"aşkım, uyan." dedim fısıltı gibi sesimle.
"Barış, hadi." dedim daha sesli bir şekilde.
Yatakta bebek gibi yatmış tepki bile vermiyordu. En son üstüne çıktım. Üzerine eğilip yanağına bir öpücük kondurdum. Daha sonra alnından öptüm. En son dudağına eğilirken bir anda Barış belimden kavrayıp beni altına aldı.
"Ya ben uyuyamayacak mıyım hiç?" dedi üstüme ağırlığını vermemek için dirseklerini yatağa yaslamışken.
Uzanıp boynumdan öpüp geri çekildi.
"Uyu, uyu da bugün değil." dedim. Unutmuş olamazdı değil mi?
Sanırım unutmuştu çünkü anlamaz bir şekilde yüzüme bakmaya devam ediyordu.
"Ya aşkım nasıl unutursun bugünü. Kemal'in doğum günü bugün." dedim heyecanlı sesimle.
"Ya aşkım o benim ikinci kocam mı ilişkiyi üç kişi mi yaşıyoruz biz ben nereden hatırlayayım Kemal'in doğum gününü." dedi ve üstüme yattı biraz daha uyumak istiyordu.
"Ya Barış öleyim mi altında kalksana. Hem Kemal senin doğum gününü bırak bizim özel günlerimizi hatırlayıp hediye bile alıyor. Bizim de ona sürpriz yapmamız lazım."
"Hmm yaparız bebeğim de ben birazcık seni seveyim mi. Sabah hediyesi olsun." Öyle bir hediye mi olurdu Allah aşkına.
Boynuma gömülüp nazikçe öptü. Dudakları o kadar yavaş hareket ediyordu ki gıdıklanma hissine engel olamadan güldüm.
Keyfim yerine geliyordu böyle olunca.
Anı bir hareketle ellerini belime doğru getirip beni gıdıklamaya başladı. Gülmelerimin arasında ona yapma demeyi de unutmuyordum.
En son gülmekten nefes nefese kalınca üzerimden kalkıp yan tarafıma uzandı.
Biraz durup kendimize gelince kalktım yataktan. Sonra onu da tutup kaldırdım.
Artık kendi evimizde yaşıyorduk. Anneme ne kadar onu bırakmamakta ısrar etsem de o, onun yanında rahat olamayacağımızı söyleyip kendi evimize çıkmamız gerektiğini söyledi.
Gerçekten annemin yanında bu kadar rahat olmazdık belki ama onun tek olması da canımı sıkıyordu. Her hafta elimden geldiğince onun yanına gitmeye çalışıyordum.
Mutfağa geçip dünden kalan pizzayı mikrodalgaya koydum. Şu an hiçbir şey yapasım yoktu. Zaten iki atıştırsak yeterdi.
Barış banyodan çıkıp yanıma geldi. Tekrardan boynumdan sıkıca öptü. Artık her dakika birbirimizi öpmek normal geliyordu. İşe gittiğim zamanlar eksik hissettiğim bile oluyordu.
Pizzaları çıkartıp tabaklara koydum ve onları yedik. Daha sonra dışarı çıktık.
Önce Can ile konuşup onun ne planladığını sordum.
Can kendi evinde bir şeyler yapmak istediğini söyledi. Biz de ona yardım edecektik. Önce süslemeleri aldık daha sonra içecek ve atıştırmalık bir şeyler alıp Can'ın evine geçtik. Can pastayı kendisi yapmıştı.
Çok uzun bir süredir ilişkide oldukları için artık doğum günlerinde yapabilecek farklı aktiviteler kalmamıştı. O yüzden daha sade şeyler artık daha çekici geliyordu.
Bu arada Kemal evlilik teklifini geçen aylarda yapmıştı ama daha evli değillerdi.
(Bu arada Türkiye şartlarında evlenmeleri yasal olarak gerçekleşmiyor evet ama sonuçta kurgu olduğunu varsayarsak ben istersem evlenebilirler.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayra BXB
Romance(TAMAMLANDI) Barış: ne o? sen mi seviyorsun yoksa Kayra: ne ben niye seni seviyim be Barış: ya Kayra aptal mısın Sahra diyorum sen mi seviyorsun diyorum