5.Bölüm: SİYAH KAPI

87 53 4
                                    

Siyah noktalarım nasılsınız? Önceki bölümün sonundan sonra bu bölümü merakla beklediğinizi umarak uzatmadan oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayacağınızı bilerek sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Şarkılarımız:
Love Language - SZA
Geçemem Senden - İkilem

Şarkılarımız:Love Language - SZAGeçemem Senden - İkilem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


5.Bölüm: SİYAH KAPI

''Bir türlü sonuna gidemiyorduk rüyalarımızın, korkuyorduk. Korkuyordum. Hayallerinde bile korkar mı insan?''
~Oğuz Altay

...

Avuç içlerim feci derecede kaşınıyordu. Resmen daha geçen gün söylediğim şeyin tam tersini yapmam için evren benim sabrımı sınıyordu! Ani bir hareketle yataktan kalkıp Cemre yılanının üzerine atladığımda hiçbiri böyle bir şeyi yapacağıma ihtimal vermediği için bana engel olamamıştı. Hepsinin yüzünde bir şok ifadesi oluşurken Yağız eline telefonunu alıp bir şeyler yapıyordu. Ben Cemre'nin saçına asılırken odayı dolduran müzik sesiyle Yağız'ın telefonuyla ne yaptığını anlamış oldum. Meriç ve Güney beni Cemre'den ayırmak için uğraşırken Yağız kılını bile kımıldatmıyor üstüne üstlük arkadan Uzi'nin Zor adlı şarkısını açıp masa başı çalışamam, ele başı benim kısmını açıp film izler gibi bizi izliyordu, aynı zamanda dans ederek bana tezahürat yapıyordu.

''Saçını da çek, minnoş olma,'' dediğinde sinirlerimi iyice tepme çıkarmıştı.

''Sensin minnoş Yağız,'' diye bağırırken karnımın sağındaki dikişleri yok sayarak sağ bacağımı kaldırıp Cemre'nin karnının sağ tarafına, tam kurşun yediğim yere tekme attım. Ben tekme atarken Güney ve Meriç beni tutmak için büyük bir çaba vermişti ama nafileydi. Beni tutmalarına hiçbir şekilde izin vermemiştim. Cemre yılanı inleyerek karnını tuttuğunda karnımın acıdığını ve orada bir ıslaklık hissettiğimi fark ettim. Muhtemelen dikişlerim açılmıştı ama ben bunun yüzünden lafımı esirgeyemezdim. Dudaklarımı acıyla araladım ama bunu kimseye çaktırmadım.

''Bu kadar dayanıksız olduğunu bilmiyordum Cemre. Ben tam oraya kurşun yediğim için hastanelik oldum ama birazdan çıkıp 'ben karnımdan vuruldum' diyecek gibi bakıyorsun bu kadar çabuk ağlayacağını bilmiyordum. Hemen uf oluyorsun git bir doktora görün istersen. Gerçi sen hastanede yatmayı dayanıksız olmaya bağlıyordun değil mi? Nasıl yaşarsın sonra hastanelere düşmenin utancıyla. Ama sen her olayda yaptığın gibi bunu da fırsata çevirip sanki kurşunların hedefi olup da ölüm tehlikesi atlatmış gibi güzel bir magazin başlığı hazırlatıp insanların sana acımasını sağlarsın.'' Kurşun kısmını yüksek sesle söylemiştim, bunu yapmam ne kadar da acıdığı için kendimi kasıp açılan dikişlerimin daha fazla acımasına sebep olsa da demiştim. Cümleme kaldığım yerden devam ettim.

''Şok! Şok! Şok! Ünlü iş adamı Fazıl Şimşek'in kızı Cemre Şimşek hastanelik oldu. Yazdırırsın değil mi? Daha bir de benden intikamını almak için bunu benim sana acımasızca ya da durduk yere yaptığımı söylersin. Değil mi? Çünkü sen hep masumsun. Ben seni çok iyi tanıyorum Cemre, nasıl pisleşebileceği de iyi biliyorum. Zerre umurumda değilsin ama damarıma basarsan ben de senin üstüne basar, senin başvurduğun yollarla yok ederim seni! Senin ünlülüğün, zenginliğin, paran, şanın, şöhretin aynısından bende olmasa bile bana sökmez. Ha sen yok ben ille de kaşınıyorum dersen seni öyle güzel kaşırım ki aklın hayalin şaşar!'' Gözlerimi sıkıp derin bir nefes alırken tehdidvari bir şekilde işaret parmağımı salladım. ''Bana bir kere zarar vermiş olman bunun tekrarlanacağı anlamına gelmez!''

 KALPTEKİ SİYAH NOKTA (TAMAMLANDI, DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin