leyla (boyxboy)

otuz yedi

Ferdi'den

Dişlerimi fırçaladıktan sonra aynada kendime baktım. Saçlarımı bile düzeltmeye vaktim yoktu. Aynadaki görüntümü pek beğenmemiştim ancak çarçabuk çıkmak zorundaydım.

15 dakika hazırlanmak için yeterli değildi, uyacağını düşündüğüm kazağı ve kot pantolonu geçirdim üstüme. Birkaç parça kıyafeti de sırf çantama tıkıştırdım. Alphan'a kızmak istiyordum önceden haber vermediği için, ona çirkin gözükmek istemiyordum.

Gerçekten çok heyecanlıydım. Kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Üç gün boyunca ne yapacağımızı düşünüp düşünüp duruyordum. Rüyada mıydım bilmiyordum, ancak rüyaysa hiç uyanmak istemiyordum çünkü hayatımın en güzel bir haftasını geçirmiştim resmen.

Bana sarılmıştı, acaba yine sarılır mıydık? Ya da öpüşür müydük? Yanaklarımın şimdiden kızardığını hissettim. Öpüşürsek bayılıverirdim kesin. Onunla ilgili böyle bir şey düşündüğüm utandım kendimden. Bunun yerine bana dokunup, güzel sözler söylemesini  tercih ederdim. Onun yanındaki kızları ona dokunma hakları var diye kıskanırdım önceden. Gözümde ona dokunabilme hakkı lüks gibiydi, ulaşılamayacak bir mertebeydi.

Alphan'ı ilk gördüğümden beri seviyordum ancak onunla birlikte olmayı geçtim, oturup birkaç kelime edebilmeyi bile düşünmemiştim. Dokunmak hayal gibiydi.

İlk zamanlar, daha hislerimin büyüklüğünden emin değilken, onunla ne zaman güzel şeyler hayal etsem, ertesi gün yanında bir kız benim hayallerimi yaşıyordu. Canım acımaya başlamıştı, bu babamın anneme benzediğim için bana hakaret ettiği zamanlardaki gibi bir acı değildi, onunla baş etmeyi biliyordum ancak bu tarz bir kalp acısı çok yeniydi. Ben hüznü sevmezdim, bu yüzden hayallerimin bana acı çektirmeye başladığını anladığım an Alphan'la ilgili hayal kurmayı tamamen bırakmıştım.

18 yaşındaki Ferdi'ye biri bundan üç yıl sonra ona sarıldığını ve onu öptüğünü söyleseydi herhalde gülerdim sadece. Düşüncelerimde bile yasaklamıştım onu, şimdiyse hayal edemeyeceğim şeyler oluyordu.

Çok güzeldi. Bana söylediği her şeyi gece uyumadan önce tekrar ediyordum, mesajlarımızı okuyup mutlu oluyordum, utandıracak şeyler yazdığında onları sonra okuyup kendi kendime triplere girip kıpkırmızı kesiliyordum. Çok aşıktım ona. Kalbim onun sevgisiyle dolup taşıyordu ve artık bana fırsat verdiği için ona her an bunu söylemek istiyordum.

Telefonum çalmaya başladığında sıçradım yerimden. Yine düşüncelere dalıp azıcık olan vaktimi ziyan etmiştim.

Alphan❤️💜💖💘💝💕💞💓 kişisinden 2 cevapsız çağrı.

Alphan❤️💜💖💘💝💕💞💓 arıyor...

İki kere aramıştı ama duymamıştım. Açacakken telefon elimden düştü. Elim ayağım birbirine dolaştı birden, telefonumu yerden alıp odayı nasıl terk ettiğimi bile bilmiyordum.

Dışarı çıktığımda yurdun dış kapısında Alphan'ın arabasını gördüm. Ve bebeğim de oradaydı.

Allah'ım, şimdi heyecandan düşüp bayılacağım. Dünyanın en güzel ve aynı zamanda en yakışıklı çocuğuna aşıktım. Benden uzun olmasa göğsüme yatırıp bebek gibi sevmek istiyordum onu.

Bana el salladığında koşa koşa yanına gittim. Hem koştuğum için hem de onu gördüğüm için kalbim yine maraton koşmaya başlamıştı.

Yanına vardığımda yüzünde aşık olduğum gülümsemelerinden biri oluştu. Eriyecektim şimdi.

Kollarını iki yana açtığında öleceğimi sandım. Biraz çekinerek açtığı kollarına girdiğimde ellerimi nereye koyacağımı bilemediğim için montunun ucunu tuttum. O da bana sımsıkı sarılmıştı, saçlarımı sevdi yine. Belimde ellerini hissettiğimde kendime sakin ol komutları verdim.