Cuma
Ferdi minik adımlarla bisiklet yoluna ilerlerken tir tir titriyordu. Vücudunun tümünü stres ve heyecan sarmıştı.
Onu bekleyen bedeni gördüğünde titremesi arttı. Alphan onu öğrendiğinden beri bir hafta bile geçmemişti ama hiçbir şey olmamıştı. Korkuyordu çünkü beklediği şey bu değildi. Nefret, iğneleme, hakaret, dayak ve ifşalama, onun canını yakabilecek her şeye hazırlıklıydı.
Öyle olmamıştı. Alphan sadece mesajlarına cevap veriyordu. Engel bile yememişti! Her gün ona bakıyordu, göze geldiklerinde Ferdi bakışlarını utanarak kaçırıyordu, ancak Alphan hiç yanına gelip konuşmaya çalışmıyordu. Ferdi zaten gidip konuşamayacak kadar korkaktı.
Alphan kot ceketinin cebinde tek eli, diğer elinde sigarası heyecanı on kilometre öteden belli olan sarışın çocuğu gördü. Sanki ayaklarının altında yapıştırıcı varmış gibi, öylesine yavaş ilerliyordu ki.
Soğuktan burnu kızarmıştı Ferdi'nin. Bu görüntüye gülümsedi Alphan.
Sonunda yanına vardığında, Ferdi aralarında biraz mesafe bakarak ayakkabılarına bakmayı bir saniye olsun bırakmadı. Alphan Ferdi'nin tüm bedeninin zangır zangır titrediğini gördü. Hava çok soğuk değildi ancak yine de kot ceketini çıkarıp onun omuzlarına koydu. Temas etmemişti ancak Ferdi o kadar stresli duruyordu ki yapmasaydım diye mi düşündü bir an.
"Teşekkür ederim."
Kısık sesiyle mırıldandı, yüzüne bile bakamıyordu. Ferdi o kadar çekingendi ki, Alphan ne yapsa bilmiyordu bazen. Alphan "Önemli değil." dediğinde Ferdi iç çekti.
Hala kabul etmiş değildi. Bir erkeğin ondan aşık olduğunu, hatta o kişinin Ferdi olmasını bile tam manasıyla kabullenmiş değildi.
Alphan hiçbir zaman homofobik olmamıştı; kampüste eşcinsel çiftler vardı, görüyordu ve evet yüzünü buruşturuyordu, bu nefret ettiği için değil ona ters olduğu içindi ancak kimseyi sesli bir şekilde ya da içinden yargılamazdı, bazense lezbiyen pornosu izlerdi. Bazen arkadaşlarıyla goygoyunu da yapardı. Kendi yapmayacağı şeyleri yapanlara gaydir kesin derdi. Daha önce arkadaş çevresinde dahi eşcinsel biriyle denk gelmemişti. Onun düşünce şekli bana dokunmayan yılan bin yaşasın şeklindeydi.
"Ferdi." dedi Alphan. "Bir daha başka kızlarla ilgili bir şey duymak istemiyorum. Anlaştık mı?"
Alphan ona biraz daha yaklaştı. Şimdi aralarında çok az mesafe vardı ve Ferdi'nin güm güm atan kalbinin sesini çok net duyabiliyordu Alphan.
"Elimde değil." Ferdi aynı kısık sesle ellerini izlerken konuştu. Alphan'ın nefesini yüzünde hissediyordu ve kalbi patlayacaktı resmen.
"Karşımda böyle utanırken o mesajları attığına inanmak güç."
Ferdi kırmızı yanakları, ondan daha kırmızı burnuyla ve Alphan'ın ceketi omuzlarındayken, Alphan onun çok güzel olduğunu düşündü. Yüzüne bakmaya cesareti yoktu, onu tekrar utandırma ihtiyacı hissetti.
"Seni ciddiye alabilirdim, o zaman ne olurdu hiç düşündün mü?"
Ferdi başını kaldırdığında, ilk defa Alphan'ın gözlerini bu kadar yakından görüyordu. Büyülenmişti. Kahverenginin bu kadar güzel bir tonu olduğunu bilmiyordu bile.
"Alphan." dedi şirin ama uyarıcı bir sesle hala Alphan'la göz teması kesilmemişken. Alphan sen bana böyle ismimle hitap edersen, senin için yapmayacağım bir şey yok diye düşündü. Sonra kendi düşüncelerinden nefret edecekti, ancak şu an sadece bu tatlı görüntüyü izlemekle yetiniyordu.
"Böyle deme. O yazdıklarımı yaşanmamış sayamaz mısın?" Kurduğu en uzun cümle buydu.
"Sayamam. Okudum artık." Onu biraz daha sinirlendirmek istedi çünkü başka türlü ağzından laf alamıyordu. "Bana kızlarla yaptığım şeyleri yapmak istediğini söyledin. Nasıl yaşanmamış sayabilirim?"
"Kıskandım ve seninle konuşurken ne yazdığımı bilmiyorum."
Alphan bu itirafla koskoca bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Ferdi de bu gülümsemeyle büyülendi. Kalbi sanki daha hızlı atabilecekmiş gibi göğüs kafesini parçalayacak şekilde atmaya başladı.
"Kalbin çok hızlı atıyor."
Alphan, elindeki sigarayı yere gelişigüzel atarak aralarında minicik kalmış mesafeyi sıfıra indirdi. Ne yaptığını düşünmedi, sonrasında olacakları düşünmedi. Kendinden en az 6-7 santim kısa olan çocuğun yüzüne eğildi, ellerini çenesine çıkarıp başparmağıyla okşadı.
Ferdi bayılacak gibi hissediyordu. Kendini çekmeye çalıştı ancak bu başarısız bir çabaydı, belinde Alphan'ın eli vardı ve fark etmemişti bile. Bir şey diyemiyordu, hareket edemiyordu, onun gözlerine takılı kalmıştı. Ve kalbi gerçekten çok hızlı atıyordu.
Alphan Ferdi'nin yanağına dudaklarını bastırdı. Tüy kadar hafif olan bu dokunuş, Ferdi için dünyaya bedeldi. Alphan bunu neden yaptığını düşünmedi, o an Ferdi dünyadaki en tatlı şey gibi gelmişti gözüne. Öptüğü yeri okşayıp kulağına fısıldadı.
"Ufacık dokunuşla bile titriyorsun. Sana gerçekten dokunduğumda ne yapacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
leyla (boyxboy)
RomanceAlphan, fakültenin kantininde beğendiği kıza mesaj attığını zanneder ancak ona üç yıldır aşık olan Ferdi'ye yazdığından habersizdir.