leyla (boyxboy)

altmış

Alphan'dan

Kucağımda kıvrılan bedenin saçını öpüp kokusunu içime çektim.

"Bebeğim kalkmamız gerekiyor." dedim yumuşak tutmaya çalıştığım sesimle. Daha fazla bu halde duramazdım, iç çamaşırımdaki ıslaklık rahatsızlık veriyordu.

Yerinde kıpırdanıp burnunu boynuma sürttü, hala hassas olduğum için titredim. Boynuma kafasını gömdüğü için mırıltı halinde çıkan bir sesle mızmızlanıp iyice uyku pozisyonu aldı. Saçlarını okşamaya devam ettim, hafifçe ensesinden kendime çekmeye çalıştım.

"Güzelliğim hadi. Duş almamız lazım."

Başını boynumdan çıkartınca terden alnına yapışmış saçları geri ittim. Gözleri kapalıydı ve mayışık görünüyordu, aralık ağzı ve öpmekten şişmiş dudaklarıyla yüzünün oluşturduğu bu görüntü beni gülümsetmeye yetti.

O kadar güzeldi ki bu güzelliğinin farkında olmaması beni bitiriyordu. Keşfedilmemiş bir güzellikti resmen, iyi ki ilk ben keşfetmiştim. Başka birinin ona benim baktığım gibi bakması, benim onda gördüklerimi görmesi o gözleri oymama sebep olurdu. Hayatımın aşkına yeni kavuşmuşken bir de katil olup mapuslarda yatamazdım.

"Böyle kalsak." dedi tatlı bir sesle. Elimde olsa tam şu an onu yerdim, öyle tatlıydı ki şeker komasına sokacaktı beni. Ben de böyle sonsuza kadar kalmak isterdim ama ıslak iç çamaşırıma baskı yapan kalçası işimi çok zorlaştırıyordu, yapış yapış ve rahatsız hissediyordum. Başı düşüp tekrar bana yaslanmaya meylettiğinde çenesinden tutup okşadım.

"Ferdi eğer uyanmazsan ben duşa sokarım seni." diye bir tehdit savurdum. Aslında ciddi değildim çünkü az önceki bana yetmemişti ve duşa birlikte girersek bu sefer kendime gerçekten hakim olamazdım. Zaten biraz önce kendimden beklemediğim derecede iradeli davranmıştım, hiç olmadığı kadar kendimi zor tutmuştum resmen.

Gözlerini yavaş yavaş açtı tehdidimle. "Biraz daha yatsam olmaz mı? Uyumak istiyorum." diye sordu masum masum. Yorgun olduğunun farkındaydım, onun için çok yeniydi. Gözlerini kıpıştırıp gözlerimin tam içine baktığında anlayışla yanağını okşayıp burnunun ucunu öptüm.

"Yatağa gidelim." dedim ve kalçasının altından onu tuttum, kucağıma alıp oturduğumuz koltuktan kaldırdım. Kollarını boynuma doladığında düşmesin diye yerinde onu zıplattım ama keşke yapmasaydım bunu, yeni sönmüş erkekliğime yanlışlıkla sürtünen bedeni yüzünden irkildim.

Sadece sürtünerek boşaldığıma inanamıyordum. Birkaç ay önce bunu duysam gülerdim ama şimdi en ufak bir temasa şükredecek kadar muhtaçtım.

Gerçi onun tek bakışı bile beni çıldırtacak kadar etkiliyken bu zamana kadar çok bile dayanmıştım. İlk hamleyi ondan beklemiştim çünkü cesaretini toplamasını ve artık kendine güvenmesini istiyordum. Yavaş yavaş bir yerlerden başlamalıydık ama ben başlattığımda kendini sırf ben istiyorum diye yine hazır olmadığı bir duruma zorlayacak diye korkuyordum, bu yüzden kendi isteğiyle olmalıydı.

Beklediğime fazlasıyla değmişti, o gün kendini benim için zorlamasının aksine bu sefer gerçekten istekliydi. İlk adımı atması için ona ufak bir yardımda bulunmıştum ama beklediğimden de cesur davranarak beni şaşırtmıştı. Daha fazlası için yalvarışı, o bakışları ve inlemeleri silinmeyecek bir şekilde hafızama kazınmıştı.

O talepkar halini nasıl unutacağımı bilmiyordum. İlk defa şahit oluyordum ama iyi ki de göstermişti bana o halini. Müptelası olmuştum resmen.

Odamıza girdiğimde bedenini yumuşak hareketlerle yatağa bıraktığımda boynumdaki ellerini çözdü, yorganı kaldırıp altına girecekken durdurdum onu.