1.0

2.6K 137 160
                                    

Bugün büyük gün, yatağımdan olabileceğim en mutlu halde kalktım ve hoplaya zıplaya banyoya girdim.

Ardından mutfağa girdim. Yemekler bugün ayrı mı güzel yoksa bana mı öyle geliyor.

Aman ne önemi var her şey çok güzel zaten öyle değil mi? (Sıyırdı kafayı çocuğum işte...)

Annem ocağın başında bir şeyler pisiriyordu.

"Günaydın aşk kadınım benim. Sence de gün çok güzel aymamış mı ya." Dedim gülümserken.

"Günaydın bebeğim ne oldu da bu kadar mutlusun hayırdır?"

"Hiiç."

"Hmm anladım hadi geç bakalım sofraya ben de yemeği koyarım şimdi." Dedi annem.

Sofraya geçtim. Dün annemin söyledikleri ile iyice düşünüp kesin söyleme kararı almıştım ama ya beklediğim gibi olmazsa diye de düşünmüyor değilim.

Annem ortaya küçük bir tavada yaptığı kuymağı koydu. Ekmek bandıra bandıra yedim.

"Ellerine sağlık annem mükemmel olmuş."

"Afiyet olsun balım." Dedi annem ve hızlıca sofrayı toplamaya başladı. Ben de yardım ettim sonuçta onun da ise yetişmesi gerekiyordu.

"Oğlum çıkıyorum ben sen de çok geç olmadan çık hadi görüşürüz." Dedi annem ve evden çıktı.

Ben de çok geç olmadan üstüme başıma düzen vererek çıktım evden.

Neredeyse koşacaktım okula gitmek için.

Sanki biraz geç gidersem onu kaybedecekmişim gibi...

Okula vardığımda Barış'ı ortalıkta göremedim. Hızlıca sınıfa çıkıp çantamı sırama koydum ve koridora çıktım.

Işte oradaydı ama yanında bir çocuk vardı.

Konuşmasının bitmesini bekledim ve çocuk gidince yanına gittim.

"Günaydın Barış seninle bir şe-" lafım onun konuşmasıyla bölündü.

"Günaydın Kayra şu an nasıl mutluyum bilemezsin. Sana da anlatmam lazım sonuçta mutluluk anlattıkça çoğalır." Ama benimki önemliydi. Neyse konuşsun o yeter ki benimle birazdan söylerdim ben de.

"Peki devam et."

"Şöyle kii ben birine aşık oldum. Evet yine ama bu sefer başka be oğlum." Bu kişi benimdir umarım aksini kaldıramaz minik kalbim.

Sesim titreyerek "peki kim bu şanslı."

"Onun adı... Ka-kadriye ve çok güzel bu sefer ciddi tutuldum ben sanırım." Galiba kalp diye bir şey bende yoktu artık.

Cidden mi? Böyle mi olacaktı her şey. Ben... Ben ona sevdiğimi söyleyecek iken bu olmalı mıydı?

"Y-yaa ne kadar güzel u-umarım mutlu olursun bu sefer." İnşallah ilişkiniz olmaz.

Yüzümdeki buruk gülümseme ile arkamı döndüm ve artık gülmüyordum.

Gözümden yaş akarken hızlıca yine ve yeniden o lavaboya girdim.

Hiç beklemeden bir kabine girdim. Ağladım. Hep olduğu gibi.

Bu anı yine yaşıyordum yine tuvalet yine gözümden akan yaşlar ve yine ben...

Ağlamam durmuyordu. Olmuyordu. Siliyordum yaşlarımı ama ağlamam durmuyordu.

Etrafta ağlamam dışında bir ses bile yoktu ki birisi kapımı tıklattı.

Kayra BXB Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin