elli sekiz

1.8K 105 44
                                    

bir sürü bir sürü yorum yapmışsınız önceki bölüme çok mutlu oldummm🤍

bu bölümü @itssaGod 'a ithaf ediyorum🤍
🦋

Ekrem aldığı gevrek ve poğaçaları poşetten çıkartırken ona yardım etmek için ben de salatalıkları doğruyordum. Sıcak ve güzel koku burnumu doldurduğunda daha da acıktığımı hissettim.

"Ee Ferdi. Ne zaman yerleşeceksin? Çanta falan da getirmemişsin yanında?" Yeni doğradığım salatalıklardan birini ağzına atarken sorduğu soruyla ona döndüm.

"Bilmiyorum. Çıkış dilekçesini vermedim henüz."

"Dilekçeyi verdikten sonra onaylanmasını beklemene gerek yok. Biz direkt çıkmıştık." Açıklamasıyla başımı salladım.

İşin aslı kafamda çok fazla şey vardı ve bu konuyu Alphan'la nasıl konuşacağımı bilmiyordum. Maddiyatı sorun etmiyordu ve her konuda beni anlasa da nedense bu konuda anlamayacağını düşünüyordum. Markete gittiğimizde yarısını ödemeye yeltendiğimde bile yargara koparmıştı.

Ailesinin durumu iyi olsa da ona yük olmak istemiyordum. Nasıl anlatacaktım bunu ona?

Yalnız olmamızı fırsat bilerek çekingence sordum Ekrem'e.

"Kiraya ne kadar veriyorsunuz?"

Ekrem'in cevaplamasına fırsat kalmadan Birkan sarsak adımlarla kuruldu masaya.

"Ooo Ekrem Başkan. Hangi dağda kurt öldü de paraya kıydın?" dedi esneyerek, poğaçalardan birini ağzına atacakken diğer eliyle saçlarımı karıştırdı. "Günaydın yengelerin gülü."

"Günaydın." Gülümseyerek karşılık verdim.

"Ne konuşuyordunuz fısır fısır?" diye sordu merakla ikimize bakarken. Bir yandan da çoktan yerleşmiş, krem peyniri de gevreğe sürüyordu.

"Sana ne lan çakma Romeo. Az zıkkımlan da çay koy bardaklara." Ekrem onu susturup bana döndü.

"Sen dert etme o işi. Kira vermiyoruz, Birkan'ın dayısının evi." dediğinde üstümden büyük bir yük kalkmış gibi rahatladım.

"Kanka benim dayım yo-"

"Yoğun bakımda dayısı. Bitkisel hayat yani, hayrı olsun diye hem belki uyanır öğrenciye sevap falan filan niyetindelermiş." Ekrem Birkan'ı sertçe sustururken duyduklarımla üzülmemi engelleyemedim.

"Çok üzüldüm Birkan ya. Pek dua bilmiyorum ki edeyim ama umarım iyileşir dayın." dedim destek olmak için omzunu sıkarken. Gerçekten çok üzülmüştüm. Umarım iyileşirdi, hem ailesinin bunu düşünmesi çok güzel bir şeydi.

Dolu ağzıyla "Sağ ol kanka." deyip devam etti yemeğe.

Tam ben de oturacakken birden belime sarılan kollarla kalakaldığımda burnumu şampuan ve duş jeli kokusu kapladı. Alphan arkamdan sarılıp yanağımı öpünce Birkan ve Ekrem'in yanıbaşımızda olmasından dolayı utanç duygusu kapladı bedenimi.

"Saçların ıslak." dedim onu kendimden ayırmaya çalışırken. O kadar güzel kokuyordu ki yalnız olsak kucağına çıkıp onu bütün gün koklayabilirdim. Ensemi öpüp temasımızı kesti, kolumdan çekip sandalyeye oturttu beni.

"Ya niye kurutmadın? Hasta mı olmak istiyorsun Alphan ya?" Ben sitem ederken o da ikimizin tabağına kahvaltılıkları koyuyordu.

"Bir şey olmaz güzelim. Kurt gibi açım şimdi, yedikten sonra kuruturuz." dedi yumuşak bir sesle çatala domatesi batırıp bana uzatırken. Ya herkesin içinde bana mı yedirecekti şimdi de?

leyla (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin