süzdü tavşanı. O kadar şey duruyordu ki..

Güzel..

"Nasıl olmuşum ciho" gülümseyerek etrafında döndü tavşan. Onu beğenmesini çok istiyordu.

Renklerini anlattığım gibi hayal edin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Renklerini anlattığım gibi hayal edin..

Cihangir yutkundu. Aklına gelen şey ile gözlerini sinirli bir şekilde açtı. Giydiği şeyler resmen göz alıcıydı. Biliyordu illaki bir orospu çocuğu ona yan gözle bakacaktı. Ve bu Cihangir içim katil olmak için iyi bir nedendi.

"Tavşan benim biraz midem kötü. Sende hazırlanmışsın ama" elini karnına getirmiş, sahte bir şekilde yüzünü buruşturup baktı tavşana. Peki Cihangire kötü bir oyuncu olduğunu kim söyleyecekti.

Tavşan ise içinden sinsice gülmüştü. O da sahte bir şekilde endişelenmiş gibi yapıp ellerini hemen ona sarmıştı.

"Ciho yaa. Birden noldu ki şimdi" dudağını büzüp baktı Cihangire.

"bilmiyorum. Gitmeyelim olur mu?" sanki üzülmüş gibi baktı miniğe. Tabi ki buğra buna kanmazdı. Birden kollarını çekip saçlarını düzeltti.

"Ciho sen evde kal dinlen tamam mı? Nasılsa Batuş benimle" dedikten sonra aynanın karşısına geçip kendine baktı.

Cihangir ise duyduğu isimle sinirle kasıldı. Dışarıdan değilde o piçten korumalıydı.

"Şey iyiyim yaa. Gidelim hadi" diyerek kapıdan çıktı.

Şuan...

Kapıdan içeri girdikten sonra Cihangir etrafına baktı. Normalde gittikleri bara gideceğini düşünen adam, şuan erkek erkeğe yiyişen bir bardaydı. Direk tavşana baktı. O ise gözlerini karşıya dikmiş, gülümseyerek el sallıyordu. O da baktığı yere baktı. Burak ve batu masanın birinde oturmuş, tavşana el sallıyorlardı. İyi de bunlar nasıl anlaşmışlardı. Kaşlarını çatıp yürümeye başladı Cihangir. Masaya vardığında göz kırpıp burak'a baktı.

"Sen hayırdır kardeşim. Ne iş" sesi sert ama bir o kadar da meraklı çıkmıştı. Burak samimi bir şekilde gülüp saçlarını düzeltti.

"Yok bir birader. Burada sizi bekliyorduk işte" burağın hemen adapte olmasını mı şaşırsın yoksa Batu piçi ile anlaştığına mı bilemedi cihangir. Bunu sonra konuşuruz diyip hemen kendine tavşanın yanına attı. Kolunu omzuna atarak onu yanına iyice çekti. Zaten dibindeydi ama kıskanç Cihangir'e yetmemişti demek ki.

"Rahat bırak lan çocuğu birader" Burak hafif alaylı sesine Batu kahkaha attı. Kafa çocuktu Burak. Nasıl oldu da bu puşt ile arkadaştı bu tartışılırdı.

"Kes sesini Burak. Karışma." sesi oldukça sert çıkmıştı. Burak alışkın olduğu için sadece gülmüştü. Şuan piçin ona güldüğünü takmış, tavşan olduğu için pek bulaşamadığı için ondan çıkarıyordu siniri. Salaktı harbiden. Aslında onu tavşandan uzak tutacaktı ama Aslı'dan ayrıldığını anlayınca durum ciddiydi demek ki.

.....

Tavşan yerinde hafif sallanarak dans ediyordu. Cihangir ise ona hayran kalarak bakıyordu. Belini o kadar aheste ile sallıyordu ki.. Cihangir onun ince beline baktı. Bembeyaz bir teni vardı. Dudaklarını yaladı Cihangir. Şuan o belde dudaklarının gezdiğini ve o her öptüğünde kıvrılan bir adet tavşan ile gözlerini yumdu. Sarhoşta değildi ki. O bunlara düşünürken alt bölgesi selam çakmıştı Cihangire. Bunu fark eden Cihangir içinden bir siktir çekti. Neydi bu şimdi. Birden ayağa kalkıp lavobaya gitti. Girer girmez yüzüne soğuk su ile yıkamış, derin nefesler almaya çalışıyordu.

"Sikeyim seni Cihangir. Lan bir bel'e kaldırmadığın kalmıştı." saçlarını karıştırıp çıktı tuvaletten. Masaya doğru giderken tavşanın yokluğu ile etrafa baktı. Ve gözleri hemen bulmuştu. Ama gördükleri ile kasıldı. Adamın biri buğrayı dokunmaya çalışıyordu. Ama buğra o kadar kaptırmıştı ki kendine anlamıyordu bile. Cihangir sinirli bir şekilde adamın yanına yaklaştı ve adam onu fark etmeden yüzüne yumruğu geçirdi.

Yarım saattir adamı döven Cihangir'e kimse mani olmamıştı. Çünkü herkes taciz olayını öğrenmiş hatta arada sırada onlar dövüyordu. Batu ile Cihangir çıldırmış vaziyette adamı yaşadığına pişman edermişcesine dövmüştü. Burak ise tavşanı sakinleştirmeye çalışıyordu. Sürekli yapmayın diye cılız sesi ile bağırıyordu. Adam ölecekti ve bu hayatta en çok sevdiği 2 adamı kaybedecekti.

Cihangir ise onun aletine denk gelecek şekilde ayakkabısının sert yeri ile vurmuştu. Adam acı ile bağırmış ve sonunda bayılmıştı.

Tavşan hızlı bir şekilde Cihangirin kolunu tutarak seslendi.

"Lüt-lütfen bırak ciho" yalvararak ve ağlayarak konuşan buğra çok korkuyordu. Cihangir ise aniden arkasına dönüp tavşan ile göz geldi. Onun ağladığını anlayınca hemen sarıldı.

"Şişştt ağlama güzelim" yatıştırıcı sesi ile saçlarını öptü Cihangir. Gözü dönmüştü bir an. Ama şuan onun kokusu ile sakinleşmişti.

O tavşanı seviyordu. Kabul etmişti birden. Günlerce tarttığı düşüncelerin cevabını bulmanın verdiği mutluluk ile gözlerini kapattı.

"Ben çok korktum ciho " Hem sessizce ağlıyor hem de sıkı sıkı sarılıyordu. Cihangir onun elinden tutup lavobaya soktu. Etrafına baktı. Kimsenin olmadığını anlayınca kapıyı kilitledi. Sonra arkasına dönüp baktı tavşana. Ona masumca bakıp gözlerin kırpıştırıyordu. Onun bu tatlılığına dayanamadı ve hızlı adımlar ile tavşanın dudaklarını kendi dudaklarına kavuşturdu.

Ve o an anladı Cihangir.

Kalbinin sahibi herkesten koruduğu sözde kardeşine sırılsıklam aşık olduğuna..



Upsss.. Biz öpüştük yaaa.. 😻

Diğer bölüm yine barda olacak..

Batu ile buğranın sahnelerine hazır olun... ❤️

Ağır Abi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin