Barış her gün biraz daha kalbimi kırıyordu.
Her seferinde biraz daha kötü olmayı nasıl başarıyordu?
Sorun şu ki o ne yaparsa yapsın onu sevmeye devam ediyordum ah aptal kafam ah ne diye hala delice aşıksın ki ona.
Dün konuşmamızdan sonra biraz ağlamıştım ama sorun değil alışkınım zaten.
Sabaha kadar odamda oturmuştum neden böyle yaptığını düşünüp durdum ama bir türlü sebep bulamadım. Belki de canı sıkkındı yani bana özel değildi. Kendimi bu şekilde avutarak uyumaya çalıştım saat artık çok geç olduğunda.
Sabah uyandığımda sanki dün olmamış gibi güzelce gittim elimi yüzümü yıkadım ve odama gelip üstümü giyindim. Ne sandınız sırf bi barış yüzünden yataklara düşeceğimi mi sandınız?
Kesinlikle daha önce de yaşanmamıştı böyle bir şey. Ben ve sırf bir kişi yüzünden yataklara düşmek, hadi canım (!)
Hemen yemek masasına geçtim dün akşam da yemek yememistim o yüzden açtım. Anneme "anne kahvaltıda ne yaptın?" Diye sordum.
"Menemen yaptım oğlum sen seversin."
Tabii seviyordum menemeni çünkü o sevilmez mi?
Hızlı hızlı yemeğimi yedikten sonra "ellerine sağlık annem çok güzel olmuş." Dedim. Daha sonra hemen dişlerimi fırçalayıp evden çıktım.
Yalnız kalınca yine aklıma barış'ın güzel yüzü gelmişti seviyordum işte bu aptalı ne yapayım.
Okula vardığımda sakince kafamı aşağı tutarak koridorda yürümeye başladım hiç kimsenin yüzüne bakmak istemiyordum. Sebebi utanmak falan değildi pek sevmediğim için bakmıyordum.
Kendi kendime ilerlerken kendimi yerde bulmuştum off kimdi bu şimdi. Neden hep böyle aptallar beni buluyor.
Yavaşça kafamı çevirdim ve kim olduğuna baktım. Başka sınıftan olan Mustafa'ydı bu.
"Sen kimin selamını almıyorsun lan. Sen kendini ne sanıyorsun." Diye bağırmaya başladı. Ne? Bana selam verdiğini duymadım bile ne diyor bu aptal.
Yavaşça kendimi yerden kaldırırken "selam verdiğini duymadım sorun ne?" Dedim sakince onun gibi bağırsam daha güzel olmayacaktı.
"Sen kendini akıllı mı sanıyorsun lan it!" Dedi bir anda. Tam karnıma tekme savuracakken gözlerimi sımsıkı kapattım ve bir yumruk sesi geldi. Ne oluyor? Gözlerimi açtığımda Barış'ın Mustafa'yı dövdüğünü gördüm. Bu sürede bir şey demedim iyi oluyordu o at kafalıya.
Kendimi yerden kaldırmaya çalıştım ama olmadı neremi incittim ben şimdi Allah aşkına. Barış'a baktığımda bana doğru geliyordu ve Mustafa yeri boylamıştı ama çok hasar yoktu. Dirençli değilmiş demek ki.
"Hadi kalk Kayra ne bekliyorsun." Dedi Barış.
"Şey barış ben kalkamıyorum." Dedim.
Barış oflayıp yanıma geldi belimden ve dizlerimin altından tutup beni kucağına aldı hemen kollarımı boynuna dolayıp kafamı yan şekilde göğsüne koydum.
Burası çok rahattı... Keşke hep böyle kalsak.
"Revire gidelim mi canın acıyor mu çok." Dedi. Düşündüm revire gitmezsem yanımdan gidecekti öbür türlü daha çok yanımda olmuş olurdu.
"Revire gidelim biraz kötü oldum." Deyip boynunu daha sıkı sardım.
"Tamam."
Revire geldiğimizde Barış beni orada bulunan yatak gibi şeyin üstüne koydu. Ondan ayrılınca kendimi boşlukta hissettim.
Revirde bulunan abla bize döndü. "Sorun nedir?"
"Bu bebek yere düştü de bir bakar mısınız bir yeri incinmiş mi?" Derken elini sırtıma koyup hareket ettirdi Barış.
Ama bu cümlede alay yoktu. İçim bı güzel olmuştu."Bakayım hemen ama önce acıyan ağrıyan yerin var mı?" Bilmiyordum ki öyle çok acı yoktu ama yerden kalkamamistim. Belki de anlık bir olaydı.
"Şey ağrım yok galiba ama biraz kendimi kötü hissettim dizlerim az bir şey acıdı."
Abla böyle dediğimde dizlerimi açtı. Bir anlık barış'a baktığımda bacaklarıma bakıyordu.
"Biraz kızarmış onun dışında bir şey görünmüyor bir kaç saate bir şey kalmaz ama istersen eve gidebilirsin."
"Teşekkür ederiz." Dedi Barış ve beni yine kucağına alarak odadan çıkarttı.
Çıkışa doğru gidiyordu. "Nereye?" Diye sordum fakat cevap vermedi.
Bahçeye geldiğimizde bir banka oturdu ve ben hala kucağındaydım.
"Konuşalım diye getirdim seni buraya sonra da eve ya da sınıfa gidersin. Haa kucağımdan da indirmedim şimdi dizlerin daha çok ağrımasın diye." Dedi. Benim kalbim hızlanmaya başladı. Bu kadar yakın durması... Çok değişikti.
"hmm... Ne konuşacağız ki?"
"Mesela o çocuk sana neden vurdu bundan başlayalım mı?"
Of ama çok saçmaydı ki bu şey. Yine de anlatmaya başladım.
"Ben koridorda sınıfıma doğru gidiyordum o sırada Mustafa bana selam vermiş tabi ben duymadım bir anda beni yere düşürdü neden selamını almamışım diye. Hatta sen gelmesen tekme atacaktı iyi ki geldin." Dedim ve yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Bunu yaptıktan sonra gelen pişmanlık... Gider misin lütfen.
Barış'a kısa bir an kal geldi.ve konuşmaya başladı.
"Önemli değil. Sen niye kendini korumuyorsun Kayra ben gelmesem ne olacaktı he."
"Ama sen geldin sonuçta. Hem sen sanki beni çok umursuyorsun da dövülsem bir şey olacaktı."
"Kayra sen ciddi misin? Gerçekten böyle mi düşünüyorsun. Seni umursamasam orada gelip yardım etmek yerine yavaşça sınıfıma giderdim. Aptalsın ya of." Dedi. Sinirlenmişti.
"Bir tek bugün böyleydi barış beni sevmediğini anlayabiliyorum aptalım tamam ama o kadar da değil." Dedim.
"Sen iyi değilsin Kayra eve git bir kendine gel sonra konuşuruz." Dedi ama kucağındaydım hala. Kendisi ayağa kalkmıştı okulun çıkışına gidiyordu.
Okuldan çıktık ve beni evime bıraktı. Bir şey demeden de gitti.
Bu gün iyi gibiydi ya. Biraz fazla şey söyledim ama yalan mıydı. Bunlar doğrulardı. Eve girdim neyse ki anahtarım vardı çünkü annem işteydi. Eve girdim ve kendimi yatağa attım.
~
Selaam
Bölüm güzel oldu gibi he
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mustafa kim aq olduysaniz önemli değil bu bölümlük vardı o yalnızca daha olmaz galiba.
Son olarak barış ve Kayra'nin bu bölümde söyledikleri falan onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hadi öptümm sonraki bölümlerde görüşürüzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayra BXB
Romance(TAMAMLANDI) Barış: ne o? sen mi seviyorsun yoksa Kayra: ne ben niye seni seviyim be Barış: ya Kayra aptal mısın Sahra diyorum sen mi seviyorsun diyorum